İstifası AKP'yi ŞOK EDEN Komutana Korkunç İftira


(I.BÖLÜMÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ)

İSTİFASI AKP'Yİ ŞOK EDEN AMİRALİN RÖPORTAJI II.BÖLÜM


I. Bölümünü yayınladığımız röportajın II. bölümü Dolmabahçe Sarayına Sivil kıyafetle gelmesi istenen amirale Mit müsteşarıda istifa etmemesi yönünde telkinde bulunmuş. Röportajında, "Darbeciler yargılanıyorsa karacılar nerede" diye soran Emekli Amiral Nusret Güner, çarpıcı açıklamalarına devam ediyor. işte röportajın II.Bölümü.


DOLMABAHÇE’DE 55 DAKİKA
 
Başbakan benimle görüşmek istemiş. Başbakan ile hemşehriyiz biliyorsunuz. Ben de aslen Rizeli’yim. Sağolsun kendisi ile askeri ortamlarda bir araya geldiğimizde annemin bile hatırını soran bir insan. Aynı mahallenin, aynı sokağın havasını koklamış insanlarız. Ama bu devlet işi, kendisini yanıltabilirler. Dostluk başka, alışveriş başka. Ben Allah’a da hesap vereceğim. Bunun sorumluluğu da omuzlarimda. Dolmabahçe’ye çağnldım. 25 veya 26 Ocak. İstifamı verişimden birkaç gün sonra. Giyindim resmi elbiselerimi. O sırada biri telefon etti, ismi lazım değil. “Aman efendim sivil elbise ile gidin, basın sizi görmesin” dedi. Kimi kimden gizliyorsunuz. Neyse sivil gittim. Başbakan ile 55 dakika görüştük. Başbakan’a orada herşeyi anlattım. 5 yaşından 60 yaşına kadar nasil idealist bir şekilde yaşadığımı söyledim. Şimdi “Siz bana istifanı geri al diyorsunuz, bu bana tetiği çek anlamına gelir” dedim. “Ama bu insanlarin başına gelenleri düzeltin, ben köşemden sizin sağlığınıza dua edeyim” dedim. Başbakan iyi niyetle beni istifadan vazgeçirmek istedi. “MİT Müsteşarı da zor durumda görüyorsun” dedi. “Yargıyı görüyorsun vb” dedi.
 
EMEKLİ OLDUKTAN SONRA KİRADA OTURDUM
 
İstifa ve emekliliğimin onaylandığı 28 Ocak 2013 günü, Deniz Kuvvetlerinin tüm birliklerine bir veda mesaji gönderdim. Saat 17.15′te. O saat o dakika güneşin batım vaktidir. Benim için de meslekte güneşin bakma vakti gelmişti. Ertesi gün devir teslim töreni yaptım. Personeli sinema salonunda topladım. Vedalaştım. Bu arada, kızımın okulunu tamamlaması için bir süreliğine Izmit’te ev kiraladım. Herhalde emekli olduktan sonra kirada oturan ilk oramiral benim.
 
DARBEYİ YARGILIYORLARSA KARACILAR NEREDE ?
 
Dün ( 24 Ekim 2013) tekrar hapishaneye silah arkadaşlarımı ziyarete gittim. İçim sızladı. Arkadaşlarım içerdeyken ben nasıl Deniz Kuvvetleri Komutanı olacaktım! Kimse bana, Balyoz/ Darbe davasında, neden 140 kişi Deniz Kuvvetleri’nden, 40 kişi Kara kuvvetlerinden mahkum olmuş anlatamaz. Bunu ilk 28 Eylül 2012 tarihinden itibaren Deniz Kuvvetleri Komutanı’na da, Genelkurmay Başkanı’na da Başbakan’a da söyledim. Türkiye’nin başına bu belaları getirenlere sesini çıkarmayanlar, şimdi nifak sokuyorlar diyebiliyor. Benim dediğim şu: Balyoz, Ergenekon, Kafes, Amirallere suikast vb. tüm davalara bakın, sadece askerler için demiyorum, siviller de dahil. Kesinlikle tüm davaların çürük olduğunu anlamak için iki tane gerekçe hazır diyorum. Bir: Darbe olacaksa 140 Denizci, 40 Karacı olmaz. İki: Türkiye’nin hiçbir kurumundan bu kadar yüksek oranda, hele Deniz Kuvvetleri’nden 100 küsür casus çıkmaz. Bu iki iddia bile tüm davaların nasıl kurgu, nasıl yalan olduğunu ortaya koyuyor. Ben bunu olayın çarpıklığını anlatmak için, tüm davaların gerçek olmadığını vurgulamak için söylüyorum.
 
ÇOK SADIK OLANLARDAN KORKACAKSINIZ
 
Bakın sadık olmak iyidir de, çok sadık olmak iyi değildir. Bakın ben sadık bir insanım. Beni bir göreve getirirler, sadakatla çalışırım son dakikaya kadar, Komutanlarıma/ Amirlerime inandığım bütün doğruları hiç birşey gizlemeden söylerim ve emirlerini uygularım. Ama saygımı/ sadakatimi kaybettiğim anda “Allahaısmarladık” derim. Kalmam görevde. Ama sen beni bir şekilde hakkım olmadığı halde bir yerlere getirmiş isen, ben sana çok sadık olurum. Mecburum çünkü çok sadık olmaya. Çünkü her şeyimi sana borçlu olurum. Onun için çok sadık olanlardan korkacaksınız.
 
GENELKURMAY BAŞKANI PERSONELİNE SAHİP ÇIKMIYOR
 
Ben diyorum ki, Genelkurmay Başkanı tüm personeline olduğu gibi, Deniz Kuvvetleri personeline de sahip çıkmalı. Çıkmadığına göre demek ki onların suçlu olduğuna inanıyor. Genelkurmay Başkanı personeline sahip çıkacağına yukarıya sahip çıkıyor. Komutan lider olursa komutan olur, aksi halde kendi emreder, kendi uygular. Genelkurmay Başkanı şimdi ben kamu görevlisiyim diyor. Benim bildiğim Komutanlar, gerektiğinde “ölmeyi emreder”ler. O halde ben de teklif ediyorum: Türk Silahlı Kuvvetleri’nde “komutan” kelimesini kaldırsınlar artık. Emniyet teskilatinda olduğu gibi, birbirlerine “amirim” desinler, “Komutanım” demesinler.
 
GENELKURMAY ÇOK HATA YAPTI
 
Bana göre, Genelkurmay çok hatalar yaptı. Silahlı Kuvvetler hakkında bir çok aşağılayıcı şeyler söyleniyor, ama Genelkurmay susuyor. Adamın gözünü bağla, kapat. Sonra geç boks yaptır. Genelkurmay Başkanı Başbakan’a anlatmalıydı. Ben, Genelkurmay’ın basına konuşmasına karşıyım. Ama siz konuşmazsanız, Amiriniz sizin yerinize konuşacak. Şimdi gazeteler sürekli yazıyor, 1 Mayıs katliamını askerler yapmıştır, 12 Eylül ortamını askerler hazırlamıştır, cami bombalayacaklarmış vb. O zaman gideceksin Başbakan’a diyeceksin ki, “Başbakanım bu olmaz, asker cami bombalamaz.” Başbakan da susuyorsa, şüpheleneceksin artık, demek ki sana güvenmiyor. Genelkurmay ırım kırım ediyor. Sen açık açık izah etmezsen insanlara, ırım kırım edersen adamların amacına hizmet etmiş olursun. Adamların amacı zaten TSK’yı aşağılamak.
 
AMAÇ TSK’YI BİTİRMEK
 
Bizi bu hale getirenlere “X Mafya Grubu” diyorum. Gizli-Organize-Suc Örgütü. Bana göre en tehlikeli özellikleri de “Allah’tan korkmuyor olmalarıdır.” Ben hem bunları, hem de bu duruma sessiz kalan yetkilileri ve ilgilileri protesto ediyorum. Türk Deniz Kuvvetlerinin gelecek 50 yılı çalınmıştır. Bu belgeler nerden çıkıyor diye kimse sormuyor. Sorulacak soruların hiçbirini kimse sormuyor. Emekli Orgeneral Çetin Doğan diyor ki, “Komutan benim, beni yargılayın; madem suç görüyorsanız beni yargılayın” diyor. Ama kimsenin işine gelmiyor. Amaç suçu bulmak ve suçluyu cezalandırmak değil ki. Amaç TSK’yı bitirmek. Neden Teğmen’inden Orgeneraline/ Oramiraline kadar herkesi yargılıyorlar. Baştaki 5 kişiyi yargılasalardı. Problem olmaz, TSK da itibar kaybetmezdi.
 
SAVCI BANA ŞANTAJ YAPTI
 
İzmir’deki askeri casusluk iddianamesinde beni mağdur olarak yazmışlar. Güya Kızımın odasına gizli kamera koymuşlar, aslında telefonunuzu dinledik diyemiyorlar. İddianameye öyle yazmışlar ya. Ne olursa olsun, önemli değil. Böyle bir şey olsa da önemli değil. Bunlar bana ve eşime de olmadık şeyler söyleyebilirler. Söyledikleri gerçek de olsa, hiç önemli değil. Bana şantaj yapamazlar. Bana esas şantajı kim yaptı biliyor musunuz? Bana şantajı Savcı yaptı. Bana şantajı yapacaklar ne diyeceklerdi? Bak elimizde böyle bir kaset var diyeceklerdi. Dediklerimizi yap, yoksa kaseti ortaya çıkartırız diyeceklerdi. Şantaj böyle olmaz mı? İddianameyi hazırlayan Savcı ahlaksız ifadelerin yanına kızımın adını açık açık yazdı. Kızım 14 yaşında, o tarihte. Açık açık yazıyorsun. Şimdi burada şantajı kim yapmış oluyor? Bunlar bizleri geri zekalı mı zannediyorlar!
 
X MAFYA GRUBU İNSANLARI BİRBİRİNE VURDURTACAKTI
 
X Mafya Grubu; benim Amiral arkadaşıma diyor ki: “Sekreteri ile ilişkisi var.” Sekreter de, Amiralin gemisinde çalışan bir yüzbaşının eşi. Gerçek olmayan bu ifadeleri kullanmak nasıl bir söylem? Birbirlerini mi vurdurtmaya çalışıyorsunuz insanları? Bunlar vicdansız. Bunların vicdansız olmasını normal karşılıyorum. Ama sesini çıkartmayan kendi adamlarıma kızıyorum. Böyle şeylere nasıl sessiz kalırsın sen. MİT Müsteşarının ayağına basınca hemen tedbir alıyorsunuz. Bunlarda neden sessiz kalıyorsunuz?
 
TEK RÜTBEM KALDI O DA ŞEHADET
 
Benim bir tek rütbem kaldı. Şehadat rütbesi. En ufak bir korkum yok. Beni ortadan kaldirabilirler. Hapiste olan silah arkadaşlarımı ve Komutanlarımı kanımın son damlasına kadar savunacağım.
 
Bana diyorlar ki istifa etmeseydin, mücadele etseydin. Bana yasa dışı hiçbir şey teklif edemezler. Deniz Kuvvetleri Komutanı olsaydım kime karşı mücadele edecektim? Komutanıma ve hükümete karşı mı mücadele edecektim? Onlar beni dinlemiyorlar. Havlu attım. Hayatımda ilk kez havlu attım. Kimle mücadele edeceğim? Ha ortada bu işleri yapan birileri, bu komploları hazırlayan X Mafya Grubu var. Görevdeyken onlarla benim direkt mücadele edecek durumum yok ki. Demokrasinin olmazsa olmazları Muhalefet ve Medya yandaş olmuş, İktidarla birlikte el ele gidiyorlar.
 
IŞIK PAŞAYI TAKDİR EDİYORUM
 
Işık Paşa’yı takdir ediyorum. Amirlerine durumu anlatmaya çalıştı. Kim amiri? Başbakan. Baktı ki dinlenmiyor, istifa etti. Işık Paşa takdir ettiğim bir insandır.
 
İLKER BAŞBUĞ KOZMİK ODA KONUSUNDA HATALI
 
Bir askerin kozmik bürosuna girebilirler mi? Orgeneral İlker Başbuğ’un anında istifa etmesi gerekirdi. Anında. Büyük hata yapmıştır. Ben karşı gelsin demiyorum. Bir asker Genelkurmay Başkanı, Başbakan’ın emrindedir. Kesinlikle emrindedir. Ama sen bana güvenmiyorsun, Genelkurmay Başkanı olarak, 35-40 yaşındaki Hakime güveniyorsun. Nasıl? Bilemiyorum. Lafını dinletemiyorsan, bırakıp gideceksin. Yoksa kimse sana saygı duymaz. Sen emir verdim zannedersin. Kendin emir verir, kendin dinlersin. Öl dersin, insanlar ölmez.
 
DEVLETİN OLANAKLARI İLE RİSK ALINMAZ
 
Ülkeyi idare eden hiç kimse ülkenin kötülüğünü istemez. Ancak öyle bir politika uygulanır ki, yanlış yöne gider. Şimdi gördüğüm kadarı ile herkes ile kavgalıyız. Şimdi Davutoğlu’nun kötü bir niyeti mi var? Yok. Ama Hükümet yanlış politika uyguluyor. Sen şimdi kendi paran kendi servetin ile riske gir. Sen devlet ile riske giriyorsun. Devletin olanaklari ile risk olmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar