Kadir İnanır Gerçeği

Kadir İnanır Gerçeği

Erdoğan ağzını bozdu, Kadir İnanır savunmaya geçti...

ERDOĞAN AĞZINI BOZDU KADİR İNANIR SAVUNMAYA GEÇTİ

Meclis gurubunda yaptığı " Hepiniz oradaydınız Ulan" diyerek yine gündem yaratan Başbakan Erdoğan'ın ardından magazin dünyası ayağa kalktı. Ahmet Kaya'ya yıllar önce yapılan "çatal atma" olayını "ulanlı" cümleler ile gündeme getirerek, "Kürdistan" dediğini akıllardan silme operasyonu geliştiren Erdoğan, amacına ulaşmış görünüyor. Magazin dünyası derhal bu "ulanlar" kimdi diye sordu, medya da "ulanların" kimler olduğunun listesini yaptı. Türkiye daha 2 gün önce başbakanının iki kez "Kürdistan" dediğini unuttu gitti. Şimdi baş gündemde, yıllardır solcuymuş gibi yapan, öte yandan delikanlılığı da elden bırakmayan modası geçmiş jön Kadir İnanır var. Medya da adı geçer geçmez, derhal orataya çıkan, en akil eski jön Kadir İnanır, yine esti gürledi. Hürriyet'in yazdığına göre İnanır şunları söyledi.

3-5 ZİBİDİNİN HADDİNE Mİ DOSTUMA ÇATAL BIÇAK ATMAK

İnanır şunları söyledi: "Bu bir iftiradır. 3 - 5 tane kafatasçı bunu ortaya atıyor. Daha önce söylediğim "Benim olduğum yerde benim arkadaşıma kim yanlış yapabilir? Üç - beş zibidinin haddine mi benim dostuma çatal bıçak atmak. Olay içerideki program devam ederken çıkış kapısının önünde oldu, ben ne olduğunu anlamadım. Anladığımda Ahmet oteli terk etmişti zaten" sözlerimin aynısını yazın. Bana bu iftirayı atanlardan mahkemede hem de doğal hukuk yolları ile hesaplaşacağım."

Kadir İnanır yine esmiş, gürlemiş ama iddiaların aslı nedir cevap vermemiş. Mahkemeyle tehdit etmiş, kabadayılık taslamış, tam olarak olay neydi anlatmamış. Aslında Kadir İnanır aynı cümleleri yıllar öncede söylemiş. Olayın üzerinden yıllar geçmiş, İnanır'ın kabadayılığı 2010 yılında aniden aklına gelivermiş. Dupdururken (Kürt açılımı başlar başlamaz) "Ahmet kaya dostum, ben varken kimse saldıramaz" cinsinden atmış tutmuş. Ama Reha Muhtar'da olayın gerçekleştiği salondaymış, herşeyi görmüş duymuş, şahit olmuş. Kadir İnanır aniden aslan kesilincede oturup bunları yazmış. İşte Reha Muhtar'ın anlattıkları.

EYLÜL 2010 TARİHLİ REHA MUHTAR YAZISI

Reha Muhtar Gazetevatan'da kaleme aldığı ,"Neden durup dururken Kadir İnanır, Ahmet Kaya’ya çatal bıçak fırlatılan o meşum geceyle ilgili açıklama yaptı doğrusu anlayamadım..." diye başladığı yazısına, İnanır'ın bu günde söylediği kabadayılık cümlesi ile başlamış.
 
“Yanımda olsa ben onu korurdum... Kimse benim arkadaşıma, çatal bıçak fırlatamaz...”
 
Herhalde Kadir İnanır Bey’le aynı yerde değildik...
Sonra lafı çevirip “Ahmet Kaya’ya çatallı bıçaklı saldırılar salonun dışında oluyordu... Ben yoktum orada...” demiş...
 
Hayır salonun dışındaki saldırılar çatallı ve bıçaklı saldırılar değildi...  
 
Çatallı bıçaklı saldırılardan epey sonra, Ahmet Kaya’yı tepkiler dinmeyince salonun dışarısına çıkardılar, orada da bir süre bağırtı çığırtı ve tartışma devam etti...
Ama fiili denilen saldırı salonun içinde oldu...
Zaten salonun dışında çatal bıçak yoktu fırlatılacak...
 
***
 
Bunlar olurken misafirler üçe ayrıldılar...
Savaş Ay, Mehmet Aslantuğ gibi Ahmet Kaya’nın yakın arkadaşları, dostları, eşi Gülten Kaya ve onunla beraber gelen menajeri yardımcısı kimse onlar bir iki kişi vardı...
Bu çemberin etrafında yine bir çember bulunuyordu ve “izan sahibi” insanlar, “Yapmayın etmeyin arkadaşlar, niye yapıyorsunuz böyle...” diyerek ortamı yumuşatmaya çalışıyordu...
 
Salonun bir iki yerinden de böyle cılız sesler çıkıyordu...
Ne en yakın halkada, ne onun çevresinde oluşan halkada o sırada Kadir İnanır yoktu...
 
Kadir İnanır’ın oturduğu masa bu halkalara oldukça uzaktı ve Kadir İnanır gayet Clark bir şekilde oturmuştu...
Elbette aktif saldıran, çatal bıçak fırlatan grubun içinde değildi, ama hiçbir şekilde “etmeyin eylemeyin, yapmayın” arkadaşlar diyenlerin arasında değildi...
 
***
 
Salondan çok güçlü “yuh” sesleri çıkıyordu...
Çatal bıçak fırlatmayıp “yuh” sesi çıkartanlar epeyce fazlaydı...  
 
Ve kimler yoktu ki o “yuuuhhh” sesleri ve nidası çıkartanlar arasında?..
 
Ne ünlüler, ne büyük şöhretler, ne akil görünen kişiler, ne kanaat ya da sanat!!! önderleri...
 
Yukarıda Allah var, o karmaşanın arasında görmedim Kadir İnanır’ın yuh deyip demediğini...
 
Çünkü o sırada “an”lık yakalıyorsunuz kimin ne yaptığını...
“Ne yapabilirim... Nasıl bu havayı yumuşatabilirim” sorusuna fokuslandığınızdan, bir sinema filmi seyreder gibi kayıtsız seyredemiyorsunuz olanları...
Ama şunu çok açıklıkla söyleyebilirim, Kadir İnanır yerinden kalkıp Ahmet Kaya’nın çevresine gitseydi, mutlaka görürdüm...
 
Kadir İnanır’ı oralarda hiç görmedim...
Olanlara tamamen sessiz kaldığını ve izlemekle yetindiğini hatırlıyorum...
 
***
 
Peki Kadir İnanır gibi bir ünlü sanatçı niye “Yanımda olsaydı böyle bir şey olmazdı... Benim yanımda kimse Ahmet Kaya’ya böyle bir şey yapamazdı...” türünden bir laf ediyor?..
 
O kadar arkadaşındıysa bir zahmet kalksaydın masadan, en azından “karizmatik etkinle” alsaydın mikrofonu eline “Durun arkadaşlar nasıl yaparsınız böyle bir şey” deseydin?..
 
Ordu’lu olması, racon kesmeye meraklı bir karakter olarak bilinmesiyle sahneye çıkıp böyle bir rolü oynasaydı Kadir İnanır, salonun ortamı yumuşardı...
Orası sanatçı ağırlıklı bir yerdi ve Kadir Abi’nin racon kesmesinden etkilenirdi...
Hayır bunların hiçbiri olmadı!..
Saldırı Kadir İnanır’ın da olduğu salonun içinde vuku buldu...
 
Kadir İnanır da kendi masasında bu olaylar dakikalarca devam ederken oturmaktaydı...

"TABANCAMI UNUTTUM HELADA"

Tüm bu olanları izlediğimizde aklımıza ister istemez Ahmet kaya'nın şarkıları geliveriyor.Çünkü, İnanar'ın "Can dostum" dediği Ahmet Kaya'ya çatal fırlatıldığında, "Ben tuvaletteydim görmedim" dediği iddiaları var. Her kesimden demokrat ve ilerici kesimlerin severek hala dinledikleri Ahmet Kaya'nın ilginç bir şarkısı vardı. Şarkının adı "Başım Belada". İçeriğinde ise hem sevda, aşk meşk hemde devrimcilik hikayeleri olan bir çok bestesinden biri. Kadir İnanır'ın yeniden sahneye koyduğu bu kabadayılığın arkasında muhteşem bir fon müziği olabilirdi bu şarkı. Kadir İnanır'ın Ahmet kaya açıklamalarını okurken fonda bu müziği dinlesin okurlarımız.