Mustafa Yıldırım

Mustafa Yıldırım

KORKU BELASINA TESLİM OLMA ALIŞKANLIĞI


 

HANGİ 3 PAŞAYMIŞ ONLAR VE MİRASÇILARI KİMLERMİŞ?

“Türk Amerikan ilişkileri iki ülkenin ortak değerleri üzerine inşa edilmiştir, köklüdür, tarihidir, dost ülkelerin stratejik ortaklığına dayanmaktadır” diyordu The General. 

Hem de Genelkurmay Başkanlığını devir alma töreninde. Aslında kendisi 100 yıl öncesinin sayısız mirasçısından yalnızca biridir. 
“Alışkanlıklar onlarca yıl sürerse kuşaktan kuşağa geçen bir kişilik özelliğine dönüşme olasılığı yüksektir. Cumhuriyet devleti öncesinden bazı örnekler bu olasılığı gösteriyor. 1914’te devleti yönetenler, I. Dünya Savaşı öncesinde yabancı devletlere yalvar yakar oldular. 
Sığınmacılık alışkanlığının bir bölümünü, "Talat-Enver-Cemal Paşa Üçlüsü" olarak anılardan, zamanın Bahriye Nazırı A. Cemal Paşa’nın anılarından özetlemek bile çöküntüyü anlamaya yetecektir. 
Devleti yönettiğini sananlar, İngiltere’ye sığınmak için çok çabaladılar: 
“Basra Körfezi’nde ve Arabistan’ın güneyinde” İngiliz egemenliğini tanıdılar. 
Dicle ve Fırat ırmaklarında İngiliz gemilerinin çalışmasına izin verdiler; 
Bağdat demiryolunu İngilizlerin isteklerine göre uzatmayı kabul ettiler. Mezopotamya’da petrol arama ruhsatlarını, Trabzon ve Samsun limanlarının yapım işlerini de İngilizlere verdiler.
İçişleri memurlarının [polislerin] “ıslahı” için bir “İngiliz Umumi Müfettişi” istediler; gümrüklerin “ıslahı” için de İngiliz gümrük müfettişleri getirmeye karar verdiler. Bahriyenin ıslahı için İngiliz heyetine geniş bir çalışma alanı yarattılar; tersanelerin “ıslahını” da “İngiliz şirketlerine havale” ettiler.
Daha da ileri giderek “Ermenilerin oturduğu vilayetlerimizin idaresini İngiliz memurlarına vermeyi” önerdilerse de İngilizler, müttefikleri Ruslarla aralarının açılmasını istemediklerinden bu isteği geri çevirdiler. 
Hanedan-ı Osmaniye ve Talat Paşa Hükümeti, İngilizlerle sıkı fıkı olmakla kalmadı, Avrupa'nın merkez devletlerinin koruması altına girebilmek için Fransız devletini de içişlerine soktular. 
Jandarmanın yeniden yapılandırılması, bir “Fransız generaline tevdi” olundu; “Cebel-Lübnan jandarmasının tensiki bile Fransızları memnun eder düşüncesiyle bu generale” verildi. 
Birçok Fransız mühendis işe alındı. Maliye memurlarını “[D]aimi bir teftiş ve murakabe altında bulundurmak ve bu sayede mezkûr memurlar arasında vazife ve mesuliyet hissinin hâkim olmasını temin etmek için, Maliye Memurları Umumi Müfettişliğini Mösyö Joly ismindeki bir Fransız'a” verdiler.”
Bu Paşalar Üçlüsünün, Kumandan'a karşı yüceltilmesinin, adlarına "komite" kurulmasının nedeni üstüne şimdi düşünmek gerekiyor! Yoksa yarın çok geç olacak!

 

Öncesi ve sonrası için Sivil Örümceğin Ağında'nın devamı, Sivil-Askeri Ağ: “ORTAĞIN ÇOCUKLARI 3. Basım, 2011

Not: Ahmet Cemal Paşa, Hasan Cemal namlı gazetecinin dedesidir!

Önceki ve Sonraki Yazılar