Orda Bir Köy Var Uzakta

Bir de Köy Kanunumuz var, tam 88 yıllık ve halen mer’i yani yürürlükte.

Artık Yok. 
 
Bir devletin İdaresi Anayasasında gösterilir. Beğenelim beğenmeyelim halen yürürlükte olan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında, İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. 

Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir. Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir, deniyor.
75 yıllık Belediye Kanunu artık eskidi deyip yenisini çıkardık, 2005 yılından beridir de bunu uyguluyoruz. Bir de Köy Kanunumuz var, tam 88 yıllık ve halen mer’i yani yürürlükte. 

Bu kanunlarda tabii ki köy nedir, ilçe nedir, belediye nasıl kurulur, niye kaldırılır, sınırlar nasıl tesbit edilir vs. gayet ayrıntılı düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler bir kenara konuluyor ve gene bir kanunla, belediyeler kapatılıyor, köyler mahalle yapılıyor, şehirler kuruluyor. Geçmişte de iller kurulmuştur da böyle sistemli ve bütünsel değil. 2008 yılında 5747 sayılı Kanunla çok sayıda köy mahalle oldu, çok sayıda belde köye dönüştü, hala daha sancılı bir geçiş yaşanıyor. Aradan 4 yıl geçti 2012 yılının 12.ayında daha da kapsamlı bir kanun çıkarıldı. Bütünşehir Yasası diye tanınan 6360 sayılı bu kanunla onbinlerce (16.500’den fazla) köy mahalle yapılıyor. 

Köyün mahalle olması ne demek. Belediye Kanunu diyor ki, Mahalle,  Belediye sınırları içinde, ihtiyaç ve öncelikleri benzer özellikler gösteren ve sakinleri arasında komşuluk ilişkisi bulunan idarî birimdir. Mahallenin kurulması vb.de bu kanunda var zaten. 

Köylük yerin mahalle olmasıyla,  Köy denilen tüzel kişilik yok ediliyor, köylülerin kendilerini yönetmeleri de ortadan kalkıyor. Mahalle olduklarından belediye yönetiminin altına giriyorlar. Köy Kanununa değil Belediye Kanununa göre idare edilmeleri gerekeceğinden artık köy ile özdeş yaşam biçimi, mal varlıkları kalmıyor, yani yoksullaşıyorlar. 
Demokrasiyle özdeşleştirilen yerel yönetim denilen yönetim biçiminin en küçüğü, en doğrudanı olan Köy, Köy Kanununda öyle sıcak ve güzel tarif edilmiştir ki insanın gidesi gelir. Cami, mektep, otlak, yaylak, baltalık gibi orta malları bulunan ve toplu veya dağınık evlerde oturan insanlar bağ ve bahçe ve tarlalariyle birlikte bir köy teşkil ederler. 
Mahalle olunca şehir içinde kalan otlak, yaylak, baltalıklar ile köylülerin tarlaları ve de hayvanları, ahırları göze batar. Şehirlik yerde hayvan pisliği sinek yapar, kötü kokar, tarlalar dersen üstünden imar geçirmek mecburidir. 
Derken bu ülkenin köyü kalmamış.

Orda Bir Köy Var  Uzakta şarkısını kimse hatırlamamış.