Eğer Mısır’da ordu darbe yapmasaydı halk devrim yapacak ve Müslüman Kardeşler’in temsilcisi Mursi’yi alaşağı edip kendi iktidarını kuracaktı.

Mursi’yi iktidara taşıyan ordu, bunu gördüğü için darbe yapıp Mursi’yi, halkın gazabından kurtardı. Tıpkı sermayenin bir önceki diktatörü olan ve Mısır’ı otuz yıl yöneten ve  ulussuz sermayenin açık pazarı haline getiren Hüsnü Mubarek’i kurtardığı gibi…

Müslüman Kardeşler, buna bile razı olmadılar. Çünkü onlar İslami bir diktatörlük peşindeydiler.

Mursi iktidarında alınan şeriat kurallarına uygun kararları, çıkarılan yasaları unutmayalım(Ölmüş kadınla, öldükten sonra sevişme hakkı gibi.).

Bunları görmezden gelir ve sermayenin hangi renginin diktatörlüğüne razı olunması gerektiği üstüne kafa yorarsak…

Ya Müslüman Kardeşler’in temsil ettiği sermayeden yana oluruz…

Ya da darbecilerin temsil ettiği sermayeden.

Oysa bizim, biz devrimcilerin, komünistlerin, sosyalistlerin üçüncü yolu, yani evrensel emeğin iktidarını kurma yolundan başka çıkar yolu yoktur!