Cengiz Yıldız

Cengiz Yıldız

HAYDA RASİM HAYDAA!



Bir gece önce yazdığımız; Rasim Ozan Kütahyalı'nın Sabah gazetesindeki  kendi köşesinde yazdığı, ''Bir Kabus Kasabasında Yaşananlar'' adındaki kısa hikayesine atıfta bulunduğumuz, ''Şike Davası Bir Komplodur !'' haberimize, Kütahyalı'nın cevabı gecikmedi.. İsterseniz Kütahyalı'nın Beyaz Tv'de yayınlanan programında ilgili haberimiz ve sitemiz hakkında kullandığı cümleleri  bir izleyelim. TIKLAYINIZ


Öncelikle  Kütahyalı'nın  dün geceki  ''Beyaz Futbol'da'' yaptığımız haber ile ilgili neler söylediğini bir hatırlatalım..Diyor ki özetle Kütahyalı;
''Yapılan Haber Çarpıtma !'' ..Programın sonlarında, Ümit Özat haberimizde kullandığımız montajlı yazıyı bu akşam yayınlanacak ''Derin Futbol'da'' gündeme getireceğini ve Kütahyalı'ya hazır olması gerektiğini söyledi.Kütahyalı ise; hikayenin içeriğine sadık kalınarak, sadece hikayenin Mağdur olan kahramanının ismini değiştirdiğimiz yazısının çarpıtılmış olduğunu iddia etti.Bununla da yetinmeyen Kütahyalı ''Bir aklı evvelce ve uyduruk bir sitede''; hikayenin mağdur kahramanı olan Belediye Başkanı,  Aziz Başkan olarak montajlanıp değiştirilmiş dedi..

Kütahyalı'nın yazdığı köşe yazısının Fenerbahçenin F'si ile ilgisi yokmuş..Kütahyalı bunu ''Malum devletin gizli belgelerini alıp OPERASYON yapan bazı arkadaşlar için'' söylemiş..Sıkı durun son yarım kalan cümleye dikkat:

                ''MALUM, MALESEF BENİM DE ESKİDEN... yani neyse karıştırmayalım!!!'' 

''Malumun gece geç saatte  ilanı!''  Kütahyalı'nın yarıda kestiği cümlesini gelin tamamlamaya çalışalım:

-Malesef benimde eskiden içinde bulunduğum arkadaşlara dedim.
-Malesef benimde eskiden çalıştığım gazete ile ilgili yazdım.
-Malesef benimde eskiden yaptığım operasyonlardı bunlar.

Hadi cümleniz eskiden çalıştığınız gazete ile ilgiliydi diye bitsin diyelim Sayın Kütahyalı; bizim merak ettiğimiz konu yazdığınız yazıyı hiç okudunuz mu? Anlaşılan ne yazdığınızı da okumuyorsunuz. O montajın bizim tarafımızdan neden yapıldığını size teker teker anlatalım; sabahleyin dinç kafayla okuyun..

Sizin de eskiden 'malesef'  içinde bulunduğunuz o gazete bakın nasıl haber yapıyormuş  Sayın Kütahyalı? Kendi kaleminizden kısa hikayenizde yazdıklarınızı size tekrar kısaca özetleyelim istedik, buyrun:

-Savcı ve Hakim Başkanı devirip içeri tıkmak isteyince, ekibi tarafından montajlayıp çarpıtılarak hazırlattığı dökümanlar ile uyduruk bir iddianame hazırlatmış.Başkanı devirmek için önce kamuoyu oluşturmak gerekiyormuş.Bu yüzden kasaba basını Başkana düzenli olarak saldırsın diyerek bu dökümanları gazeteye postalatmış.Savcılık ofisi paslıyor gazete gömüyormuş. 

-Neyse devam edelim; Başkan gazetelere yayın yasağı koymaya çalışmış, gazeteler susmadığı gibi savcı ve hakim maskara ettikleri Başkan'ın haline gülmüşler.Planlarını ortaya çıkartmaya çalışan insanları, özellikle gazetecileri ve ekip arkadaşlarını türlü tehditlerle susturma planları yapıyorlarmış.

-Yazınızın sonunda ironi mi yaptınız hakikaten, yoksa Paralel Bir Evrende mi yaşıyorsunuz anlamadık ve tıpkı sizin gibi Hayda  dedik.Hukuk devletinde yaşıyoruz, Şantaj kaset tehdit yok, Sivil örgütleri deviren Savcı, Hakim ve gazeteci yok; çirkin tezgah yok çok şükür diyerek bu edebi hikaye bitiyor..

Şimdi yazdığınız yazıya İRONİ yapmak amacı ile  montajlayıp kullandığımız köşe yazınızın, bize neden Aziz Yıldırım Başkanı çağrıştırdığını anlatalım size. Arada Hayda diye zıplamadan  ve yazımızı kesmeden dinleyiniz:

-Savcı ve Hakim kısmını geçiyoruz onu siz demişsiniz biz aynen aldık..
-Birileri Aziz Başkanı içeri tıkıp devirmek istediler mi Sayın Kütahyalı?
-Şike davası patladığında gazeteler sadece savcılığın elinde olabilecek dokümanları  günlerce gömerek, kamuoyu oluşturdular mı Sayın Kütahyalı?
-Aziz Başkanın avukatları yayın yasağı koymak isteyince kabul edildi mi Sayın Kütahyalı?
-Gazeteler sustu mu, susmak bir yana Aziz Başkanın Eşkal Fotoğrafını basan gazeteye Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödül verdi mi Sayın Kütahyalı?
-Gazeteler on jandarmanın arasında elinde serum şişesi ile yürüyen Aziz Başkanın fotoğrafının altına 'Sen bu hallere düşecek adam mıydın? yazıp maskara etmeye çalıştı mı Sayın Kütahyalı?
-Başkanın ekip arkadaşı Ali Koç bey televizyonda siz de korkuyor musunuz sorusuna: Kaşımızın Üstünde Gözümüz var dedi mi ? Gazetelerde ve televizyonlarda bu planı ortaya koyan kaç gazetecinin işine son verildi haberiniz var mı Sayın Kütahyalı?

Fenerbahçe operasyonu ve aynı dönemde yapılan bir çok operasyonda, sizin de vakti zamanında birlikte çalıştığınız gazetecilerle beraber, bu şekilde sayısız kamuoyu algısı yaratma amaçlı haberler yapıldı.Siz yazınız ile resmen bir itirafta bulundunuz  ve istemeden de olsa Türkiye'nin yakın geçmişine ışık tutmuş oldunuz  Sayın Kütahyalı.. Anlayamadığımız husus ise; kaleme aldığınız  kısa  hikayenizdeki kahramanlardan sadece Mağdurun adı değiştiği için gösterdiğiniz tepkidir. Oysa ki hikayenizde resmedilen kötü niyetli karakterler aynıdır.Size göre aynı kötü niyetli karakterler Aziz Yıldırım'a operasyon yapınca haklılar iken, nasıl olupta bir başka başkana operasyon yapmak istediklerinde, tarafınızca haksız olarak nitelendiriliyorlar?

Son olarak Bize 'aklı evvel' ve sitemize 'uyduruk' demişsiniz, merak ettik Türk Dil Kurumu sitesine  baktık:

Aklı evvel :1. Akıllı geçinen  2. Densiz, münasebetsiz, sağduyu sahibi olmayan..

Uyduruk :1. Aslı olmayan, uydurma 2. Derme çatma, işe yaramaz..


Bütün Türkiye size Hayda Rasim diyor; TDK dan ona da baktık:

Hayda: 1.ünlem Hayvanları Harekete geçirmek için söylenen söz..
            2.Şaşkınlık belirten bir söz.

Size şaşkın olduğunuz  için bu lakabın takıldığını biliyoruz...
              



@cengiz_YILDIZ


Önceki ve Sonraki Yazılar