Twitter'den Dayak Fotoğraflarını Paylaştı
Twitter'dan dayak fotoğraflarını paylaştı
Twitter'dan dayak fotoğraflarını paylaştı
İzmir'deki 3 Haziran'daki Gezi eylemleri sırasında hastanelik olanlardan biri de 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Başak Özçelik...
Tufan HAMARAT/İZMİR
İZMİR’de Gezi Parkı protestosuna katılmak için geldiği Gündoğdu Meydanı’nda, geçen pazar gecesi eli sopalı sivillerin saldırısına uğrayan, kolunda kırık, vücudunda morluklar oluşan Başak Özçelik, yaşadıklarına Twitter’dan isyan etti. Fotoğraflarını yayınlayıp, "Benimle aynı durumda olanlar lütfen susmayın, hakkınızı arayın" diyen Başak Özcelik’e çok sayıda kurum ve kişi destek çıkarken, bazı hemcinsleri inanılmaz mesajlarla eleştirdi. Bazı kadınların, Başak Özçelik'e "Bunlar, sen ve senin gibilere az bile" yazılı tweet'ler atması, genç kızı üzdü.
Geçen pazar günü Gündoğdu Meydanı’ndaki Gezi Parkı eylemine polisin tepkisi çok sert oldu. Ellerinde sopalar bulunan ve Emniyet Müdürü Ali Bilkay’ın "Sivil polis" dediği kişilerin de desteğiyle polis meydandaki kalabalığı zor kullanıp dağıttı. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Mütercim Tercümanlık 3'üncü sınıfta okuyan 21 yaşındaki Başak Özçelik de darbelerden nasibini aldı. Aldığı sopa ve tekme darbeleriyle kolu kırılan, kolları bacakları moraran genç kız, ilk tedavisinin ardından taburcu edildi.
Annesini 5 yaşındayken kaybeden ve teyzesi tarafından büyütülen Özçelik, durumunun kamooyu tarafından görülmesi için fotoğraflarını Twitter üzerinden paylaştı. "Benimle aynı durumda olanlar. Lütfen susmayın" diye yazan Başak Özçelik’e çok sayıda kişi ve kurum destek çıktı. Gönüllü, doktorlar, avukatlar kendisini arayıp her türlü yardımı yapacağını söyledi.
Ancak Twitter’da bazı kadınların yazdıkları şaşırttı. "Kim beni bu hale getiren, bir avuç köpek" diyerek yaşadıklarına isyan eden Başak Özçelik’e, bazı kadın Twitter kullanıcıları, "Oranı buranı açmış fotoğraf çektirmişsin. Polisime saldırırsan daha çok dayak yersin. Ama .... göstermeye gerek yok be kızım", "Sana yakışmış, ayrı bir hava vermiş. Ayrıca onlar olmasa nasıl gösterecektin biyerlerini. Bence teşekkür et", "Sen ve senin gibilere az bile" gibi çok ağır ifadelerle yüklendi.
'ÇİMLERDE OTURURKEN SALDIRIYA UĞRADIK'
Polisin ve eli sopalı kişilerin kendisine cop ve sopalarla saldırıp defalarca dövdüğünü söyleyen, dava açacağını belirten Başak Özçelik, şunları söyledi:
"Polis ve eli sopalı kişiler hem kolumu, hem bacağımı kırdı. 20 kişiden aynı anda şiddet gördüm. Denize atlamak istedim izin vermediler. Beni kolumdan sürüklediler. Bacağımın iç tarafında dahi izler var. Yerde kapanmama rağmen vurulmadık yerimi bırakmadılar. Biz yanımıza tıp öğrencileriyle ilaç alıp, yardım için Gündoğdu meydanına gitmiştik. Çimlerde otururken saldırıya uğradık."
DEDESİ BAŞKOMİSERMİŞ
İzmir’deki Gezi Parkı protestolarına destek verenlere yardım amacıyla gittiği Gündoğdu Meydanı’nda eli sopalı sivillerin saldırısı sonrası kolu ve bacağı kırılan Başak Özçelik, 20 yıl önce vefat dedesi Ali Sönmez’in emekli başkomiser olduğunu söyledi. Almanya’da dünyaya gelen ve 7 yıl önce de annesi Selma Özçelik’i kaybettiğini belirten Başak Özçelik, "Ben Almanya’da doğdum ve ülkemi çok seviyorum. Terörist ya da provokatör değilim. Bundan sonra bir şey olursa polis yerine Çarşı Grubu’nu çağıracağım" diye konuştu.
İzmir’de teyzesinin yanında kaldığını kaydeden Özçelik, olayın ardından ilk kez geldiği Kordon’da pazar gecesi yaşadıklarını anlattı.
'BAYILDIM, COPUN ACISIYLA AYILDIM'
Kendisine saldıranların 20’ye yakın eli sopalı kişi olduğunu, ancak bunlardan yalnızca 3’ünün üniformalı olduğunu öne süren Başak Özçelik şunları anlattı:
"Eyleme katılma amacım da buradaki insanlara sağlık desteği vermekti. Tıp Fakültesi’nde eğitim gören arkadaşlarımla ilaçları çantamıza koyup buraya geldik. Gündoğdu Meydanı’nda çimlerde oturduk. Slogan bile atmadık, yaralanan ya da fenalaşan olursa onlara yardım edecektik. Bazı kişilere yardım ettik de zaten. Ne olduğunu anlamadık 20-25 biber gazı atıldı. Herkes çığlık çığlığa kaçışıyordu. Eğer yere oturursam bişey yapmazlar diye düşündüm. Saldıracakları aklıma bile gelmedi. Nereye kaçağımızı bilemedik, olduğumuz yerde kaldık. Sonra çoğu sivil eli sopalı 100- 150 kişi geldi üzerimize. Biri vurduktan sonra en az 20’si etrafımda toplanıp yaklaşık 25 dakika vurdular. İki kez bayıldım, başıma gelen copun acısıyla ayıldım. Vurmaya devam ettiler." BİR DAHA POLİSİ ARAMAYACAK
Yaşadıkları olaylar nedeniyle içinde nefret oluştuğunu, olay gününü hatırlamak dahi istemediğini dile getiren Başak Özçelik, "Elbette polislerin içlerinde iyi olanları var ama, benim evime hırsız girse ya da başıma bir olay gelse asla polisi aramam, hatta Çarşı’yı ararım" dedi.
YALNIZCA BİRİ 'İYİ MİSİN' DİYE SORDU
Dakikalarca dayak yedikten sonra, kendinden geçtiğini dile getiren Özçelik, "Hareket edecek halim yoktu. Başımda duran kasklı bir polise baktım bana 'İyi misin' dedi. Yardım istedim, ya ölü numarası yapmamı ya da koşup gitmemi istedi" ifadelerini kullandı.
Olayın ardından kendisine geldikten sonra güçlükle bir apartmanın önüne gittiğini ve Funda adında bir avukatın evine sığındını söyleyen Özçelik, "Şu an da avukatım olan Funda hanım beni evine aldı, eğer o almasaydı ne yapardım bilmiyorum. Erkek arkadaşımdan yardım istedim saatler sonra gelebildi, heryer kapalı olduğu için ulaşamadı bana. Daha sonra Ege Üniversitesi’ne götürdü beni. 12 saat boyunca hastanede kaldım. Bacağımda ve kolumda kırık tespit edildi" dedi.
