MEHMET METİNER YAKINDA BAKAN OLUR

İbrahim Karamemet

Bundan aşağı yukarı bir yıl kadar önceydi. Ortalıkta kabine değişikliği olacak söylentileri dolaşıyordu. Bu söylentiyle birlikte bazı cevval AKP liler büyük bir çabaya giriştiler. Özellikle hırslı genç AKP liler tv ekranlarını adeta işgal ettiler. Her türlü etik kuralları ve nezaket sınırlarını yıkarak salvo apır sapır konuştular. Değil başkalarının söz hakkına saygı, moderatörü bile konuşturmadılar. Son derece fütursuz ve mütecaviz atıp tuttular. Sayıları çoktu, en çok da Bekir Bozdağ ile Suat Kılıç dikkat çekiyordu. Neredeyse arsızlık derecesinde saldırıyorlardı. Aynı yoğunlukta büyük ağabeyleri Hüseyin Çelik ve Bülent Arınç da bunlar gibi ekranı işgal etmişlerdi ama, hiç değilse onlara, “hadi oradan masalcı” diye tepki gösterip bıyık altından gülebiliyorduk. Genc AKP lilerin ekran işgalleri ise tahammül dışıydı. Aslında normal bir partinin mensubu olsalar disiplin kuruluna verilecek derecede saldırgandılar. Tek amaçları vardı ne pahasına olursa olsun baş ustanın gözüne girmekti. Belki de ondan bu yönde davranmaları için icazet almışlardı. O günlerde büyük bir saflıkla tv kanalları için, yahu bunları neden sık ekrana çıkarıp kendi kanallarına antipati yaratıyorlar diye düşünüyorduk ama, artık bugün anlıyoruz ki, meğer emir büyük ustadan geliyormuş. Bu işleri ustalık dönemindeki başmoderatör organize ediyormuş.

Bu çabalarının karşılığında bir çoğu bakan olarak ödüllendirildi. Bu arada ufak tefek yolsuzlukları da önemsenmedi, görmezlikten gelindi. Aslında ustalarının yaptığının yanıda bunlarınki görmezden gelinebilecek düzeydeydi. Oysa gerçek bir demokraside değil o bakanı, kabinenin tümünü götürecek kadar vahimdi, kural ve ahlak dışıydı, ama bizde adetten olmuştu. Ancak Suat Kılıç bu nimeti sürdürmeyi beceremedi, kısa  sürede yaptığı işleri eline yüzüne bulaştırdı ve bir seneyi doldurmadan azarlandı, mobinge uğradı ve postalandı. Bekir Bozdağ ise en kritik göreve getirildi. Şu anki yetkileri idare hukuku açısından başbakandan çok. Ama tabii ki, Onun sözünden çıkamaz, ustasına bağımlı, her şeyin başı bu kifayetsiz usta. Tanrısı hayırlara getirsin.

Bu günlerde ise aynı filmi Mehmet Metiner çeviriyor. Aman tanrım, kanal kanal dolaşıyor en üst perdeden salvo veriyor veriştiriyor. Üstelik Mehmet Metiner’in üstünde bir de yazarlık kartviziti var. İnanılmaz ama gerçek bu nasıl köşe sahibi, bir dediği bir dediğini tutmuyor. Saniyesinde kendiyle çelişiyor. Söylediklerinin zaten akılla, mantıkla bir ilişkisi yok, bir de bir dediği bir dediğini tutmayınca söylemi tam anlamıyla cılk bir çorba oluyor. Ama söylediklerinin tek bir özelliği var, ne pahasına olursa olsun ustaya yaranıyor. Tam da ustanın kabinesine yakışacak bir bakan profili. Ne diyelim, hayırlı olsun. Görün bakın Mehmet Metiner yakında bakan. Bakan da ona hangi bakanlık yakışır diye düşünmekten de alamıyorum kendimi. Ustanın ona yakışır yeni bir bakanlık icat etmesi gerekecek. Olmazsa da ne gam bir yere iliştiriverir olur biter.