YENİ ANAYASA


Yeni Anayasa girişimi sakatlanmış olarak doğdu ve öyle gelişti. Neden sakat olduğunu birlikte değerlendirelim:
Birincisi, hukukçular bu Meclisin yeni anayasa yapmaya yetkili olmadığını söylüyorlar. Eğer hukukun üstünlüğüne inanıyorsak, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu düşünüyorsak bunu tartışamayız. Kaldı ki yeni bir anayasanın hangi ihtiyaçtan doğduğunu bilen de yoktur.
İkincisi, insan haklarına ve temel hukuk kurallarına aykırı bir taslak, referandum yapıyorum diye halkın oyuna sunulamaz. Yığınların böylesi bir taslağa verebileceği onay da, o taslağı meşrulaştırmaz. Kaldı ki, referandumda ezici çoğunlukla onay verilmiş olsa bile, azınlığın haklarını güvence altına almayan bir metne Anayasa işlevi yüklemeye kalkıştığınız zaman toplumun huzurunu, barış içinde bir arada yaşama istencini dinamitlemiş olursunuz. 
Üçüncüsü, Meclise getirilmiş olmasına karşın, başta milletvekilleri olmak üzere henüz taslağın içeriğini bilen yok. Yangından mal kaçırır gibi gizlenerek hazırlandı. Bu yüzden kamuoyunca tartışılamadı, eksiği, fazlası ortaya konulamadı. Hakkında hiçbir fikrimiz olmayan bir metin, şekil koşulları hazırlanarak referanduma götürülebilir mi? 
Dördüncüsü, seçmenimiz kendi çıkarlarıyla vereceği oy arasında ilişki kurabilme yetisinden yoksun bırakıldı. Bu durumda devletin bütün olanaklarının seferber edileceğinden kuşku duyulmayan bir referandumdan hangi sonucun çıkabileceği başından belli değil midir? 
Beşincisi de, Cumhuriyet Anayasasını gerektiği gibi savunabilecek demokrasi cephesi örgütsüz, utangaç ve güçsüz. O metnin Meclisten geçmesinin engellenemeyeceği ortada. Referandumdan, haydi haydi evet çıkar; gerisi kaostur. 
Demek istediğim, itirazımı şimdiden haber veriyorum. Böyle bir anayasayı kabullenmemi kimse beklemesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar