Menderes Türel Antalya'da bir seçim daha kaybetti

Otobüsçüler Odası seçimini Yasin Arslan kazandı.

560 otobüsçü esnafının oy kullandığı seçimde “Türel destekli ve AK Parti Muratpaşa İlçe Teşkilatının Başkan yardımcısı olan Salih Sarıgül” ancak 208 oy alabilirken, esnafın çıkarlarını düşünen ve “esnafın ekmeğini siyasete alet ettirmeyiz” diyen Yasin Arslan 342 oy alarak, hem Türel’e, hem de AK Partiye önemli bir ders vermiştir.

AK Partinin ve Türel’in, hemen her sektörde kendi “tarafını” oluşturup, kendilerinden yana olmayanları ötekileştirme siyaseti Antalya Otobüsçüler Odası seçiminde tutmamıştır.

Kent içi toplu taşımanın tüm yükünü çeken esnaf, her iki döneminde de Türel’den çektiğini sanırım hiç kimseden çekmemiştir.
Günde yaklaşık 400 bin insanı taşıyan otobüsçü esnafına “ her iki midibüs sahibi birleşip bir otobüs alacak” diye yapılan dayatma sonunda esnaf isyan etmiştir.

Aslında sorulması gereken şudur Türel’e:
“Kardeşim senin ilk döneminde minibüslerin yerine esnafa midibüsleri aldırmadın mı?
Eğer aldırdığın bu midibüsler kent içi toplu taşımaya uygun değillerse neden o zaman doğrudan otobüs alınmasını istemedin?”
Esnafa önce midibüs aldırıp borçlandıracaksın, üzerinden 7 yıl geçtikten sonra ve esnafın tam borçlarını ödediği bir zaman, bu kez “midibüsler olmadı otobüs alacaksınız” diyecek ve yeniden milyarlarca lira borçlandıracaksın…
Ya midibüs aldırman yanlıştı, ya da şimdi otobüs aldırman yanlış…

Ama tabii bu kentin insanları ve esnaf neden o zaman (markası belli olan) midibüslerin alımını zorladığını biliyor.

Otobüsçü esnafı, sadece otobüs alımının dayatılması ile zor durumda bırakılmıyor.
Bir de bir şirket üzerinden oluşturulan “havuz” denilen uygulama ile hem kendileri soyuluyor, hem de birileri bu esnafın sırtından büyük rantlar elde ediyor.
4 tekerin birisi taksitlere, birisi yakıt ve amortismana giderken, bir teker de avantacılar için dönüyor.

Ve hele birde kent insanına unutturulmak istenen elektronik bilet hikâyesi var ki, yaz yaz bitmez olayların döndüğü bir mecra durumunda.
Çok basitçe iki sorum olacak bu olayda da:
“Birincisi,” A-Kent firması ile hangi şartlarda anlaştınız ve bu firmanın ödemesi gereken ama ödenmeyen ve sorulduğunda “bakaya yatırıyoruz” denilen milyonluk bakiyelerin akıbeti ne oldu?

“İkincisi” bir yılı aşkın süredir uygulanan “Antalya kartı, Kentkart” firması hangi ihale ile alıp bu sistemi kurdu?

Aslında kent halkı bu iki sorunun da cevabını biliyor…
Ve günü geldiğinde cevabı bilinen bu soruların hesabı sorulacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar