İYİ Kİ DOĞDUN NAZIM HİKMET

NAZIM

Nazım Hikmet (Ran), Atatürk gibi Selanik doğumlu. Bahriye Mektebi’ni bitirdikten sonra Hamidiye Kruvazörü'ne atanmış, ancak kısa süren askerlik yaşamı hastalığı nedeniyle sona ermişti.

Millî Mücadele'ye katılmak üzere Anadolu'ya geçtiğini, Bolu Lisesi'nde bir süre öğretmenlik yaptığını, Ekim Devrimiyle ilgilenerek gittiği Moskova'da ekonomi ve toplumbilim okuduğunu biliyoruz.

Daha sonra İstanbul’a yerleşti, çeşitli gazete ve dergilerde şiirler ve oyunlar yazdı; ancak o dönem yönetenlerinin yarattığı komünizm umacısı siyasası çerçevesinde sürekli gözlenip zaman zaman da tutuklandığı için çoğu kez takma ad kullandı.

Zorluklar içinde yaşadığı o günlerde, Atatürk’ün görüşme isteğini “Ben Deniz Kızı Eftalya değilim, har çağırıldığım yere gitmem”, diye geri çevirdiği biliniyor.

Son mahkûmiyetinden, 13 yıl süren hapislikten sonra açlık grevine başlayarak kurtulabildi. Ancak karşıdevrim cephesi ona huzur vermedi. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra yazabilmek için elverişli koşullar bir yana; geçinmek için bir iş dahi bulamayınca geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz yazar Refik Erduran’ın önerisiyle Türkiye’den ayrıldı.

Nazım’la ilgili söyleşilerden birinde “Türkiye’yi bırakıp kaçacağına ölseydi daha iyi olurdu!..” önermesi üzerine ünlü bir yazın adamımızın, “Afedersiniz, siz hiç öldünüz mü?” diye verdiği yanıt ünlüdür.

Nazım, 10 yıl kadar süren verimli bir çalışmanın ardından 3 Haziran 1963’te Moskova'da yaşamını yitirdi.

Her ne kadar yönetenlerimiz gereksinim duydukça Nazım’dan dizeler okuyup, Moskova’ya gittikçe mezarına çiçek koymakta olsalar da; ne yaşarken, ne de öldükten sonra hak ettiği yerin kendisine verildiğini söylemek kolay değildir. Çünkü o, küresel sermayenin değirmenine su taşımadı. “Bana yeter yirminci asırda doğmak / Bizim tarafta olmak..” dizeleriyle de vurguladığı gibi her koşulda barıştan, emekten, insandan yana; emperyalizme karşı; kendi ülkesinin, kendi halkının ozanı oldu.

Dilimizi ustalıkla kullanan ozanların başında gelen Nazım, aynı zamanda dünyanın en büyük ozanlarından birisi olarak da onurumuzdur.
Doğum yıldönümünde sevgiyle anıyoruz; ışıklar içinde yatsın.

Önceki ve Sonraki Yazılar