Uğur Dündar&Özlem Gürses, Artı 1 TV ve Gerçekler

Bu konuda Özlem Gürses ile yaptığım telefon konuşmasında aldığım net bilgilere geçmeden önce, bazı konuları aydınlatmakta yarar görüyorum.

UĞUR DÜNDAR&ÖZLEM GÜRSES ARTI 1 TV 

Uğur Dündar ve Özlem Gürses ikilisi yeni kanalları Artı 1 Tv den izne çıktılar, spekülasyonlar da ayyuka çıktı. Yazılan ve söylenenler arasında ne iddialar var, neler.
.
Dolayısı ile Uğur Dündar sevenler de, her zamanki gibi bizim posta hesaplarını ve iletişim kutusunu, soruları ile doldurdular. Bana da her zamanki gibi doğru olanı anlatmak kaldı.

Birçok defa açıkladık, öncelikle bir kez daha vurgulamak istiyorum. Haber Artı Türk’ün, sevgili Uğur Dündar ve Özlem Gürses’in yeni kanalları Artı 1 TV ile hiçbir organik bağı yoktur. İsimlerimizdeki ARTI ortaklığı ise, tamamen bir rastlantıdan ibarettir. Hoş olsa itiraz eder miydik? Kuşkusuz hayır.

Bugün olduğu gibi gazetecilik etiğinin büyük ustası Uğur Dündar ve sevgili arkadaşımız Özlem Gürses’in içerisinde var olduğu her projeyi, "artısı" olmasa da sonuna kadar desteklemeye devam ederdik kesinlikle.

Uğur Dündar ve Özlem Gürses, gerçek haberciliğe tahammülü olmadığını artık çok iyi bildiğimiz iktidarın, yoğun baskıları üzerine ara verdikleri Tv ekranlarına, ARTI 1 TV ile, bir süre önce geri dönmüşler, onları çok özleyen izleyicileri ile yeniden Artı 1 Tv ekranlarında buluşmuşlardı.  Üstelik daha işe başlar başlamaz, devasa bütçeler ile kurulu, yandaş TV kanalları belgeseller yayınlarken, onlar alçakgönüllü donatıları ile halk direnişini cesaretle ekranlardan halka ulaştırmışlardı. Bunu gördük son bir ayda hepimiz.

Gerçek ve doğru haberciliğe susamış sizler de, onların bu gayretini ödüllendirmiş ve daha çiçeği burnunda Artı 1 TV’yi, en çok izlenilen kanallar arasına taşımıştınız. Bizim bile sırf ulaşamayanlara destek ve tanıtım amaçlı yaptığımız 19;00 Ana haber canlı yayınlarımızı, on binlerce izleyici küçücük bilgisayar, telefon ekranlarından izlemiş, aşırı ilgi serverimizi yavaşlatmıştı.

Buraya kadar zaten bildiklerimizin bir özetini yaptım. Ancak bu güzel başlangıç ardından Uğur Dündar ve Özlem Gürses’in izne ayrılması, özgür haberciliğin düşmanı ve iktidar yandaşı fırsatçıların, fiskosları ile yaratmak istediği kaosa olanak sağlamış görünüyor. Sosyal medyada uçuşan birbirinden asılsız iddialar, dayanaksız, delilsiz dedikodular, bu güzel başlangıcı yıpratma yarışına girmiş haldeler. Kimi internet sitelerinde, hangi amaca hizmet ettiği kesin belli olan, bu saçmalıklara asla itibar etmeyiniz.

Hiçbir organize bağımızın bulunmadığı Artı 1 TV’nin, kendi iç işlerine ve aldığı kararlara ne bizim ne de diğer hiç kimsenin,  karışma hakları olmadığı gerçektir. İşin başka bir gerçeği ise, asılsız olarak ortalığa savurulan alçakça iddiaların, ne Uğur Dündar’ın ,ne de çalışma arkadaşlarının, halkın büyük desteğine sahip olan gazetecilik sicillerine, en ufak bir zarar getiremeyeceği gerçeğidir. Amaçları belli iddia sahiplerinin, ortaya attıkları “Paralarını alamayınca, izne çıktılar” söylemi ise insafsız bir yalandan ibarettir.

Bu konuda Özlem Gürses ile yaptığım telefon konuşmasında aldığım net bilgilere geçmeden önce, bazı konuları aydınlatmakta yarar görüyorum.

İzleyici pek farkında olmayabilir ama televizyonculuk bir kamera, kanal tahsisi, bir stüdyo, birkaç spiker ile yapılabilen bir şey değil ne yazık ki. Bizim ellerimizde kumanda ile TV karşısına oturup bir saniyede oradan, oraya zıpladığımız Tv haberciliğinin mutfağında, kendilerini hiç görmediğimiz basın emekçileri çalışırlar. Onların hepsinin, tıpkı bizler gibi ekmek götürmek zorunda oldukları evleri, eğitimi için para kazanmak zorunda oldukları çocukları vardır. Biz ekranlarda sadece birkaç kişiyi görmekteyizdir ama aslında birçok çalışanın, geceli gündüzlü yoğun emekleri ile ürettiklerini izleriz, onlardan haberimiz bile olmaz.

Televizyonculuk, çok büyük bütçeler ile kurulabilen bir yatırım konusudur. Kurdunuz yetmez, lisansı için devletin koyduğu çok büyük bedelleri ödemeniz, muhalifseniz ortaya çıkartılan birçok engeli de aşmanız gerekmektedir. Eğer bu noktaya geldiyseniz, doğru dürüst bir habercilik için, iyi bir gazeteci kadrosu da oluşturmaya ihtiyaç vardır.

Paranız çok diyelim ve yapabileceğiniz birçok risksiz ticaret konusu yerine, tuttunuz muhalif bir tv kanalı kurma gözü karalığı gösterdiniz. Engelleri atladınız, ilk işletme bütçesini de ayarladınız işe başladınız. Ama hazıra dağ dayanacak bir sektör değildir TV kanalı işi. Gelirleriniz olmalıdır. Gelirin tek adı ise bu sektörde reklam almaktır.

İşinizi çok iyi yaparsınız, gerçeği gazeteciliğin etiği gereği, yansız ve çıplak bir şekilde izleyicinize yansıtırsınız. İşinizi iyi yaptığınız içinde çok izlenir takip edilirsiniz. Yani reklam verecek olan için, ideal bir TV kanalısınızdır. Bu nokta çok önemlidir. Ama cazip sonuçları olsa da, size kimse reklam vermez. İşlerine yarayacak olsa bile, işletmeler korkarlar reklam vermeye.
"Ya iktidarın işine gelmeyen bu yayınları yapan kanala, reklam verdiğinizi, iktidar fark ederse?" korkusu ticaret erbabını ürkütür, sindirir.

Basit bir örnek verelim bu konuya. Aslında sizde, yandaş kanallara verilen reklamları izleyip kendi başınıza anlarsınız neyin ne olduğunu ama ben yine de örnekle anlatayım, hep yaptığım gibi.

Diyelim evler yapan inşaat firmasısınız. Tuttunuz reklam verdiniz bu kanala. Ya anında bağlı bulunduğunuz belediye, adamlarını gönderip, "kaşınızın altında gözünüz var" diyerek, size 3 daire bedeli cezayı kesiverirse? Uzatmayacağım, siz anladınız! Bu işin çok daha büyük bütçeli örnekleri de var belgeli, delilli ama sırası değil şimdi. 

İşte günümüzde iktidara ve gücüne karşı gerçekleri yazan, yansıtan, gazetecilik, TV yayıncılığı yapmanın ölümcül riski budur.
Uğur Dündar ve arkadaşlarının yeni kanalı Artı 1 TV, işte böyle bir ortamda, ekranlarımıza gerçek yayıncılık etiği ile gazetecilik yapma zorluğu içerisindeler. Bu gerçeğin, onların cesur duruşuna getirdiği sayısız zorluk, sayısız engel olduğunu akılda tutmalı izleyici.

Özlem Gürses ile işte bunları konuştuk telefonda özet olarak.

İzine ayrılma nedenleri, hepimizin de şahit olduğu gezi direnişi boyunca, soluksuz yapılan yayınların yorgunluğunu, kısa bir süre için dinlenerek üzerlerinden atmak ve henüz çok yeni olan Artı 1 Tv kanalının, bu arada birçok aksaklığı düzene koyması için zaman tanımaktan ibarettir.

Kısaca iddia edildiği gibi, ne Uğur Dündar’ın, ne de Özlem Gürses’in, Artı 1 tv ile kişisel maddi anlaşmazlıkları konusu yoktur. Kanaldan ayrıldıkları ise tamamen yalan bir haberdir. Zaten izleyiciler, Uğur Dündar’ın her akşam telefon ile 19 ana habere bağlanıp, yorumlarını sürdürdüğüne şahit olmaktadırlar.

Haber Artı Türk her zaman olduğu gibi Uğur Dündar ve arkadaşlarının, gerçekleri cesaretle yansıtma çabalarına tüm gücü ile destek vermeyi sürdürecektir. Diğer gerçekleri yansıtan tüm basın emekçilerine yaptığı gibi.

Evet, işte tag’mız. #DirenKorkusuzMedya

Önceki ve Sonraki Yazılar