Darbe Komisyonundan Skandal Açıklama

TBMM 15 Temmuz Darbesini Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Burdur milletvekili Reşat Petek, Kayseri’de yaptığı bir konuşmada “Komisyonda 141 kişiyi dinledik ancak darbenin siyasi ayağı ile ilgili yapılan incelemelerde iktidardan ve muhalefetten bir isim tespit edilemedi” diye bir açıklama yapmış.
 
Bu açıklamayı okuyunca aslında şaşırmadım.
En başından bu yana “darbenin siyasi ayağı ile ilgili bir gelişme olmayacağını sadece ben değil, tüm Türkiye biliyordu” zaten.
Aslında Komisyon Başkanı Petek’in bu açıklaması iki şeyi aklıma getiriyor.
Ya bizlerin aklıyla dalga geçiliyor, ya da kendisine “olayı şu noktaya kadar inceleyeceksiniz” diye derin bir yerlerden talimat verilmiştir.
Çünkü dinlediklerini söylediği 141 kişinin içinde darbe ile doğrudan muhatap olan Genel Kurmay Başkanı ile MİT Müsteşarı (basından izlediğim kadarı ile) yoktur.
 
Şurası net bir gerçektir:
“Bir devletin istihbarat servisleri, o devletin hayat damarlarıdır…
Karanlık bir gecede, kara bir kayanın üzerindeki kara bir karıncanın bile ayak izlerini sürebilen teknolojilerin olduğu günümüzde istihbarat servislerinin “darbenin siyasi ayağında kimlerin olduğunu” bilmemesi imkânsızdır.
O zaman geriye şunlar kalıyor:
Milli iradeyi temsil eden TBMM adına çalışan Komisyona ya bu servisler yeterli bilgi ve belgeyi vermediler, ya da Komisyona bu belge ve bilgileri vermeleri için davet edildikleri halde gitmedikleri gibi bu bilgi ve belgeleri de vermediler.
Dünyadaki en salak insan bile bir darbenin yapılabilmesi için oluşturulan yapılanmada olmazsa olmaz üç unsur olduğunu bilir;
Siyasiler, sermayedarlar ve militaristler…
Yüz binlerce insanın FETÖ’cü oldukları tespit edilip tutuklandıkları, işten atıldıkları, cezalandırıldıkları;
15 milyar dolar değerinde binlerce FETÖ’cü şirketin tespit edilip el konulduğu bir süreçte “üç-beş siyasinin tespit edilemediğini” ifade etmek bu milletin aklıyla dalga geçmektir.
 
Kaldı ki, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, iki gün önce “darbe başarılsaydı Bülent Arınç başbakan olacaktı” dedi.
Yine birkaç gün önce de elinde her türlü istihbarat imkânları olan İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu da “FETÖ, Kılıçdaroğlu’nu esir almış” şeklinde bir açıklama yaptı.
Bu sözler öylesine ulu orta söylenmiş sözler değildir.
Bu sözler mutlaka iftira ve dedikodu değil, bilgi ve belgeye dayanan sözlerdir, diye düşünüyorum.
Komisyon Başkanı olarak Reşat Petek bu sözlerle ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunup “iddia sahiplerini belge ve bilgileriyle” ifade vermelerini sağlayabilirdi.

 

Bundan ala “siyasi ayak” kısmı teşhir edilebilir mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar