SEÇİM BİLDİRGESİ

SEÇİM BİLDİRGESİ

Siyasal partiler, “Bizi seçerseniz bunları yapacağız”, anlamındaki seçim bildirgelerini yayınladılar. Sizinle paylaşmak istediğim aşağıdaki metin de bunlardan biri. Gerçi partili milletvekillerinin; hatta PM’nin bile haberli olduklarından kuşkuluyum ama bildirgeden bazı bölümleri paylaşalım, bir fikrimiz olsun:

“Kürt sorununun bir güvenlik sorununa indirgenmesi ve olağanüstü dönemlerde yapılan yanlış uygulamalar, yurttaşlarımızın önemli bir bölümünü mağdur etmiş ve aidiyet duygularını zayıflatmıştır…

anlayışımız), inançlara saygılı ve özgürlükçü laikliktir.

Lozan Antlaşması’ndan kaynaklanan haklar çerçevesinde azınlık vakıflarının karşılaştığı sorunlarının çözülebilmesi için yapıcı adımlar atacağız.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde bir bölgesel kalkınma atılımını hayata geçireceğiz.

Kamu hizmetlerinin eşit yurttaşlık temelinde tüm yurttaşlarımıza eksiksiz olarak götürülebilmesi için anadili Türkçe olmayan yurttaşlarımızı da gözetecek bir anlayışı hayata geçireceğiz.

Okullarımızda, Kürtçe dersleriyle ilgili altyapı sorunlarını çözeceğiz.

Kürtçe’nin yanı sıra Türkiye’deki tüm kardeş dillerle ilgili araştırma enstitülerini yaygınlaştıracağız. Kapatılan tüm enstitüleri kadro tahsis ederek yeniden açacağız.

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı uygulayacağız. Anadilin öğrenimi hakkından tüm yurttaşlarımızın yararlanabilmesi için gerekli yasal ve kurumsal altyapıyı kuracağız.

Yer ve yörelerin özgün isimlerini iade edeceğiz.

Geçmişte yaşanan ve kamu vicdanında ağır yaralar açan hak ihlallerinin ve toplumsal travmaların tüm boyutlarıyla açığa çıkması için Meclis Araştırma Komisyonu kuracağız. Mağduriyetlerin giderilmesini ve zararların tazmin edilmesini sağlayacağız.

Faili meçhul cinayet ve gözaltında kaybetme suçlarında zaman aşımını kaldıracağız. Bu suçların sorumlularının ortaya çıkarılmasını ve cezalandırılmasını sağlayacağız.

Faili kamu görevlisi olan ve insan haklarını ihlal eden tüm suçlarda zaman aşımını kaldıracağız.

Dersim Olayları ile ilgili tüm devlet arşivlerini bir araya toplayarak araştırmacılara açılmasını sağlayacağız. Diyarbakır Cezaevi’ni, İnsan Hakları ve Demokrasi Müzesi’ne dönüştüreceğiz.”

***

Benim bu bildirgeden anladığım şu:

Meclis Araştırma Komisyonu kurarak, sadece Kürt yurttaşlarımıza yönelen ve onların aidiyet duygularını zayıflatan olağanüstü dönemlerdeki yanlış uygulamaları inceleyeceğiz.

Türk kimliği yerine Türkiyeli kimliğini koyacağız.

Laikliği, inanç simsarlarının beklentilerine yanıt verecek biçimde yeniden tanımlayacağız.

Azınlıklara, T.C. yurttaşı olan herkesin yararlandığı haklardan farklı haklar da getireceğiz.

Bütün yurttaşlar eşit olacak ancak Kürtler daha eşit olacak.

Ülkenin kaynaklarını öncelikle Doğu ve Güneydoğuda kullanacağız.

Kürtçe de resmi dil olacak. Talep görmediği için kapanan Kürt enstitülerini devlet eliyle canlandıracağız.

Türkçeleştirilen yer adlarını kaldırıp eski adları kullanacağız.

Etnisite, dil ve inanç temelinde yapılanarak üniter yapıyı zorlayacağız. Özerklik Şartını uygulayarak emperyalist odakların özgürlük ve demokrasi adı altında pazarladıkları federasyonun altyapısını hazırlayacağız.
Terör örgütünün varlığını, Kürt sorununun çözümünde bir engel olarak görmüyoruz.

***

Şimdi sırası olmadığı için (!) partinin adını vermiyorum. Merakım şu ki, bu alıntılardan sizler de benim anladığımı mı anlıyorsunuz yoksa yazdıklarım bir paranoyanın dışa vurumu mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar