DARBE DAVASINDA ÇOK KONUŞULACAK HULUSİ AKAR SUÇLAMASI

DARBE DAVASINDA ÇOK KONUŞULACAK HULUSİ AKAR SUÇLAMASI

Gaziantep'te başlayan darbe girişimi davasında sanıklardan birinin verdiği ifadede Hulusi Akar'a ilişkin suçlama çok konuşulacağa benziyor.

Darbe girişimi ile ilgili davalar başladı, ifadeler ortaya döküldü. Sanık ve tanıklar konuştukça darbe girişiminin karanlık noktalarına ışık tutulmuş oluyor. hala büyük gizemin netleşmediği darbenin ilk saatlerine ilşkin sanık ifadelerinde çarpıcı detaylar var. Dha'nın haberine göre, Gaziantep'te, Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişimi gecesi İslahiye İlçesi'nde konuşlu 106'ncı Topçu Alayı'nda görevli çoğu meslekten ihraç edilen 12'si tutuklu 35 askerin 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması görüldü.

SURİYE'DEN GELDİ

Darbe girişimi gecesi muhabere merkezinde nöbetçi olan astsubay Hakan Kayacan, görevli olduğu Suriye'de yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı'ndan izinli olarak gelip tutuksuz yargılandığı davada savunmasını yaptı. Duruşmada tutuklu sanıklardan Şamil Topal ise, "Alay Komutanı Albay Turgut Çelebi, 'Yurtta Sulh Konseyi'nin başında Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar'ın olduğunu söyledi" dedi.

"HULUSİ AKAR KONSEYİN BAŞKANI' DEDİ"

15 Temmuz'da Karargah Bölük Komutanı olan tutuklu sanıklardan yüzbaşı Şamil Topal da, Erzurum'dan atandığı İslahiye'ye 11 Temmuz günü geldiğini ve ilk 3 gün ev ve çocuklarının okul işlemleri ile birliğe katılma işlerini yaptığını anlattı. Darbe girişiminin olduğu 15 Temmuz'da nöbetçi amirin kendisini telefonla arayıp mesai olduğunu söylemesiyle alaya gittiğini söyleyen Topal, rütbeli askerlerle toplantı yapan Alay Komutanı Albay Turgut Çelebi'nin 'Yurtta Sulh Konseyi'nin başında Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar'ın olduğunu söylediğini ifade etti. Topal, şunları söyledi: 

"Toplantıda Alay Komutanı elinde MEDAS'tan geldiğini sonradan öğrendiğim evrakla masanın bayına geçti ve özetle; sözde Yurtta Sulh Konseyi olduğunu ve Hulusi Akar'ın da başkanı olduğunu, saat 03.00'te sıkıyönetim ilan edileceği, saat 06.00'da da sokağa çıkma yasağı olacağını söyledi ve elimizdeki araçları sordu. akabinde mühimmat depolarının emniyetini alın ve emniyete yönelik 'Araçları çıkarın' emrini verdi. Ben kanun ve yasa dışı hiç bir eylem yapmadım. Silah aldırmadım. araç çıkarmadım. 8 aydır büyük bir hatayla tutukluyum. Bu hatayı 8 aydır kimseye anlatamadım. Beraatımı ve tahliyemi istiyorum." 

Tutuksuz sanıkların tamamını, tutuklu sanıkların ise 4'ünü dinleyen mahkeme başkanı Ercan Kumhak sabah saat 9'da başlayan duruşmayı, 12 saatin ardından saat 21.00'de kapatarak yarına erteledi ve tutuksuz sanıklara müebbet hapis cezasıyla yargılandıklarını hatırlatarak duruşmaya mutlaka katılmalarını aksi halde tutuklanabilecekleri uyarısında bulundu.

FIRAT KALKANI HAREKATI'NDAN DURUŞMAYA KATILDI

Davada tutuksuz yargılanan astsubay Hakan Kayacan, görevli olduğu Suriye'de yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı'ndan izinli olarak gelip yargılandığı davada savunmasını yaptı. Mahkeme Başkanı Ercan Kumhak'ın iddianame ve neyle yargılandığı yönünde bilgilendirdiği astsubay Kayacan, bakım kısmında olduğunu ancak 15 Temmuz akşamı muhabere merkezinde nöbet tuttuğunu ve görevinin Mesaj Evrak Dağıtım Sistemi (MEDAS) ve Evrak Yönetim Sistemi'nden (EYS) gelen mesajları nöbetçi amire teslim etmek olduğunu söyledi. Kayacan, şunları söyledi:

"Saat 22.45 sıralarında nöbetçi amir Yarbay İnanç Asım Anıl beni telefonla aradı ve mesaj olup olmadığını sordu. Terör bölgesinde olduğumuz için istihbarat üzerinden gelen terör eylemlerini belirten 2 Türk Silahlı Kuvvetleri Bilgi Sistemi (TBS) mesajı olduğunu ancak bölgemizle ilgili olmadığını söyledim. Daha sonra Genelkurmay Başkanlığı'ndan 'Harekat yıldırım' adlı bir mesaj aldım. Nöbetçi amiri aradım. Bu mesajlar çok nadir gelir. Mesajı gördüm, açtım. Konu kısmında 'Sıkıyönetim ilanı' yazısını gördüm. Ben daha mesajı yazdırmaya başladım nöbetçi amir Yarbay İnanç yanımdaydı. 3 ekten oluşuyordu. 'Bu mesaj çok önemli' dedi ve alıp odasına çıktı. Sonra EYS'den Adana Tümen Komutanlığı'nın toplantı mesajı gördüm. Sabah da Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan bir önceki mesajın geçerliliğinin olmadığını içeren mesaj geldi. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatımı ve tahliyemi istiyorum." 

"ALAY KOMUTANI KOKTOD EMRİ VERDİ" 

Sanık Akın Ergül ise, toplantı yapan Alay Komutanı Albay Turgut Çelebi'nin kendilerine Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olaylarda Destekleme Timi (KOKTOD) düzeni talimatını verdiğini anlatarak, şöyle dedi: 

"Komutanın elinde 50- 60 sayfalık bir emir vardı. Biz bu emrin içeriğini görmedik ve tebliğ etmedik. Saat 03.00'te sıkı yönetim, 6'da sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini söyledi. Daha sonra ikinci bir toplantı yapacağını, mühimmatın güvenliğe alınmasını kışla güvenliği ve KOKTOD için araçların çekilmesini söyledi. Benim katıldığım ilk toplantıydı, 5 dakika sürdü. KOKTOD toplumsal olaylara karşı alınan bir düzendir. Her birliğin farklı bir KOKTOD düzeni vardır. Hazırlık emrini bağlı bulunduğumuz birliğin komutanı verir, dışarı çıkılması valiliğin emriyle olur. Bir şüpheli emir vardı. Ülkede bir sıkıntı olduğu belliydi fakat kışla komutanı niyetini belli etmedi. Biz hain değiliz, ben beratımı istiyorum." 

ÜSTEĞMENİN İFADESİ

Tutuklu sanıklardan üsteğmen Kürşat Aktaş ise, darbe girişimi akşamı dönemin Alay Komutanı tutuklu Albay Turgut Çelebi'nin, komutanlarla toplantı yaptığını anlattı. Turgut Çelebi'nin kendisine ve diğer askerlere "Adana Tümen Komutanı olan Tümgeneral Osman Erbaş'ın görevden alındığını ve o dönem Gaziantep'te konuşlu 5'inci Zırhlı Tugay Komutanı Murat Soysal'ın da Gaziantep ve Kilis'in sıkıyönetim komutanı olduğu söyledi. Ben ve diğer arkadaşlara araçların hazırlanmasını söyledi. Mühimmat alınmaması emrini verdi" dedi. Aktaş, darbeye karşı olduğunu ve beraatını isterken de "Şerefsizler ülkeyi en az 10 yıl geriye attılar" ifadesini kullandı. 

İlgili Haberler