En Çok Neremiz Büyümüş ?

Gün geçmiyor ki, iyimser basın da yer alan manşetlerde, ekonomimizin katlanarak büyüdüğünü öven haberler yer almasın.



Gün geçmiyor ki, iyimser basın da yer alan manşetlerde, ekonomimizin katlanarak büyüdüğünü öven haberler yer almasın.

Bu manşetlerin altında ki haberleri okuduğumuzda, yüreğimizin yağı eriyor. Diken diken oturduğumuz sandalyemize sırtımızı yaslayıp, mutlu, büyük ülke vatandaşı gibi, gelecek hayalleri kuruyoruz. Gelecek diyorum çünkü benim yakın geçmişimde böyle bir mutluluk anılarım yok. 2023 yılına umudum var benim. 

Türkiye'nin  nasıl şahlandığını, coştuğunu, büyüdüğünü 2023 te bizi nelerin beklediğini anlatan parlak manşetler. İyi gideni yazmaktan, parlatmaktan ne zarar olur ki. Moralimiz düzelir, kendimizi iyi hissederiz. Mantıklı  

Hadi gelin birini okuyalım birlikte . Google şunu yazdım." ŞAHLANAN TÜRKİYE" . Görsel kısımda bir sürü "şahlanan at fotoğrafı" çıktı karşıma, arama kısmına geçtim. İşte size birlikte okumayı önerdiğim. Sabah gazetesin'de Ufuk Sandık Abi'nin bu yazısına böyle ulaştım.

Ekonomimizin müthiş geliştiğini, ihracatımızın dağ gibi katlandığını, nerelerden, taaaa nerelere geldiğimizi anlatan bir haber yazmış Ufuk Abi. Yani Google'a sadece "ŞAHLANAN TÜRKİYE" diye yazdım. Karşıma da Sabah Gazetesinden, Ufuk SANDIK imzalı bu güzel, ferah haber çıktı.

Bakın sizi uyarıyorum. Ben Ufuk Abi'yi okuyunca nasıl olduysam, sizi de kendimin yerine koyup yazıyorum bu yazıyı. Gerçek bak. Şimdi sıra sizde. Başlayın hadi. İyi tarafından önce..

Manşeti görünce zaten kredi kartı borçlarını, eve gelen hacizleri, şu anda ki aylık gelirinizin en az 12 aylık karşılığını zaten harcamış olduğunuzu bankalara borçlandığınızı unutuveriyorsunuz ilk başta.

İşte o yüreklere su serpen manşet. 

DÜNYA %35 TÜRKİYE %243 BÜYÜDÜ

Bir kere bu manşeti görür görmez, beynimiz anında bu büyüme karşısında şıp diye matematiğini yapıyor. "Türkiye büyüdüyse bende büyüdüm demektir.diyorsun"  Öyle ya bu ülkenin vatandaşı değilmiyiz?"

Bir rahatlama sigarası yakıp, kahveyle başlıyoruz höpürdetmeye. Borcumuz ,harcımız, icra tehlikesi, kredi kartı limit sorunu, hiç bir şey kalmıyor aklımızda kuşku olarak. Sonra Manşetin hemen altına bakıyoruz, nasıl büyümüşüz diye.

Bakıyoruz ki Sabah yazarı Ufuk Sandık büyüğümüzü, bir çırpıda anlatmış. Nasıl büyüdüğümüzü, neremizin, ne kadar büyüdüğünü falan?

İşte o ilk büyüyen yerimizi anlatan paragraf. 

Diyor ki ekonomi uzmanı gazeteci abi yazısında;

"Türkiye'de otomotiv sanayi üretimi son 10 yılda yüzde 243 artarken, dünyadaki üretim yüzde 35'te kaldı. Sektörün ihracatı 2002'den bu yana 3 katına, ihracat geliri 5 katına çıktı
 
Yaklaşık 50 yıllık bir tarihe sahip otomotiv sanayi bugüne kadar önemli aşamalar kaydetmesine rağmen, en büyük değişim son yıllarda yaşadı. Otomotiv sanayi, ekonominin lokomotifi haline geldi. İhracatın bir numarası oldu. Otomotiv yöneticilerine göre, bu atılımın dünyada bir eşi benzeri yok. Zaten rakamlarda bunu ortaya koyuyor." 

Buraya kadar okuduk daha da bir rahatladık mı? 

Çoğumuz otomobil fabrikatörü falan değiliz ama yine de çok seviniyoruz duruma haliyle. 
Ne demişler komşu otomobil fabrikasında pişer, yanda ki gecekonduya da düşer. Aptal değiliz ya bu kadar, otomobil ürettiysek, para da kazanmışızdır. Anlarız o kadarını. Baksana Ufuk abinin dedidiğine göre, rakamlarda bunu ortaya koyuyor zaten. Yalan söyleyecek değil ya koca Ufuk Abi.

Buraya kadar okuduklarımızdan öğrendiklerimizle, her cm karemize sinen ferahlık ve rahatlıkla biraz aklımız karışıyor tabi. 

Büyüyen yerimizi unutup, çok isteyip te alamadığımız araba modeli aklımıza geliyor. Aynı anda kapıda duran 10 yıllık benzin canavarı arabanızda. Yüzünüz buruşuyor, bir türlü denkleyemediğiniz bütçeyi, rakamları kafadan geçirip, "Ulan alsam mı acaba gidip şu yeni arabayı" diye geçiriyorsunuz aklınızdan. "Taksiti de 500 TL hepsi hepsi." (tamirciye gidip gelmekten bıktın haklısın tabi)

Ödeyemediğiniz elektrik,su gaz parası baskı yapıyor iyimser beyin kıvrımlarına vaz geçiyorsunuz anında. Kış bitsin, doğal gaz masrafı bir çıksın aradan diye hemen erteliyorsunuz bu fikri. Çare yok çünkü. 

Sonra Sabah Gazetesi nin müjdeler veren Ufuk Sandık Abi'nin yazısına dönüyor gözleriniz geri. Umuyorsunuz ki,yazının devamında kat be kat artan otomobil üretiminden birine sahip olma yol ve yöntemlerinden bahsediyordur diye. 

Acele ile okuduğunuz sonra ki paragrafta, artan refahın size düşen payını anlatır kelimeler arıyorsunuz ama nafile yok. Ufuk Abi yine sadece neremizin büyüdüğünü anlatıyor. Ara manşet de verdiği gaz abinin, müthiş olsa da size faydası görünmüyor içerikte. Gene Otomobil fabrikası olan kazanmış onu anlatıyor. Komşuya düşen tavuk suyu müjdesinden haber yok size. 

Diyor ki sevgili Sandık devamla;
 
İHRACAT 5 KATINA ÇIKTI 
 
Otomotiv sanayinin toplam araç üretimi son 10 yılda 347 bin adetten 1.2 milyon adete ulaştı. Dünya otomotiv üretimi yüzde 35 artışla 80 milyona ulaşırken, Türkiye'de ki artış yüzde 243 gibi yüksek seviyede gerçekleşti. 10 yıl önce 262 bin adet olan taşıt aracı ihracatı, 2011'de yaklaşık 3 katına çıkarak 790 bin adete yükseldi. 2002'de 4.6 milyar dolar olan ihracat, 2011'de 20.4 milyar dolarla 5 katına çıktı. İç pazar satışları 2002'de 174 bin adet olurken, 2011'de 865 bin adetle rekor seviyeye ulaştı. 2012 üretim, ihracat rakamları henüz açıklanmadı. Ama 2012 ihracat, üretim ve satış rakamlarının 2011 seviyesinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. 

Ufuk Abi'nin yazısının başında verdiği müjdeyi yanlış anladığınız için, keyifle çektiğiniz sigara dumanı öksürtmeye başlıyor sizi. Aslında sürekli vatan sağolsun demek istiyorsunuz yine ama tereddüt de had safhada. Bayrak ta araba resmi yok ki! Ay yıldız var. 

Vatanı araba ihracından ayırıp, kuşkuyla yazının devamına geçiyorsunuz. (Kahve zehir zıkkım oldu soğudu bu arada) Yine de Ufuk Abinin büyüdüğümüz yerleri anlatırken en coştuğu bölüme geçiyorsunuz. Uzman Gazeteci Ufuk Abi, kendini tutamamış falına da bakmış otomobil üretme şampiyonu ekonomimizin. Bu paragraflar da eklemiş ahkamına.
 
HEDEF AVRUPA'DA İLK 3
Otomotiv sanayi, bugün dünyanın 17'inci, Avrupa'nın ise 7'inci büyük üreticisi. Türkiye, Cumhuriyet'in 100'üncü yılında yani 2023'te üretimde dünyada ilk 10, Avrupa'da ilk 3 arasına girmeyi hedefliyor. Böylece sektörün, toplam üretimi 4 milyon adete çıkacak, 3 milyon araç ihraç edip 75 milyar dolar döviz geliri elde edecek. 
 
20 SANİYEDE BİR ARAÇ ÜRETİYORUZ
Türkiye'de yaklaşık her 20 saniyede, 1 araç üretiliyor. Her 30 saniyede 1 araç ihraç ediliyor. Dünyada üretilen her bin otomobilin 16.4 adeti Türkiye'de üretiliyor. 
 

Yazı bittiğinde iyice çöküşe geçiyorsunuz. 2002 de başlayan," Büyüyeceğiz, kocaman olacağız" sloganlarına tav olup, verilen gaz ile geleceği bankalara borçlanıp kaptırdığınız aklınızdan çıksa da, cebinizde ki yabancı elin soğukluğu hafızaya kazılmıştır artık. Her geçen ay cebinize giren o elin, gelirinizin yarısını alıp götürürken, kıçınıza da el atmaya başladığını hissediyorsunuz bir yandan. 

Hele ki Ufuk abinin, 2023'de ki ekonomik büyüklüğümüze dair ahkamından, iyice mideniz bulanıyor. "Nalet olsun" deyip, buruşturuyorsunuz gazeteyi.

Anladınız aslında neyi ne sandığınızı ama artık çok geç diyor aklınız yavaş yavaş. Yine de bir kuşku var ama sizde. Yahu tamam bu kadar büyüyoruz, kocaman da olduk ama ters giden ne? Hayat neden daha çok zorlaşıyor, her geçen gün diye soruyorsunuz kendinize. 

Aslında Ufuk Abide de biraz kabahat var. Uzman olmasına uzman ama sadece büyüyen gelir tarafını veriyor. Ya  giderler onlar neler?

Öyle ya Ufuk abi sadece büyüyen tarafımızı tarif etmiş. Söz gelimi biraz ayıp olacak ama anne anneminannesi rahmetlik de iyi anlayalım diye böyle örnekler verirdi. 

Evet örneğin  büyüyen tarafımız kıçımız olsun. (Aslında makul bir tarif bu. Geliri artanın ilk büyüyen yeri kıçıdır.) Lakin sorarız kendimize değil mi?"Diğer organlarımız ne alemde" diye? 

Gider hanesinden kimse bahsetmiyor nedense.

Başbakan da aynı şeyi yapıyor sürekli. İhracatımız bu oldu, milli gelirimiz şu oldu. İnanıyoruz tabi ki. 

Ama giderler nerede ve ne kadar? İhracatımız büyüdü hatta 3 . olduk falan diyenler de oldu. Peki ithalatımız nereye çıktı? 
Ufuk Abi'de Sabah Gazetesi köşesine bunları yazmayı unutmuş. Belkide bu konuda kayıtlar, istatistikler tutan, Dünya Ticaret Örgütün den haberi yoktur Ufuk Abinin?

Kuşku girdi ya içine bir kere, "internet kesilmeden bir bakayım" diyorsun şu verilere. Nalet 62 TL internet parasını 3 aydır ödememişsin yine. Tıklıyorsun pat karşına çıkıyor listeler.

Baktıkça anlıyorsun ki, Ufuk Abi'nin Sabah Gazetesi sayfasında verdiği müjde de unuttuğu veriler, durumun hiç te parlak olmadığı yönünde. Bir kere söylendiği gibi Türkiye İhracatta öyle 3. sırada falan değil. 31. sırada.
İthalat da ise her geçen yıl basamak basamak yükselmişiz. Üstelik övündüğümüz ihracatımız, dışardan aldığımızı karşılamamış açık vermişiz.

Yav biz batmışız arkadaş dediniz değil mi?

Yok her geçen gün bir yenisini icad ettiğimiz vergilerimiz, Özelleştirme gelirlerimiz, sattığımız devlet toprakları (2-B) v.s var. Sen ölme yeter, gider bu ülke böyle sonsuza kadar.

Moralin bozulur ama Allah'tan yarın salıdır. Başbakan gurup toplantısında konuşur sen de izler rahat edersin. Hafta içini de Ufuk Sandık abiyi okuyarak geçirirsin. Al sana ferah yaşamanın yolu. "Sabır et Allah yardım eder. İnancını sakın yitirme."  nidaları dolaşmaktadır beyninde, lakin nedense merak etmişsindir bir kere. Kararlı bir şekilde arar tararsın. "Bu kadar büyüyen kıçımızın kazançları nereye gitmiş" diye.
Tam bu kadar gelir nereye gitmiş diye google dan, bakacaksındır, havaya girmişsindir. Ama odada ikinci çocuk ağlar. 

Anne mutfaktan seslenir "sen bakarmısın, oğlan okuldan aç gelir şimdi?" 
Koca kıçını kaldırır, yere attığın gazetenin üzerine basarak bebeği susturmaya gidersin.




Merak Edene kaynaklar !
Kaynaklar
 
^ "Ülke Karşılaştırması: İhracat".World Factbook. Merkezi İstihbarat Teşkilatı. Kasım 2012
^ "Dünya Ticaret 2011, 2012 Beklentiler". Dünya Ticaret Örgütü. 12 Nisan 2012. 
^ "Dünya Ticaret 2011, 2012 Beklentiler". Dünya Ticaret Örgütü. 12 Nisan 2012. 
Ülkelerin İthalat Sırası Dünya Ticaret Örgütü ve World Factbook . 
Dünya Ticaret Örgütü Nisan 2012 ULUSLARARASI TİCARET İSTATİSTİKLER

Önceki ve Sonraki Yazılar