Satılık Cellat Var

Öz be öz vatandaş değil, eli silahlı caniler koruma altında artık. Amelesi, esnafı, çiftçisi, işçisi, tarımcısı da bir parça ekmeğe muhtaç bırakılıyor.

          Satılık Cellat Var
    
 Gönül, üç çocuk annesi bir ev kadını. Benim kapı komşum.
Üç katlı bir binanın giriş katında, yan yana bitişik dairelerde otururuz. Öksürsek duyarız birbirimizi. Sık sık karşılaşırız. Bazen, nefes alış verişlerimiz bile birdir.
Şu son günler, kırılgan oldu Gönül. Çaresiz, ağlamaklı,  korkulu bir ifade çöktü gözlerinin derinliklerine.  Sesi titriyor konuşurken.

Kocası, üç ay öncesine kadar (reklam tabela) işinde çalışıyordu. Altmış kişinin ekmek yediği atölye kapanınca işsiz kaldı.
16 Yaşında, okulu erken terk etmiş, bir gözlükçüde çalışan oğlunun maaşına güveniyordu. O da işten çıkarıldı.
Sebep aynı. Sermayenin el değiştirmesi.

Baba oğul, sabahları çok erken saat de kalkıp Ümraniye merkez caminin önünde alıyorlar soluğu.
Dibe vurmuş yoksullar arasında, inşaat ameleliği için, karpuz gibi seçilmeyi bekliyorlar.
Amelelik işi de pek revaçta değil artık. Onlarca kişinin yapacağı işi, makinalar saniyede hallediyor. Böylece, en angarya işler için bile, en ucuza, itinayla seçiliyor ameleler, merkez cami önünden.

Baba ve oğul, haftanın bir ya da iki günü ola ki çalışabilmiş, çocuk sevinçleri yaşanır Gönüllerin evinde. Solukları yenilenir. Unutulur bir an dert kasavet.
İhtiyaç, karın tokluğundan ibaret değil.
Ayda 500 TL kira ve başkaca vergi giderleri, bitmeyen taksit.
Daire denildiğinde sanılır ki, hali vakti iyilerin yaşadığı mekânlardır oralar. Oysa kırık dökük, hatta naylon kaplı bir barakada yaşam özlemidir ağır basan. O daire kapılarının ardında yaşananların acıttığı kadar acıtmayacaktır belki de, kırık dökük naylon kaplı barakalar.
Donanım ister ya yaşamak. İşin aslı, modern köleliğe de ayak uyduramayan kölelerle doludur, o dairelerin kapı artları, tıpkı camii önleri gibi.

Devir değişiyor.
Ülke sermayesi el değiştiriyor.
Ülkenin toprağı kurumu satılırken artıyor memleket muhtaçlığı.
Amelesi, esnafı, çiftçisi, işçisi, tarımcısı da bir parça ekmeğe muhtaç bırakılıyor.
 
Öz be öz vatandaş değil, eli silahlı caniler koruma altında artık.
Pazarlığa açık; “SATILIK CELLAT VAR” lık prim yapıyor.
Ülkenin öz be öz evlatları seçmeceye düşerken, o dinci cellatlara, ayda 1, 500 ile 2 bin dolar ödeniyor.
Teröristine canisine, hem ev, hem iş vaat ediliyor. 
 
Paranın gücü tekelleştikçe artıyor modern kölelik. Modern köle olmak bile nimet sayılıyor artık, hem de bu devirde.   
Filmlere konu, dillere destan olabilecek nice hayat hikâyeleri, o daire kapılar ardında da çığlık çığlığa eyyy zalim? 


https://twitter.com/TCnalanturkeli

Önceki ve Sonraki Yazılar