KOD ADI MEZARDAN KEMİK KAÇIRMA

AK Parti iktidarı aldığı bir kararla yabancı ülke toprakları içerisinde ki tek vatan toprağı olan Ecdadım dedikleri Osmanlının Kurucusu Osman Bey’in Dedesinin adını taşıyan Süleyman Şah Hudut Karakolu ve Süleyman Şah’ın cenazesinin bulunduğu Türbeyi aniden terk etti.

AKP neden böyle bir karar aldı bilinmez. İç politikada iç güvenlik yasası konusunda yaşadığı olumsuzlukları, ya da kendi eliyle yarattığı ve hiç kimseyi inandıramadığı Sümeyye’ye suikast olayında aldığı yaraları telafi etmek amacı olabilir mi diye kendime sormadan edemiyorum. Malum AKP den söz ediyoruz ve en başarılı olduğu konulardan biri her sıkıştığında ustaca gündem değiştirmek.

Neticede çok ciddi tehdit mevcut olsa bunu çözümü türbeyi terk etmek olamaz. Daha düne kadar 
“3 saatte Şam'da Cuma Namazı" kılarız diyen AKP yetkilileri vardı.Hani Türbeye saldırı savaş sebebiydi,kimse sabrımızı denemesin diye açıklama yapanlara ne oldu ?

Yoksa o tehditler sadece Esad rejimine karşı söylenen sözlermiydi? AKP hükümeti Söz konusu IŞİD ve PYD olduğunda savaşmak istemiyor mu ?

Son günlerde türbenin aslında terör örgütleri tarafından ele geçirildiği söylentileri de AKP yetkilileri tarafından yalanlanmıştı.Gündem değiştirme yanında benim gördüğüm kadarıyla başta Erdoğan ve Davutoğlu olmak üzere AK Parti’nin önde gelenleri yaklaşan seçimler öncesi ikinci bir Musul vakası yaşamak istemediler. Böyle bir durumda çok önemsedikleri bu seçimleri kaybetmeleri kaçınılmaz sonuç olurdu.

Peki, çözüm bırakıp kaçmak mı?

Hani büyük devlettik ve şanlı ordumuz vardı ne oldu? Yoksa sınırlarımızdan sadece 35 km uzaklıktaki türbeye gerekirse bir tugay askeri gönderip türbenin etrafını ve orada bulunan askerlerimizin güvenliğini sağlamaktan aciz bir ülke miyiz?
Bugün AKP kadroları psikolojik harp ve propaganda teknikleriyle gerek görsel gerekse yazılı medyada Davutoğlu ve TSK mensuplarının operasyon sırasında çekilen onlarca fotoğraflarını yayımladılar.Fotoğraflarda dikkatimi çeken Erdoğan'ın olmaması ve önümüzdeki Ağustos ayında genel Kurmay Başkanı olacak olan Hulusi Akar'ın yüzündeki üzüntü ve öfke oldu. İlk bakışta Amerika’nın    El-Kaide Lideri Usame Bin Laden’i ölü ele geçirdiği operasyonun görüntüleri geldi aklımıza. Galiba birileri böbürlenmek, şakşakçıları tarafından kutlanmak istemiş ve Amerikalılara özenmiş. Âmâ unuttukları bir şey var ABD o operasyonu topraklarından on binlerce kilometre ileride ve kayıpsız tamamladı. Erdoğan ve Davutoğlu başta olmak üzere AKP ne mi yaptı? Ecdadım dedikleri Osmanlının dedesinin kemiklerini bir torbaya koyup, kutsal dedikleri Türbeyi ’de bombalayarak kaçtılar.Bu türbeyi bombalayıp kaçma işi de çok ilginç.İster istemez aylar önce konuşulan IŞİD Süleyman Şah türbesini yıktı dedikodularını aklımıza getiriyor.Yoksa söylenenler doğru ve AKP bunu gizlemek için operasyonda biz türbeyi bombalayarak imha ettik mi diyor ?

Kaderin cilvesi işte daha dün Türk Askeri Cami bombalayacak diye yaygara yapanlar bugün kendi elleriyle hemde ecdadım dedikleri Osmanlının kurucusu Osman Bey'in dedesi Süleyman Şah'ın Türbesini Bombalayarak yıktı...

Operasyonda şehit vermiş olmamız da ayrıca üzüntümüzü ikiye katladı.Şehit astsubayımız hakkında yapılan ilk yapılan açıklamalarda sanki TEM otoyolunda araç kullanıyormuş gibi trafik kazası dendi.Akşam haberlerde Şehit yakınlarının kendilerine "harekat halindeki tank'ın üst kapağının arazinin yapısından dolayı astsubayımızın başı üstüne düştüğünün" söylendiğini açıkladılar.Bu açıklamalar insanlara ne kadar inandırıcı gelir bilemem ama bu konuda gece geç saatlerde sosyal medyada,terör örgütü PKK ya yakın YPG kaynaklarından IŞİD teröristlerinin türbeye havan saldırısı yapıtığı ve bir askerin öldüğü  iddia edildi.

Bu operasyonda eğer bir başarı varsa o da Türk Silahlı Kuvvetlerinindir. Asker kendisine Hükümet tarafından verilen görevi başarıyla yerine getirmiştir.Askere kimsenin söz söyleme hakkı olamaz.Yalnız birde olayın dikkatlerden kaçan başka bir yönü var ki evlere şenlik.

Bugün Vatan toprağını terk etme emri veren hükümet aslında kanuna görede suç işlemişlerdir.

Türk Ceza Yasası'nın “Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar”kısmındaki “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” Madde 302 der ki.

"Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya… Veya Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik bir fiil işleyen kimse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır"

Madem demokrasilerde karaları sivil idare veriyor o zaman günü geldiğinde askere Vatan toprağını terk etme emri verenler kanun karşısında hesabını verir.

Meselenin dikkat edilmesi gereken çok tehlikeli bir yanı da, Uluslararası hukuk kuralları.Hani Türkiye'de yasaları,Anayasayı tanımıyorsunuz anladık ama Malum Süleyman Şah Türbesinin bulunduğu On bin 96 metrekarelik alan boşaltıp kaçmadan önce Türk Toprağıydı ve her hangi bir saldırıda topraklarımızı savunmak için uluslararası kanunlara göre meşru müdafaa hakkımız vardı. Biz sadece bırakıp kaçmakla kalmadık, uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak mezarları Türk sınırına 180 metre uzaklıkta Suriye toprakları içerisinde bulunan Eşme köyüne taşıdık.

Bu bir anlamda Suriye’nin toprak bütünlüğünü ilhak ettiğimiz anlamına gelir ki Suriye Devlet yönetiminden de bugün bu konuda çok sert açıklamalar geldi. Şu an Suriye hükümeti Eşme köyündeki bu mezarları vursa ve askerlerimize saldırsa Uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde meşru müdafaa hakkını kullanmış olur. AKP Hükümeti her ne kadar Esad rejimini tanımıyoruz da dese bugün gerek Birleşmiş Milletler ’de gerekse diğer uluslararası kuruluşlarda her ne kadar hoş karşılanmasa da Esad hala Suriye’nin meşru devlet başkanı sayılmakta. Ve Suriye’nin askerlerimize saldırmasına karşı uluslararası bir yaptırım uygulanamaz.
Olayın başka acı yönü ise bu geri çekilme operasyonu için her ne kadar Hükümet tarafından yalanlanmış olsa da PKK ya yakınlığıyla bilinen ve düne kadar Erdoğan’ın da Terörist olarak adlandırdığı PYD den izin alınmış olmasıdır.
Bu operasyona  “Şah Fırat “ ismini verenler aslında Türkiye’nin başta Suriye olmak üzere Ortadoğu Dış Politikasında “MAT” olduğunu görememektedir.
Bana kalırsa bu operasyonun Kod adı olsa olsa "Mezardan Kemik Kaçırma" olur.

Neticede Erdoğan; Ecdadım dediği son Osmanlı Sultanı Vahdettin yönetiminin 10 Agustos 1920 de imzaladığı,Türk Topraklarının işgal ve paylaşımını onaylayan Sevr anlaşmasından   95 yıl sonra  VatanToprağı kaybeden İlk Türk Devlet Yetkilisi olarak tarihe geçti.

@Halitisci

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar