CHP VE SON 90 GÜN

İbrahim Karamemet

7 Mart’ta Berkin Elvan’ı andık. 8 Mar’ta Emekci Kadınlar günü önemli eylemlerle kutlandı. Önemli mesajlar verildi. Bunlar üzerine yazacaktım, gözüm takvime takıldı.

Seçime tam 90 gün var. Yarın, (bugün) seçim takvimi başlıyor.

Ortalık toz duman. AKP de neler olduğunu kurmayları bile tam bilemiyor. Ekonomi çakıldı, HDP tehlikeli bir oyun içinde. Kendi çıkarını gözetiyor diyebilirsiniz ama, göreceksiniz sonuçta bu tehlikeli oyun en çok HDP’ye zarar verecek. MHP istikrarlı bir şekilde yükseliyor. CHP oldukça aktif, belli bir yükseliş CHP de de var. Merakla seçim bildirgesini bekliyoruz. Ancak önemli bir nokta var:

Hep söyleniyordu ama, son mahallî seçimlerde tescillendi. Seçim sonuçlarıyla            oynanıyor. Bunun önlenemediğini mahallî seçimlerde gördük. Seçim Kurullarının tutumu belli. Bunun önlenebilmesi için muhalefet partilerinin dişiyle tırnağıyla çaba göstermesi gerekir. İş CHP ve MHP ye düşüyor. Her ne kadar CHP bu konuda başarılı olduğunu iddia etse de mahallî seçimlerde Yalova dışında bu başarılamadı. CHP istediği kadar kendini savunsun Ankarada otuz bin oyu göz göre göre kaptırdı. İstanbul, Antalya, Hatay’da oylar inleye inleye gitti. Hatay CHP seçmeninin çokluğu ile kendini kurtardı. Yalova, dişe diş bir cephe korumasıyla kıl payı kurtarıldı. Günlerce bir sandalyenin üstünde bu mücadeleyi veren Muharrem İnce ve ekibinin çalışması örnek olmalıdır. İstanbul saldım çayıra mevlam kayıra bırakıldı ve gitti. Her şerde bir hayır vardır derler, belki de iyi oldu, Sarıgül faktörünün maskesinin düşmesine neden oldu bu kayıp. Ancak Üsküdar ve Beykoz sonuçları yürek burkuyor. Özellikle Üsküdar seçimi ilginçti. Koskoca CHP İstanbul teşkilatının kendi adayı İhsan Özkes’i yapayalnız bıraktığına şahit olduk. Üsküdar’a yardım herşeye rağmen Yalova’dan Muharrem İnce’den geldi. Muharrem İnce yorgun argın kendi meydan savaşından çıkıp Üsküdar’a da ulaştı. Ancak iş işten geçmişti. İhsan Özkes ile beraber çektirdikleri bir hatıra fotoğrafında kaldı bu destek.

Peki ne yapmalı. Yapılacak bir tek şey var. Sandığı korumak. Türkiye genelinde dörtyüzbin seçim sandığı var. Bu, CHP’nin en azından sekizyüzbin yetkili kişiyle sandık başında gözünü dört açması gerektiğini ortaya koyar. Bu yetmez, en önemlisi bu delegelerin ıslak imzalı ve ıslak mühürlü sandık sonuç tutanağını alıp parti ilçe ve il merkezine ulaştırması sürecidir. Dörtyüzbin sandığının herbirinin yazılı belgesi Parti merkezlerinde, sonuçta genel merkezde tek tek kontrol edilmek zorundadır. Çünkü, sonuçlarla oynanıyor. Bu tescillendi. Söz uçar, bilgisayar verileri çok kolay uçar. Ama yazılı belge delildir. Zaten o yazılı belgeniz olmazsa hiçbir seçim kurulu, hiçbir mahkeme sizi ciddiye almaz. İtirazınız reddedilir. Bu dörtyüzbin sandık sonucunu oynak bilgisayar iletişiminden kurtarıp elle tutulur hale getirmedikçe bu seçim de şaibelerle geçecek. Sonuçta olan doğrudan Türkiye’ye ve bize olacak. Bu noktadan sonra artık dönüş olanağı da kalmayacak.

MHP ve özellikle CHP bu dörtyüzbin sandığı sonuna kadar korumak, korudukları sonuçları elde tutmak konusunda bir çalışma yapıyor mu? Çok ciddiye almak gerekiyor bu konuyu. Bu çalışma bana göre en önemli seçim çalışmasıdır. Ciddi bir çalışma, eğitim ve organizasyon gerektirir. Eğer CHP bunu bu kere de beceremezse, iktidara gelse bile Türkiye’yi yönetemez. Yönetmek için yalnızca fikir, plan, proje yetmez. Organizasyon ve uygulama yeteneği de gereklidir. Yani, strateji, plan ve taktik, uygulama meselesi bu. Bunların hepsi bir arada ele alınazsa sonuca ulaşılamaz. Bu seçim CHP nin kendi kapasitesini göstereceği son seçimdir. Zaten bu seçim de kaybedilirse, bundan sonra Türkiye’de doğrudürüst bir seçim olamayacak. Şimdi bile olmuyor.