KANDIRA'NIN YOK SAYILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

KANDIRA'NIN YOK SAYILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

CHP Doğa Hakları İzleme Kurulu bugün çöp depolama tesisi hakkında açıklama yaptı Açıklamayı yapan CHP Sağlık İl Komisyonu Başkanı Müzeyyen Topçu Tan “Kandıra’yı kimsenin yok saymasına izin vermeyeceğiz Sürecin devamlı takipçisi olacağız” dedi

CHP Doğa Hakları İzleme Kurulu bugün çöp depolama tesisi hakkında açıklama yaptı. Açıklamayı yapan CHP Sağlık İl Komisyonu Başkanı Müzeyyen Topçu Tan, “Kandıra’yı kimsenin yok saymasına izin vermeyeceğiz. Sürecin devamlı takipçisi olacağız” dedi

Astakos haber'e göre: Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kocaeli Doğa Hakları İzleme Kurulu bugün il binasında çöp tesisi düzenli depolama alanı ve Kortaş tarafından İzmit’e yaptırılması planlanan liman ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Kocaeli Doğa Hakları İl İzleme Kurulu Başkanı ve İl Başkan Yardımcısı Demet Özgün Karaman, Çevre Mühendisi Sait Ağdacı, Ziraat Yüksek Mühendisi Hüseyin Yüce ve Sağlık İl Komisyon Başkanı Müzeyyen Topçu Tan katılım sağladı.

“GÜNLÜK ATIK MİKTARI 2 BİN TON”

Sağlık İl Komisyon Başkanı Müzeyyen Topçu Tan yaptığı açıklamada, “Herkes konuştuğu için de bir dezenformasyon mevcut. CHP Kocaeli İl Başkanlığı Doğa ve Çevre İzleme Kurulu olarak bu konuda sizleri süreç ve yönetmelikler çerçevesinde olması gereken hakkında bilgilendirme yapmak istedik. Kocaeli’de günlük atık miktarı 2 bin tondur. Yani kişi başına günde 1 kilogram atık çıkmaktadır. Bu atıklar 1997 Haziran ayına kadar Dilovası ve Solaklar bölgesindeki Düzenli Depolama Bertaraf edildi. 1997 Haziran ayında Dilovası depolama alanı ömrünü tamamlayarak kapatıldı” dedi.

“KOKUNUN NEDENİ BU”

Kokunun nedenini açıklayan Tan, “Biz o dönemde Solaklar Depo Alanı’nın da 1 yıl ömrü kaldığını ve ivedilikle yeni bir yer bulunması konusunda zamanın KBB başkanını uyardık. Kendisinin ve ekibinin verdiği cevap "Solaklar 5 yıl ömrü var arkadaşlarda yeni yer araştırıyorlar” oldu. Solaklar iki yıldır sıkıştırma ile depolama yapıyor, hepimizi rahatsız eden kokunun nedeni de bu. Araştırma yapan arkadaşlarının da geldiği noktayı geçen hafta gördük. Üç yılda geldikleri nokta bu maalesef. Şimdi de bir oldubitti ile karşı karşıyayız. Atıkların bertarafı biyolojik ve termal yöntemlerle olmak üzere iki şekilde yapılır bunlar da kendi içinde: biyolojik yöntemler: vahşi depolama, düzenli depolama, kompost, biyogaz, termal yöntemler: elektroliz, yakma gazifikasyon olarak ayrılır” ifadelerinde bulundu.

KRİTERLER NELER?

Düzenli depolama alanları kriterlerinden bahseden Tan, “Düzenli depolama, yüzölçümü geniş kentlerde uygulanan, uygulanması kolay, geniş alan gerektiren en az 20/25 yıllık gereksinime cevap vermek üzere kullanılan bir yöntemdir.Alan depolamaya kapatıldıktan sonra en az 40 süre ile burada yapılaşma ve imara izin verilmez. Düzenli depolamanın birinci ayağı olan yer seçimi kriterlerini her zaman olduğu gibi yasalar ve yönetmelikler çerçevesinden giderek; madde 15’te açıklandığı gibi düzenli depolama tesis sınırlarının yerleşim birimlerine uzaklığı 1.sınıf depolama tesisleri için en az 1 km,2.ve 3.sınıf depolama tesisleri için ise en az 250 m olmak zorundadır.Bölgede bulunan yeraltı ve yüzeysel su kaynakları ile koruma havzalarının durumu, yeraltı su seviyesi, orman alanları,ağaçlandırma alanları,yaban hayatı ve bitki örtüsünün korunması gibi, özel amaçlarla koruma altına alınmış alanlara uzaklığı gibi kriterler mevcuttur” dedi.

“GEREKÇESİNİ ANLAYAMADIĞIMIZ SÖYLEMLERDE BULUNDU”

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin açıklamasını eleştiren Tan, “Kamuoyunun kabulü ve sosyal kabul edilebilirlik faktörleri ile çevresel faktörlerin de dikkate alınması, sürdürülebilir ve tüm taraflarca kabul edilebilir bir alanınseçilmesi gerekir denmektedir.KBB ve KAOB birlikte bir çalışma yürüttükten sonra KBB başkanı tarafından talihsiz bir şekilde Düzenli Depolama Alanı olarak "Kandıra bölgesi Akçakese köyü mevkiindeki alan olabilir,seçtik yapacağız "şeklinde bir açıklama yapılmış sonra düzeltilmeye çalışılarak akabinde Kandıra’ya tarımsal teşvik vs gibi gerekçesini anlayamadığımız bir takım söylemlerde bulunmuştur. Yine KAOB tarafından 18 Şubat 2020 de yapılan açıklamada ise Dilovası ve Gebze bölgesinde birer alanın uygun olduğu Akçakese’nin ise kurulacak gözlemci ve denetleyici komisyonlarca tekrar incelenmesi ve değerlendirilmesinin uygun olacağı şeklinde bir açıklama yapılmıştır” ifadelerinde bulundu. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Gebze “Göz ardı edilmiştir”.

Hiçbir kritere uymayan bölge olduğunu belirten Tan, “Kocaeli’nin bir atık sorunu olduğu yıllardır konuştuğumuz bir gerçektir. Bunun çözümü için defalarca önerilerde bulunduk.Bunların başında da atıkların kaynağında ayrıştırılması ve geri dönüşüm geliyor ne hikmetse bunlar hep göz ardı edilip aspirin tedavisiyle günü geçirmeye çalışıyoruz.Günde 300 ton atık bertaraf etmek varken 2 bin tonu bertaraf etmek zorunda kalıyoruz. Akçakese bölgesi kaynak ve yeraltı sularınınolduğu, yerleşim yerlerine mesafesinin çok yakın olduğu, kendine özgü orman yapısının olduğu, kuzeyli rüzgarlara hakim hemen yanından doğalgaz hattının geçtiği,kamu memnuniyetinin de olmadığı kısaca hiçbir kritere uymayan bir bölgedir. Bu alanın en başından hemen elenip devre dışı bırakılması gerekirken burada da herzaman olduğu gibi sadece ekonomik kriter göz önüne alınarak diğer etkenler gözardı edilmiştir” şeklinde konuştu.

“KANDIRA’YI YOK SAYMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Tan son olarak, “Bölgede sayısız miktarda taş ocakları,maden sahaları varken ve bunların bir kaçı haricinde diğerleri incelenmemişken bu seçim yapılmıştır.Son zamanlarda Kandıra üzerinde bir takım oyunların oynandığını görüyoruz. Kandıra’nın arsaları, tarlaları parsel parsel satılıyor. İSKİ’nin bile bize hak verdiği Sungurlu barajı inatla yapılacak denilip destekleniyor,Babaköy de Kaya Mezarları arazisinde"mezarlar nasıl olsa tahrip edildi "denilerek taş ocakçılığına izin veriliyor. Ne oluyor beyler kendinize gelin. Kocaeli’nin ve Marmara Bölgesi’nin tarım merkezi, süt ve süt ürünleri ile meşhur. Kandıra’yı kimsenin yok saymasına izin vermeyeceğiz. Sürecin devamlı takipçisi olacağız” ifadelerinde bulundu.

“KANDIRA YOK EDİLMEK Mİ İSTENİYOR?”

Tan’ın ardından konuşan Sait Ağdacı, “Son 3 ayda hadi yer bulalım demekle olmaz bu işler. Bu işin birinci kuralı yerinde ayrıştırma. Yaklaşık 2 bin ton atık bunlar yapıldıktan sonra en fazla yüzde 15 düşecektir, 300 ton olacaktır. 2 bin ton nerde 300 ton nerede? Bu konuda bir çalışma yok. Her şeyi bertaraf edeceğiz, gömeceğiz gibi akıl almaz bir düşünce var. Biz bunu anlayamıyoruz. Bu çapta yapılan bütün projeler yanlış. Hepsi çevreye, kriterlere, insan kullanımına karşı olan faaliyetler. Görüyoruz ki son zamanlarda Kandıra üzerinde bir şeyler oluyor. Köpek barınağı, cezaevi, Sungurlu Barajı, Babaköy’de kaya mezarlarının olduğu bölge de Kandıra’da. Kandıra gözden mi çıkarıldı, parsel parsel de satılıyor, doğru. Kandıra yok edilmek mi isteniyor? Kandıra kentimizin ve Marmara Bölgesi’nin tarım merkezi. Kandıralıların haklarını savunmaya devam edeceğiz” dedi.

“OKSİJENİ POŞETLER İÇİNDE ALMAYA ÇALIŞIRSINIZ”

Ağdacı’nın ardından konuşan Kandıralı Ziraat Yüksek Mühendisi Hüseyin Yüce “Maalesef kanser oranın en yüksek olduğu il kent merkezi olarak Kocaeli. Oksijen deposu olan kuzey kısmı maalesef yok edilmeye çalışılıyor. Sadece çöp tesisinin yapılacağı alan olarak bakılıyor. Biz bunlara havza olarak bakmamız lazım. Olası bir depremde bu alan tamamen devre dışı kalacak. Cezaevinin atıkları da o dereye akıtılıyor. Kanserin en yüksek olduğu kentte, sağlıklı ürün ve gıdanın, oksije aldığımız Kandıra, en kötü projelerle yok edilmek isteniyor. Tarım projesi dediler aslı astarı yok. Bunlar yapılmalıdır, geç kalınmıştır evet ama nedense buradaki araziler vatandaşın elinden çıktıktan sonra “Biz projeleri yapıyoruz” diyorlar. Geçmiş olsun. Bu çöp işi Kandıra’da oldu bittiye getirilmek isteniyor. Gerekirse köyün yerini değiştiririz dediler. Bu kentler tarihi kentler. Siz Çin’deki gibi oksijeni poşetler içinde almaya çalışırsınız. Bir an önce bu proje sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmeli halka sunmalıdır. Kimse Kandıra üzerinden hayallere kapılmasın. Ne kadar pislik varsa Kandıra. Biz Kandıralılar yarın üzülerek söylüyorum kimliğimizde Kandıra olarak kalacağız. ” ifadelerinde bulundu.

“HALKIN YARARIYLA NE ALAKASI VAR?”

ğdacı kent gündeminde oldukça konuşulan Kortaş tarafından yapılması planlanan liman ile ilgili, “Koruma Klor ile Aktaş ortaklığında kurulan Kortaş şirketi. Şimdiki iskeleden başlayıp İzmit’e doğru 270 metre uzunluğunda bir iskele yapılması planlanıyor. Karada da 5 bin 444 metrekarelik depolama tesisleri yapılacak deniliyor. Şimdi siz bu depolama tesislerinin bulunduğu iskele ile bir araya getirirseniz bu limandır. Orada bir balıkçı barınağımız var. O projede yeşil alanı da kapsıyor. Bugün Cumhuriyet Mahallesi’nin ve Şirintepe Mahallesi’nin tek ellerinde kalan deniz sahili burası. Bizim yasalarımıza göre kıyılar halkındır. Halkın yararına olmak kaydıyla bir şeyler yapılabilir. Burada bu iskeleyi yapmanın halkın yararıyla ne alakası var?” dedi.

“RAPORDA 6 ADET TANK GÖRÜNÜYOR”

Ağdacı sözlerinin devamında, “Şimdi şirket sahibi tarafından ÇED raporuna bakılsın gibi şeyler söylenmiş. Ben satır satır okudum. Çed raporunda da var ‘Kıyılar halkındır ibaresi’. E neden koydunuz oraya o zaman? Tank yapılmayacak diyorlar raporda 6 adet tank görünüyor. Gelecek-gidecek kimyasal olarak çeşitli kimyasal maddeler var. Zehirleyici maddeler mi gelecek yoksa yanıcı, parlayıcı dediğimiz petrokimya maddeleri mi gelecek. Bunların hepsinin saklanması, depolanması, taşınması ayrı ayrı yöntemlerle oluyor. Bunlar depolandıktan sonra nakledilirken nereden gidecek? Oradaki trafik şu anda bile keşmekeş durumda. Orada yerleşim yerleri yok deniliyor. Yolun öbür tarafında siteler var. Yakınlarında petrol ofisi tesisler var. Orayı kullan. Herkes kendi fabrikasının önüne liman yapmak zorunda mı? Bu kentte 42 tane liman var zaten. Kent olarak nefes alamıyoruz. Sahil kenarında yaşıyoruz denizi dürbünle görüyoruz” ifadelerinde bulundu.

KAYNAK: Astakos Haber

İlgili Haberler