SARI YELEKLİLER


“Gelirimi beyan etmeden çalışıyorum. Ayda 1300 Avro kazandığım halde zenginlere oranla daha çok vergi vermekten bıktım. Biz hükümetin, parayla kontrol etiği köleleriz.”
“Seçilmiş bir başkanımız var ama büyük oylarla seçilmedi. Tüm Fransa arkasındaymış gibi davranmasın! O, halkı dinlemeyen kötü bir seçilmiş.”
“Ben banliyö bölgesinde yaşıyorum, işçiyim. Bizim verdiğimiz vergiler, çevreyi aşırı kirleten tankerlerden, gemilerden çok daha fazla! Macron, sadece zenginlerin başkanı olmakta ısrarlı! Başbakan “Vergileri azaltıp, kamu hizmetinden mi keselim” diyor. Konuyu saptırmalarına izin vermeyeceğiz. Lafı dolandırmıyoruz: Yaşam koşullarından hoşnut değiliz.”
“Eğitim reformu paketinde eşitsizlik var. Üniversiteye girişlerde adaletsizlik var! Macron’un bu sözde reformu, banliyöde yaşayan öğrencilerin, kaliteli üniversitelere girme şansını ortadan kaldırıyor!”
“Macron, “çalışın, zengin olun” diyor. Her işte çalışarak zengin olunur mu? Herkes için eşit koşullar istiyoruz. Bizim iddiamız değişmeden yola devam etmek.”
“Kapitalizmin tek derdi kâr. Eğitim, sağlık, gıda, konut, ekoloji herkes için eşit olmalı. Bu, hükümetlerin görevi ve bir zorunluluk. Çevreyi biz değil büyük kâr odakları zehirliyor, asıl burada şiddet var!”
“Devlet sanki beynimiz yokmuş gibi davranıyor. Bir şeyleri kırıp dökenler var evet, ama devrim olmadan gerçekleşen bir değişimi de görmedim.”
Okuduklarınız, 8.12.2018 tarihli Cumhuriyet Gazetesinden kısaltarak alıntıladığım değerlendirmeler, Sarı Yelekliler eylemine katılan Fransızların açıklamalarıdır. (sayfa 9)
Macron’un, “iklim değişikliğiyle mücadele ve bütçe açığının azaltılması” gerekçesiyle koyduğu vergiler ve yaptığı zamlarla faturayı, doğayı kirleten büyük şirketler yerine halka kestiği ve bu ekonomi politikasına bir itiraz olarak ortaya çıkan eylemlerin, yoksulluğa ve otoriterleşmeye başkaldırı olarak geliştiği yorumları ağırlık kazanıyor.
Şimdi 68 olaylarını anıp materyalizmden, işçi sınıfı bilincinden söz etmektense “olay, ay sonunu düşünenlerle bu tür dertleri olmayanlar arasında gelişiyor”, deyip bekleyelim.
Bizim için çıkaracak çok ders var.

Önceki ve Sonraki Yazılar