FETHULLAH GÜLEN'İN AKP PLANI

"Tekfir etmek çok kullanışlı bir silahtır." diye yazmış Ahmet Hakan bu gün ki yazısında. Ve devam etmiş. Çünkü bilinir ki; "Artık İslam dışısın denilerek "tekfir" silahı çekildiği anda.. "İki Müslüman" arasında yürüyen tartışma, bir anda "Müslüman ile Kafir" arasında yürütülen kutlu bir mücadeleye dönüştürülmüş olur.

Bundan sonra iş, ahaliye dönüp "Safınızı seçin.. Müslüman'dan yana mısınız, Müslümanlığı bırakıp kafir olandan yana mı?" demeye kalır.

İmam Hatipli Ahmet Hakan'dan süper bir tespit daha bence. Kavganın geldiği noktayı çok güzel anlatan bir tespit. Ve tespitinde haklı olduğuda "kabak gibi ortada."

Neden derseniz?, AKP'nin, bu güne kadar Cemaate karşı en yumuşak başlı zat-ı muhteremi Bülent Arınç'ta bu gün kılıcı çekti saldırdı.Aynı Erdoğan cümleleri ile "Canlarına ot tıkayacağız " dedi. Yani Hakan'ın dediği gibi safını netleştirdi. Kavgalar hep böyle gelişip, sonuçlanır. Lakin hala vatandaşın anlamadığı en önemli soru orta yerde. Bu kavganın nedeni ne ve kimler arasında olduğu hala net değil?

KAVGANIN GERÇEK NEDENİ NE

11 yıldır gül gibi geçinen tarafların çatışması, birden bire önce "dershanelerin kapatılması" girişimi, ardından da 17 aralık Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile ayyuka çıktı malum. Öyleyse kavganın nedenine "dersanelerin kapatılması" girişimi mi neden oldu diyeceğiz.

Bence net bir hayır bunun yanıtı. Çünkü Fethullah Gülen'in önce serzenişlerle başlayan, ardından uyarmalara giden imalarını Erdoğan hiç dikkate almadı.

Taraflar, "kolu kırıp yen içinde bırakarak" epeyce bir süre dolaylı yollardan mesajlaştılar. Sonunda işe yaramayan mesajların öfkesini içlerinde biriktirip, girdiler birbirlerine.

Artık eski günler zor değil imkansız.

BİRDE KAVGANIN TARAFLARI KONUSU VAR

Aslında kavganın çıkış nedenlerinden taraflarına ulaşmak hiçde zor değil.

Bakıyoruz cemaate aftedilen operasyonların hedefinde, sadece Erdoğan ve ona yakın çevresi var. Cemaat kendisini savunurken bile hala, AKP'ye tek laf etmiyor. Ortaya çıkan ses kayıtları, operasyon sonuçları ve soruşturma dosyaları bize hedefin tek muhatabının Başbakan Erdoğan olduğunu net bir biçimde söylüyor.

Buradan ve 2 yıldan fazladır zamandan beri Fethullah Gülen'in imalarından, "Hareketin," mevcut rejimin sorumlusu olarak sadece Erdoğan'ı ve yakın çevresini gördüğü sonucuna ulaşmak zor değil.

Yani cemaatin hedefi konuşulduğu ya da Erdoğan'ın savunduğu gibi, AKP ve politikalarının tümü asla değil. Tam tersi cemaat bana göre çok daha ileri götürebileceği ve elini kuvvetlendirecek hamleleri bu yüzden çok dikkatli yapıyor.

Beklediği Erdoğan'ın "pes" etmesi ya da uzlaşıp çekilmesi.

PEKİ ERDOĞAN ÇEKİLİR Mİ?
Eğer teorim doğruysa kavganın bitmesinin tek yolu, Erdoğan'ın erk sahipliğinden vaz geçip köşesine çekilmesi.

Tabi ki bu karar Erdoğan için bulunduğu durumda artık çok zor. Erdoğan'ın şu anda çekilmesi demek, 11 yıldır bin türlü muvaza ile yönettiği ülkenin, geldiği durum için yargıda hesap vermesi anlamına geliyor.

Elinde iktidar, meclis çoğunluğu  bulunmayan bir Erdoğan düşününüz! Bu mümkün mü? Bu durumda Erdoğan'ın tıpkı geçmişte Evren'in yaptığı gibi yasal bir koruma ile çekilmesi lazım. Bu olur mu? Belki ?

ÖYLEYSE  NE OLACAK ?

Artık çatışmanın sadece tarafları ilgilendiren aşamasına gelindi.

Bu noktada Hareket ve Erdoğan için,11 yıldır birlikte olan arkalarına "artık tarafınızı netleştirin" deme vakti.

Ahmet hakan'da işte tam olarak bunu söylüyor. Bu konuda kendi tarafından emin olan şüphesiz Fethullah Gülen'dir. Siyasi bir misyon olmamakla birlikte Hareket'e tabi olanların bağlılık gerekçeleri, çok daha kuvvetli AKP'nin partisine göre.

Erdoğan'ın gittikçe dağılan karizması ile kendisine bağlı misyonun üzerinde ki tek avantajı ise, hala iktidar gücünü elinde bulunduruyor olması.

Bu sihirin bozulması ise, şurada "2 ay bile kalmayan yerel seçim" sonuçlarına bağlı görünüyor.

Sonuçta benim tahmin ettiğim şu.

Cemaat Erdoğan'ı seçimlere kadar daha çok sıkıştırıp başarısız olmasını, ardından da kendi beyan ettiği "Başarısız olursam 1 gün bile durmam" sözünü tutmasını bekleyecek. Yani bence Cemaat bu gelinen noktadan daha fazla, AKP'yi yıpratacak girişimlerden kaçınacak. Ama Erdoğan'ı da zorlamaya devam edecek.

CEMAAT ŞUNU ASLA YAPMAYACAKTIR

Ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet belgelerine bakarsak, hedefin doğrudan "Erdoğan olduğu", çok net anlaşılır demiştik.

Buradan şu sonucuda çıkarabiliriz.

"Yahu 11 yıldır yolsuzluğu AKP'de, sadece Erdoğan, ailesi ve 4 bakan mı yapıyordu?"

Yani Erdoğan'ın "Parelel Devlet" kurmuşlar diyerek cemaate suçunu yüklediği operasyonu yapan, "cin savcılar, hakimler" 1 yılda sadece bu kadarcık mı yolsuzluk tespit etmişler?

Bu sorunun yanıtı cemaatin ne yapmayacağının da yanıtı.

Cemaat asla, AKP misyonunun çatlamasını, parçalanmasını, dağılmasını istemeyecektir.  

İşte bunu bilen Erdoğan, partisinin başta bakanları olmak üzere, millet vekillerine, belediye başkan ve tüm yöneticilerine şu "ültimatomu" vermiş durumda.

"Kimin yanında iseniz o duruşunuzu belli edin?"

İşte cemaat ve Fethullah Gülen'e karşı sürekli çok hoş yaklaşımlarda bulunan Bülent Arınç'ın, bu gün cemaate yönelik "Canlarına ot tıkayacağız" çıkışının nedeni budur.

Kimbilir? Belki de, "Ey Bülent benden sonra taht senin sözü." almıştır. Yoksa bu "alaca karanlıkta", birdenbire böyle bir karar alıp coşmak hiç te kolay değildir.

Bülent Arınç'a bile.

Bu gün olup bitenleri anlattığım, (17 aralık öncesi) şu yazımı da OKUMANIZI Tavsiye ederim.


https://twitter.com/CumaHikmet

Önceki ve Sonraki Yazılar