ŞORT SALDIRGANI DAVASINDA SKANDAL

ŞORT SALDIRGANI DAVASINDA SKANDAL

Verdiği savunmada inanılmaz şeyler anlatan bir saldırganı hakim salıverdi, mağdur hemşire mahkemede ağladı.

Çekmeköy'de belediye otobüsünde Ayşegül Terzi'ye şort giydiği için tekme atan Abdullah Çakıroğlu'nun 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye edildi.

SALDIRGANDAN REZİL SAVUNMA

Anadolu 40. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada tutuklu sanık Abdullah Çakıroğlu ve avukatı, Ayşegül Terzi ile çok sayıda kadın avukat hazır bulundu. Duruşmada kadın avukatların katılma talebinde bulunmasının ardından sanık Çakıroğlu'nun kimlik tespiti yapıldı, savunması alındı.

Duruşmada kadın avukatların katılma talebinde bulunmasının ardından sanık Çakıroğlu'nun kimlik tespiti yapıldı. Mahkeme hakiminin iddianameyi okumasının ardından savunmasını yapan Çakıroğlu, "İş yerinde hastalığım nüksetmişti. Bu da telefon kayıtlarında vardır. Ege'de Murat diye bir hoca efendiden ilaçlarımı istemiştim. Hastalığım ilk başladığında 2 sene önce ona gitmiştim. İlaç verdi, tedavi oldum. Kendime gelmiştim. Son zamanlarda ise kendi kendime konuşma hallerim artmıştı" dedi. 

Bunun üzerine mahkeme hakimi, "Bu hoca efendi dediğin din adamı mı" diye sordu. Sanık Çakıroğlu ise, "Evet" diye yanıt verdi. Çakıroğlu, "2 sene kimseye bulaşmadım. Sonra rahatsızlığım nüksetti. Kendi kendine konuşma, bağırma, çağırma hallerim arttı. 2-3 gün üst üste nöbete kalınca psikolojim arttı. Konuşma seanslarım arttı. Otobüsteki hadise vuku buldu" dedi.
 

OTURUŞU MÜSTEHCENDİ

Çakıroğlu savunmasında devamla, "Otobüste daha önceden tanımadığım bayanı gördüm. Oturuşu müstehcendi. Doğru oturmasını söyledim. Suratıyla 'sanane' anlamında işaret yaptı, önüme döndüm. Durumu hazmedemedim istem dışı reflekste bulundum. Yaptığımı doğru bulmuyorum. Bayanın oturuşunu da doğru bulmuyorum. Hastalık halinde istem dışı reflekste bulunuyorsun. İstem dışı oluyor ancak doğrular üzerinden gerçekleşiyor. Bu şekil oturuşunu doğru bulmadım, uyardım. Kendisi umursamadı, hiç oturuşunu düzeltmedi. Cünüp kelimesi bana aittir. Bu kelimeyi kullandım. Otobüsün içinde bir grup beni dövdü. Bayanın sözü üzerine millet galeyana gelip otobüsten attılar beni, dövdüler. Hapishanede de tartaklandım. Bu olayda sara hastalığımın etkisi büyüktü. Nüksetmişti. Saldırma eğilimim artmıştı" şeklinde konuştu.


"CİNLER MUSALLAT OLMUŞ"

Sanığın Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde 14 gün kaldığını söylemesi üzerine mahkeme hakimi, "Erenköy dışında bir yerde tedavi gördün mü" diye sordu. Sanık "Hocaya gittim" dedi. Bunun üzerine hakim, "Hoca sana ne yaptı" şeklinde soru yöneltti. Çakıroğlu ise, "Beni okudular. Cinler musallat olmuş dediler" diye yanıt verdi.

"ORTAK YAŞAM ALANINA YAKIŞMAYACAK GİYİM KUŞAMI VARDI"

Çakıroğlu mahkemedeki ifadesinde, "Müştekinin kendisini taşıyabilecek bir giyim kuşamı olması lazımdı. Herkesin ortak yaşam alanına yakışmayacak şekilde giyim kuşamı vardı. Ortamı bozuyordu. Otobüste aile, ana baba var. Herkesin ruh dünyasını etkiliyordu. Doğruları birinci dereceden Kuran-ı Kerim'den almak zorundayız. Kadının haya perdesinin oluşması için örtüsü olması gerekiyor. Kuran-ı Kerim ve hadislerde örtünmesi gerektiği belirtilmiştir. Gayrimüslimim diyorsa kendisini taşıyabilecek giyim kuşamı olması gerekiyor. Aksi taktirde insanları suça teşvik ediyor, insanların şehvet duygularını kabartıyor. Benim olayda şehvet duygularım kabarmadı ama istem dışı bir davranışta bulundum" dedi. 

HASTANEDEN RAPORLAR İSTENDİ

Anadolu 40. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada mahkeme ara kararını açıkladı. Mahkeme, sanığın daha önce Erenköy Ruh ve Sinir Hastanesi'nden alınmış raporlarının avukatı tarafından dosyaya sunulduğunu belirterek rapor örneklerinin hastaneden gönderilmesinin istenmesine ve sanığın İstanbul İl Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü'nden özel güvenlik görevlisi dosyasının raporlarının onaylı örneğinin gönderilmesinin istenmesine karar verdi. 

SANIK TAHLİYE EDİLDİ

Mahkeme sanığın savunmasının tespit edilmiş, delillerin önemli ölçüde toplanmış olduğunu, dosya kapsamında Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden gönderilen rapora göre Bipolar duyguların bozukluğuna ilişkin hususlar nedeniyle suç tarihinde sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığına ilişkin rapor alınması gerektiğinin değerlendirilmesi, sanığın tüm raporlarının toplanmamış olması nedeniyle rapor için sevk edilecek durumda olmadığını belirtti. Sanığın ilerde alınacak raporda kısmi yada tam akıl sağlığı bozukluğunun tespit edilme ihtimalini dikkate alan mahkeme Çakıroğlu'nun tahliyesine karar verdi. Duruşma 21 Aralık tarihine ertelendi.

HAKİM: BAŞKA BİR GİRİŞİMDE BULUNURSA…

Tahliye kararının üzerine Ayşegül Terzi'nin bir avukatı avukatı, "Müvekkilimin başına ya bir şey gelirse..." diye karar tepki gösterdi. Mahkeme hakimi ise, “Şuan hastaneye sevk edilecek bir durumu yok. Başka bir girişimde bulunursa bildirirsiniz" dedi. 

AYŞEGÜL HEMŞİRE SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ

Duruşma salonunda bulunan izleyiciler tahliye kararına tepki gösterirken Ayşegül Terzi sinir krizi geçirerek ağlamaya başladı. Terzi duruşma salonunda sanık için, “Öldürecek beni" diye bağırdı. Salondaki izleyiciler hem hakime hem de sanık avukatına tahliye kararı nedeniyle tepki gösterdi.

AYŞEGÜL TERZİ'NİN AVUKATLARI: “KARARA İTİRAZ EDECEĞİZ"

Çekmeköy'de şort giydiği için belediye otobüsünde Ayşegül Terzi'ye tekme atan Abdullah Çakıroğlu'nun, 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye edilmesi sonrası Terzi'nin avukatları, Anadolu Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı.
Terzi'ye "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu" üyeleri de destek verdi. Platfor üyleri pankart açarak slogan attı.

“BU İŞİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"

Ayşegül Terzi'nin avukatlarından Bahar Ünlüer Öztürk, “Sanık savunmasını önceden belirttiği, tanıklar dinlendiği ve deliller toplandığı gerekçe gösterilerek talihsiz bir şekilde mahkeme tarafından tahliye kararı verildi. Biz Ayşegül'ün avukatları olarak bu tahliye kararına itiraz edeceğiz. Ayşegül asla yalnız değil. Ayşegül'ün yanında bütün kadınlar ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi kadın avukatları olarak yanındayız. Bu işi takipsiz bırakmayacağız. Henüz yargılama devam ediyor" dedi.

BİR SONRAKİ DURUŞMA 21 ARALIK'TA

Öztürk, bir sonraki duruşmanın 21 Aralık'ta olduğunu belirterek, “Sanığın ifadeleri doğrultusunda bir takım belgeler bekleniyor. Dosyadaki mevcut hastane raporlarının eksik olması nedeniyle mahkeme tekrar istedi raporları" diye konuştu.

“HUKUKİ NEDENSELLİK YOK"

Bahar Ünlüer Öztürk, “İddia edilen akıl hastalığı ile Ayşegül'e gerçekleştirmiş olduğu fiil arasında herhangi bir hukuki anlamda nedensellik bağı yok. Cezai ehliyetini asla ortadan kaldırabilecek bir durum yok" ifadelerini kullandı.

"AYŞEGÜL İÇİN YAKIN KORUMA TALEP EDİLECEK"

Terzinin diğer avukatı ise, “Ayrıca Ayşegül hanım için yakın koruma talep edeceğiz. Çünkü duruşma boyunca anlattı. Ayşegül hanım her sabah babası tarafından iş yerine götürülüyor ve hiçbir şekilde dışarıya çıkamıyor, toplu taşıma aracı kullanamıyor, sosyal hayatın içerisinde yer alamıyor. Bütün kadınlarda uyanan infial durumuna, gerek sanıktan gerek aynı bilinçteki kişilerden gelecek saldırılara karşı bütün kadınlar huzursuz durumdadır. Dava sonucunda umarım emsal bir karar çıkacaktır. Tutukluluk halinin devam etmemesine ilişkin karar hepimizi tedirgin etmektedir" diye konuştu.

SORULARI YANITLADILAR

Gazetecilerin karara ilişkin gerekçeyi sorması üzerine avukatlardan şu yanıt geldi: “Aslında açık bir gerekçe yok. Hakim, 'halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek maddeleri değerlendirildiğinde..' devam etti, sonunda da tutukluluğun kaldırılmasına karar verdi. Ama orada bir gerekçelendirme olmadı. Bu maddeleri değerlendirdik. Karara itiraz edeceğiz."
Açıklamanın ardından yürümekte güçlük çeken Ayşegül Terzi ailesi tarafından araca bindirilerek götürüldü.

Kaynak:Haber Kaynağı