Teröristler Gider Süreç Başlar

Teröristler Gider Süreç Başlar

"İmralı Süreci' diye bir şey olmaz, 'Çözüm Süreci' olur"

AŞBAKAN ERDOĞAN: “TERÖRİSTLER GİTTİĞİ ANDA SÜREÇ FİİLEN BAŞLAR” 
 
 
 
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, risk alınmadığı sürece sonuç almanın mümkün olmadığını bildirirken, "İmralı Süreci' diye bir şey olmaz, 'Çözüm Süreci' olur" dedi. Erdoğan, Habur ile yarım kalan süreçte teröristlerin bazılarını Avrupa başkentlerine gönderme gibi formülleri olduğu hatırlatılınca "Şu anda hepsi geçerli tabii. Bizim için şu anda birinci derecede Kandil'dekiler, Türkiye'dekiler. Türkiye'deki teröristler sınırdan ikinci bir ülkeye gittiği anda bu süreç fiilen başlamış demektir" dedi. 
 
 
 
Başbakan Erdoğan, Suriye'nin kuzey kesiminde 'Kuzey Irak' benzeri bir oluşuma Türkiye'nin izin vermeyeceğini açıklarken, "Irak'ta yaşanan sıkıntının da biz yaşanmasını istemiyoruz. Biz, Kuzey Suriye gibi bir oluşuma Türkiye olarak müsaade edemeyiz. O bize farklı yetkiler, farklı haklar verir" diye konuştu.
 
 
 
Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki 2'nci Şarjah Hükümeti İletişim Forumu'na katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye dönerken uçakta Doğan Haber Ajansı Genel Müdürü Uğur Cebeci, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk, İhlas Haber Ajansı Genel Müdür Yardımcısı İsmail Ballı, Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdulhamit Bilici'ye güncel konularla ilgili görüşlerini açıkladı.
 
 
 
"SİYASET ETMEK, RİSK ALMAKTIR"
 
 
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumartesi günü İmralı'ya ikinci heyetin gittiğini, kendisinin risk alarak, "Gerekirse zehir içerim" dediğini hatırlatan gazetecilerin, "Gidişatı nasıl görüyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi.
 
 
 
"Siyaset etmek risk almaktır. Hatta daha ileri gideyim, yaşamın kendisi risktir. Bu riski almadığımız sürece de neticeye varmamız mümkün değil. Bizim aldığımız riski toplumun diğer etkin katmanları biraz paylaşacak olursa ki medya burada çok önemli o zaman mesafe almamız daha da hızlanacaktır. İstihbarattaki arkadaşlarımdan, bilgileri almış değilim, bilgileri alacağım. Sadece BDP'den gidenlerin yapmış olduğu açıklamalar bana geldi. Ben o açıklamaları kale alarak değerlendirirsem bu yanlış olur."
 
 
 
'İMRALI SÜRECİ' DİYE BİR ŞEY OLMAZ"
 
 
 
Erdoğan, terörün durulması için yapılan çalışmalara ilişkin sürece ilişkin 'çözüm süreci', 'İmralı süreci' gibi kavramlar kullanıldığını hatırlatması ve "Sizin tam olarak kullandığınız kavram nedir? Kamuoyu desteğiyle ilgili net bilgiler nedir? 'Batı'daki Kürtler sürece daha fazla itiraz ediyorlar, Doğu'dakiler süreci destekliyor' deniliyor. Siz katılıyor musunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
 
 
 
"İmralı Süreci' diye bir şey olmaz, 'Çözüm Süreci' olur. Bizim, benim aldığım brifingde Batı'da böyle ciddi bir sıkıntı veya itirazın olduğuna dair bir şey yok. Akil adamlar içerisinde Batı'ya yaşayan Kürtler'den, onun içinde yer alanlar veya yer almak isteyenler var. Onlarda da çok ciddi şekilde karşı çıkan olmadı, farklı bazı tavırlar olabilirse onu bilemem. Çünkü her zaman oluyor. Bizim 'beyaz' dediğimize herkes 'beyaz' demiyor, ama maalesef bazıları kendi karakteristik yapısıdır. Bakıyor çözüme giriyor, çözülmemesi için ellerinden ne geliyorsa onu yapıyor. Ben geçen hafta Mardin'deydim. Mardin'de herkes harmandır. Midyat Arap'tır, Kızıltepe tamamıyla Kürt'tür. Kızıltepe konuşmamda asgari 20 bin kişi vardı, coşku, heyecan doruk noktadaydı. Midyat, hamdolsun... Orada da 10-15 bin kişi vardı, Mardin gayet iyiydi. Bütün bunlar gösteriyor ki herkes 'çözüm sürecinin içerisinde ben ne yapabilirim' diyor. Böyle bir süreç devam ediyor."
 
 
 
"TERÖRİSTLER GİTTİĞİ ANDA SÜREÇ FİİLEN BAŞLAR"
 
 
 
Başbakan Erdoğan, "Habur ile yarım kalan süreçte teröristlerin bazılarını Avrupa başkentlerine gönderme gibi formüller vardı. Dağdaki kadroyu eritme anlamında o dönemdeki çözüm formülleri halen geçerli mi? Başka bir yaklaşım var mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
 
 
 
"Şu anda hepsi geçerli tabi. Bizim için şu anda birinci derecede Kandil'dekiler, Türkiye'dekiler. Türkiye'deki teröristler sınırdan ikinci bir ülkeye gittiği anda bu süreç fiilen başlamış demektir. Ondan sonra Mahmur Kampı var, bu BM ile görüşülerek halledilmesi gereken bir süreçtir. Çünkü orası adeta kuluçka merkezi gibi, bir diğer tarafta tabi Kandil var. Bunlar da bizim Kuzey Irak yerel yönetimi ile çözmemiz gereken bir konu. Bunların hepsi Türkiye'dekilerin, ülkemizi terk etmesinden sonra atılacak adımlardır. Biz ne diyoruz? 'Geçmişte düşülen yanlışlara tekrar düşülmesin'. Gerekli olan tedbirleri biz alırız."