YSK'nın " Mühürsüz Pusula " skandalı AGİT raporunda

YSK'nın " Mühürsüz Pusula " skandalı AGİT raporunda

Avrupa birliğinin bekliyoruz dediği AGİT raporunun zehir zemberek raporunun özeti yayınlandı.

AKP'nin Ekonomiden sorumlu devlet bakanı Mehmet Şimşek'in referandumun hemen ardından "Avrupa ile ilişkilerimizi hemen düzelteceğiz" açıklaması yapması, Erdoğan'ın propoganda sürecinde gerdiği ilişkilerin düzeltileceği işaretini vermişti.

SEÇİMLER ADİL DEĞİL

Ancak Avrupa'dan gelen birbirinden sert açıklamalara AGİT raporu damga vuracağ benziyor. Avrupa palementosundan Shultz'un "Rapordan sonra açıklama yapacağız" dediği gelişme yaşandı. Sözcü'den Zeynep Gürcanlı bu gelişmeyi şöyle nakletti.

ZEHİR ZENBEREK ÖN RAPOR

Referandum öncesinde Türkiye’ye gelerek, gerek kampanyaları, gerekse oy verme ve sayım işlemlerini yerinde gözlemleyen AGİT heyeti, “ön raporunu” bugün açıkladı. Ayrıntılı rapor ise daha sonra açıklanacak.

AGİT’in “ön raporunda” yok yok; “evet” kampanyasının devlet imkanları ile yapılmasından, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, AKP’lilerin “hayır” oyu verecekleri terörist ve vatan hainleriyle aynı düzlemde göstermelerine kadar her unsur AGİT raporunda yer alıyor.

TARAFSIZ BİLGİ AKATARILMADI

İşte AGİT’in ön raporunda yer alan tüm unsurlar;
* Seçmenlere, oylanacak metin konusunda tarafsız bilgi aktarılmadı.
* Olağanüstü hal sürecinde kısıtlanan temel özgürlükler, tüm süreç üzerinde olumsuz etki yaptı.
* “Evet” ve “hayır” tarafları eşit propaganda yapma imkanına sahip olamadı
* Medyada “evet” kampanyası çok geniş yer bulurken, medya üzerindeki kısıtlamalar, gazetecilerin tutuklanması ve medya kuruluşlarının kapatılması, seçmenlerin çoğulcu fikirlere erişim imkanını azalttı.
* Oy verilen yerlere sivil toplum gözlemcileri sokulmadı.
* Valiler olağanüstü hal rejiminin kendilerine verdiği yetkiyi, toplanma ve ifade özgürlüklerini kısıtlamak için kullandı.
* Olağanüstü hal, hukukun üstünlüğünü ortadan kaldırmak amacıyla kullanıldı.
* Genel olarak referandum Avrupa Konseyi standartlarını karşılamadı. Yasal çerçevede gerçek bir demokratik süreçin işlemesi için uygun değildi.
* Kamu adına yayın yapan kuruluş, meşru siyasi partilere eşit zamantanımadı. Kamu adına yayın yapan kuruluş tercihini iktidar partisi ve Cumhurbaşkanı adına kullandı. Bu konuda YSK’nın yaptırım yetkisi de elinden alındı.
* Meşru siyasi partilerin referandum kampanyasına tam katılımına kısıtlamalar getirildi. Diğer ilgili kurum vekuruluşlara da kampanya kısıtlaması getirildi. YSK, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin kampanya faaliyeti yapmalarına izin vermedi.
* Yerel kamu görevlileri “evet” kampanlarında yer aldı.
* Kamu imkanları uygun şekilde kullanılmadı. “hayır” kampanyaları kamu imkanlarıyla etkisizleştirildi
* Bazı üst düzey yetkililerin “hayır” destekçilerini terörist sempatizanı olarak göstermesi, kampanya dilini lekeledi.
* “hayır” destekçileri kampanyalarını yürütürken polis müdahalesine ve şiddete maruz kaldı.
* Oy verilen yerlerin içinde ve dışında polis mevcudiyeti vardı. Bazı yerlerde polis, oy vermeye gelen seçmenlerin kimlik numaralarını bile kontrol etti
* YSK’nın tam da oy verme günü yayınladığı karar, oyların geçerliliğine ilişkin kriteri değiştirdi. Bu durum hem mevcut yasayla çelişti hem de seçimlerin hukukiliği konusundaki önemli bir garantiyi ortadan kaldırdı..

İlgili Haberler