Seçime şurada iki haftadan az kaldı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu son günlerde yeni projesini de açıkladı. Bu projeyle yalnızca oy toplamak için gelir artırımı vadinde bulunmadığını, Türkiyenin ekonomik kalkınması için projelerinin olduğunu da ortaya koymuş oldu. Kaynak nerede diyenlere de temelli bir cevap oldu. Gerçi israflar, anlamsız deli projeler, yandaşlara aktarılan kıyaklar ele alındığında kaynak çoktan bulunmuştu ama, son açıkladığı mega lojistik merkez projesi ayakları yere basan gerçekçi bir kalkınma projesi oldu. CHPnin güçlü bir ekonomi kadrosu var. Oy oranları da gittikçe yükselmekte. Yolları açık olsun.

Ancaak, geçmiş seçimlerde somut olarak yaşandığı üzere önemli bir handikap var ortada. Bütün dünyada konuşulan seçime hilye karıştırılacağı söylentileri. Söylentiden öte gerçeği. Bunu önlemek önce başta CHP olmak üzere hilyeye maruz kalacak muhalefet partilerine, sonra da bilinçli seçmene düşer. Şimdi bu bağlamda CHP ne son olarak şu soruları yöneltmeyi bir hak olarak görüyorum.

1-      Yurt genelinde her sandığa en az iki görevli, bir yetkili delege saptanıp atandı mı?

2-      Bu görevlilerin daha sandık oya hazırlanırken sabah saat altıda sandık başında olmalarını sağlayacak ulaşım sorunları halledildi mi?

3-      Oylama sırasında görevlilerin herhangi bir ihtiyaçları veya acil bir durum ortaya çıktığında sandığı bir saniye bile boş bırakmayacak yedek elemanlar ayarlandı mı?

4-      Oy sayımı sırasında oluşabilecek her türlü olumsuzluklar düşünülüp tedbiri alındı mı?

5-      Oy sandığının hazırlanması ve sayım sonuçları tutanaklarının hazırlanması usulleri ve bu sırada olabilecek manuploasyonlara karşı görevliler yeterince eğitildi mi?

6-      En önemlisi sandık tutanağının ortak ıslak imzalı ve mühürlü bir kopyasının her ne pahasına olursa olsun alınıp süratle parti il veya ilçe merkezine getirilmesi gerektiği görevlilere yeterince anlatıldı, vurgulandı mı?

7-      Oy çuvallarının kapatılması, mühürlenmesi usulleri anlatıldı mı, görevliler eğitildi mi?

8-      Oy çuvallarının ilçe seçim kurullarına teslimi gözlenecek mi, bu takipi yapacak görevliler ayarlandı mı?

9-      Parti il ve ilçe merkezlerinde açıklanan sonuçlarla delegelerce getirilen sandık sonuç tutanaklarını karşılaştıracak ekipler kuruldu mu?

10-  Son olarak bir uyumsuzluk saptandığında yapılması gerekenin ne olduğunun planı programı ve hukukçusundan takipçisine kadar gerekli elemanlar saptandı mı?

Bunlar  tamamsa seçim kontrol altında tutulabilir ve bir olumsuzluk olduğunda müdahale edilebilinir. Yoksa geçmiş olsun, gene ah vah edebiyatından öteye gidilemez. Bütün bunlar yapıldığında bile ancak ve ancak, aksaksız ve kesin olarak yapıldığında bile sonuç alınamıyorsa iş parti genel merkezine düşer. Parti Genel Merkezi anladığım kadarıyla elektronik veri tabanını birebir kontrol edecek çok etkili bir sistem kurmuş. Bu konuda görevli ve gönüllülerden büyük bir ekip kurmuş. Ancak yukarıda sıraladığım sahada fiilen yapılması gerekenlerde bir eksik olduğunda, genel merkezin bile yapabileceği bir şey yoktur. Ancak oluşturduğu çok teknik takip sistemi ile başarılı bir tespit yapmış olur ve yediği kazığı bilmekle kalır, başka bir şey yapamaz. Sonuç gene ahu vahta kalır. Eğer bu organizasyonda ve bu organizasyonun eğitiminde bir eksiklik varsa daha önümüzde az da olsa vakit var, organizasyon ve eğitimdeki eksiklikler giderilebilinir. Haydi kendinizi bir yoklayın ve kolları sıvayın. Gerekirse bir sanal uygulama bile yapın.

Geçenlerde bir yakınımın çocuğuyla ilgili Maltepe’de bir ilkokula uğradım. Erken gitmişim okulda bir hizmetliden başka kimse yoktu. Hizmetli okulun temizliğinden çay hizmetine kadar her yükün kendinde olduğundan yakındı. Cumhurbaşkanımızın bihaber olduğu dokuzyüzkırkdokuz lira asgarî ücretle çalışıyormuş. Partili değilim ama, ben de hemen propogandayı bastım. Kılıçdaroğlu asgarî ücreti arttıracak binbeşyüz yapacak dedim. Ne cevap verse beğenirsiniz.. Yok beyim dedi ben dokuzyüzelli liraya razıyım, AKP ye vereceeem oyumu, memnunum binbeşyüz istemem.!?.. Hani verirse versin, ben AKPliyim, oyum her şeye rağmen onlara dese gene şaşırırm ama, anlayabilirim. Şu veya bu nedenle bu vatandaş AKP li. Takım tutar gibi oyumu illa onlara vereceeem diyor der, geçiştiririm. Ama ben fazla istemem, memnunum, ne demek anlayamadım. İşte böylesine bir akıl tutulmasında olanlarımız da var.

Her ulus layık olduğu şekilde yönetilir diye çok büyük bir söz vardır. CHP ve diğer partiler de hele hele bu seçimde sandık güvenliğini sağlayamazlarsa layık oldukları yönetimle karşı karşıya kalırlar. Ondan sonrası kör döğüş. Oysa vatandaşın çoğunluğu böyle bir yönetime layık değil. Ve seçim güvenliği konusunda gönüllü olarak yardıma hazır. Yeter ki, siz organize olun.