Mo-derin Hoca Sorularınızı Yanıtlıyor

 Müçteba Meraklı, Merzifon’dan soruyor:


Muhterem hocam, ben kendim küçüklükten büyüdüğüm için meraklı bir insanım. Her şeyi merak ederim, şu ara cinlere merak sardım. Diyorlar ki ‘para sayma makinesi koyarsanız yatak odanıza cin girmez’. Bu bilgi doğru mudur, çelik kasa koysak olmaz mı; bir de doları ayakkabı kutusuna doldurmak caiz midir hocam?


El-cevap:

La havle vela kuvvete… Yahu evladım sen provakatör müsün yoksa anzarot mu çektin; yegenim olmasan defteri kebirden okuyacağım şurada…  

Müçteba, sen bilmez misin ki biz ye, ye, ye (3Y) diyerek ve tek parti zihniyetine karşı kefenimizi giyerek yola çıkmış bir misyonun temsilcileriyiz. Bilesin ki yolsuzluk ve rüşvet yavelerine katılanlar, Atlantik ötesinden gelip burada ameliyat yapmak isteyenlerin maşasıdır. Milli ordumuza kumpas kuranlar da bu hainlerdir. Bunların hedefi, dünya lideri olan Başbakanımızdır. 
Gerçekleri görmek lazım evladım. Şu olup bitene yolsuzluk diyebilmek için insanın edep ve adaptan yoksun olması gerekir. Adam paraları ayakkabı kutuları içinde biriktirmiş, kötü bir niyeti yok. İmam hatip yaptırmak ne zamandan beri suç oldu? Öteki de yatak odasında kasalara koymuş, makineyle saymış; saymasa mıydı yani? Atalarımız ne demiş; “Yolda bulmuş olsan bile sayacaksın”. Velevki, rüşvet olsun! Para devletin değil, milletin değil; sana giren çıkan bi şey mi var ki yolsuzluk diyosun?

Ağzı olan konuşuyor; adın ne, “yolsuzluk, anan kim, “yolsuzluk”, baban kim, “yolsuzluk”, yolsuzluk da yolsuzluk. 10 yılda 20 bin Km. yol yapılmış; hala yolsuzluk. Yolsuzluklar götürsün, başka ne diyeyim!

Şimdi de düştüler Bilal’in peşine. Neymiş; belediye yurt yaptırmış da Bilal’e vermiş. Size verseydi iyiydi değil mi? Bunlar bir tek şey bilirler, muhalefet. Lakin önlerine iki keçi koysanız dolaştırırken birini kaybedip gelirler, yapacakları budur.

Şimdi kuduruyorlar. Neymiş; açılım diye diye memleketi ikiye bölmüşüz. İşte bunların vizyonu bu kadar. Yahu memleket orada duruyor, sırtlayıp götüren mi var? Gidebiliyorsan gider görürsün. Pasaport gerekiyorsa, onu da veririz Allahın izniyle.

Togo’nun efsanevi kralı Hıgı Yagar Togo’nun da söylediği gibi, “Mugu gı”. Yani demek istiyor ki, “Gemiciklerden birisi limanda beklesin, ne olur ne olmaz”.

Neyse orası bizi ilgilendirmez, ben senin dörtlüğünü gönderiyorum. Haydi selamün hello.

 

Kıblemi çevirdim yeşil dolara,

Kasaları teslim ettim gülere,

Marifetim ortalığa saçıldı,

Anda düşman oldum cemaatlere. 

Önceki ve Sonraki Yazılar