SAÇLAR NEDEN BEYAZLIYOR?

SAÇLAR NEDEN BEYAZLIYOR?

Saçlarımız bazılarımızda çok genç yaşlarda, çoğunlukla yaşlandıkça neden beyazlar?

Tarihsel figürler üzerinden anlatılagelen, filmlerde çok etkileyici sahneler yaratılmasını sağlayan bir gecede tüm saçların beyazlaması mümkün müdür? Saç beyazlamasının sebepleri nelerdir ve beyazlamayı önlemek mümkün müdür? Bir şekilde kafamızı kurcalayan bu soruların çok net cevapları henüz bulunamasa da önemli bilgilere de sahibiz.

Saç Beyazlaması

Saçlar, sahip olduğu renkleri melanin adı verilen bir pigmentten ve bu pigmentin konsantrasyon oranlarından alır. Melanin saçın anajen (büyüme) fazında saç miline doğru hareket ederek saçın temel şeklini ve sağlamlığını veren keratin moleküllerine bağlanır. İçinde bulunduğu yapılara kahverengi-siyah bir renk katmaktadır, kısacası koyulaştırmaktadır. Melanin, saç kökleri (kıl folikülleri)‘ndeki melanosit adı verilen hücrelerde sentezlenir. Melanositler iki çeşit melanin pigmenti sentezler: – eumelanin ve pheomelanin. Eumelanin saça kahverengi veya siyah rengini verirken, pheomelanin saça kızıl ve sarı renklerini verir. Bu skalanın ortaya çıkışında da pigmentlerin değişen konsantrasyonlarda sentezlenmesi etkilidir.

Beyazlama sırasında çoğunlukla yaşlandıkça bu hücrelerin yeteri kadar renk pigmenti üretememesine bağlı olarak saçın kendi rengini kaybetmesi gözlemlenmiştir. Elbette bunun altında yatan genetik ve epigenetik mekanizmatam olarak bilinmemektedir.

Tüm saçların içinden çıkan tek bir beyaz tel de bazen çok can sıkıcı olabiliyor. Bunun da sebepleri arasında tek bir melanosit hücresinin mutant olması ve melanin üretememesi veya salgılayamaması, tek bir saç kökünün hidrojen peroksit üretmesi, saç gelişim fazlarından anajen, telojen ve katajen aşamalarının tek tel için daha hızlı geçmesi ve buna sebep olan etkenler, tek bir saç folikülünün diğerlerinden daha hızlı yaşlanması ve inaktive olması gibi etkenler bulunmaktadır.

Erken Beyazlama

Yaşlılığa bağlı olarak hücrelerdeki kimi aktiviteler gibi melanin sentezi de yavaşlayabilmekte ve hatta durabilmektedir. Peki genç yaşta bu aktivitelerin durmasının nedeni nedir? Yoksa saç beyazlamasını tetikleyen başka unsurlar mı var?

Çoğunlukla yaşlanmanın doğal biyolojik sürecinde gözlemlenen saç beyazlaması (kıl beyazlamaları da dahil) normal ve sağlıklı olarak adledilir. Ancak tüm beyazlamalar ne yazık ki normal değildir.

Erken yaşta aşırı stres, erken yaşlanma hastalığı (Werner Sendromu), diğer sağlık sorunları (çevresel zehirlere maruz kalma, tiroid bezinde fonksiyon bozuklukları, otoimmün sistemdeki bozukluklar, bağışıklık sisteminin eksik veya hatalı çalışması, uyku bozukluğu, uzun süreli açlık veya vitamin ,mineral eksiklikleri gibi) ve en önemlisi genetik yatkınlık; bazı insanlarda melanin üretimini daha erken yaşlarda durdurabilmekte ve erken beyazlamaya sebep olmaktadır.

2009 yılında tamamlanan ve FASEB Journal’de yayımlanan bir çalışmaya göre, saç kökleri çok küçük miktarlarda da olsa hidrojen peroksit (H2O2) molekülü üretiyorlar. Saçların 2 ila 7 yıl süren anajen fazı sırasında birikerek oksidatif stres yaratan molekül, saç millerinde aşamalı bir renk kaybına yol açabiliyor. Yine bu noktada, hidrojen peroksit sentezini neyin uyardığı, artırıp azalttığı kesin olarak bilinmemektedir.

Beyazları Kabullenmek

Genel bir algıya göre, beyaz saçlar yaşlanma ve sağlıksızlık göstergesi gibi kabul görse de, gerçekte durum her zaman böyle değildir. Hatta tam tersine, beyaz saçların renkli saçlar kadar sağlıklı olması yanı sıra daha kalın telli olması ve daha az dökülmesi de söz konusu.

Ortalama sağlıklı bir saç teli 100 grama yakın bir ağırlığı taşıyabiliyor. Normal durumda insan kafasında bilinen 100 ila 150 bin adet saç teli bulunuyor. Küçük bir hesapla eğer deriniz yeterince kuvvetliyse saçlarınızla 10 ila 15 ton ağırlık taşıyabileceğiniz anlamına geliyor. Beyaz saçların bu ağırlıklardan daha fazlasını taşıyabileceği mevcut çalışmalar sayesinde açıkça ortaya koyulmuş durumda.

Saç Beyazlamasını Önlemek

Nedenleri tam olarak bilinmediğinden, saç beyazlamasının önüne kesin bir şekilde geçmek de şu an için (yaşlanmaya karşı genel çözümler üretilemediği sürece) pek de mümkün değil. Bununla birlikte özellikle erken yaşlardaki beyazlamalar başta olmak üzere, saç beyazlamasının nedeni tespit edilebilirse – yukarıda da belirtildiği gibi vitamin, mineral eksiklikleri; herhangi bir sebepten ötürü artan hidrojen peroksit sentezi; B12 vitamini bozuklukları veya eksiklikleri, tiroid hormonu vb. – mevcut sorun çözüldükten sonra saçların tekrar normal rengine kavuşabildiği de bilinmektedir. Vücutta en hızlı mitoz oranı (hücre bölünmesi) saç köklerinde olduğunda hızlı büyüme kaçınılmaz olmakta (günde ortalama 0.3 mm) ve bu sayede düzelen sağlık durumları ile saçlar da bazı durumlarda hızla kendi rengine dönebilmektedir.

Kaynak
*Bilimfili