TAHLİYE OLAN SUBAYLAR SESSİZ ÇIĞLIĞA KATILDI

TAHLİYE OLAN SUBAYLAR SESSİZ ÇIĞLIĞA KATILDI

Adalet için onlar da eylemde artık.

ANAYASA Mahkemesi'nin kararıyla önceki gün tahliye olan Balyoz davasının muvazaf ve emekli subay sanıkları, 'Vardiya Bizde Platformu'nun Kocaeli'nin Gölcük İlçesi'ndeki 91'inci Sessiz Çığlık eylemine aileleriyle birlikte katıldı. Duygusal dakikaların yaşandığı buluşmada konuşan tahliye edilen subaylar buruk bir mutluluk yaşadıklarını, kendilerine yapılanları asla unutmayacaklarını söylediler.

Donanma Komutanlığı'nın ana üssünün de bulunduğu Gölcük İlçesi'nde 90 hafta önce askerlerin ailelerinin oluşturduğu Vardiya Bizde Platformu'nun 'Sessiz Çığlık' buluşmasının 91'incisi bugün Gölcük Değirmendere Çınarlık Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı önünde gerçekleşti. Geçen haftaya kadar eş ve yakınlarının kumpas kurularak esir edildiklerini ileri süren ve sürekli tahliye taleplerini dile getiren aileler, bu buluşmaya bu kez onlarla birlikte katıldı.

TAHLİYE EDİLEN ASKERLER

Daha öncekilere oranla daha kalabalık olan bu buluşmaya, tahliye edilenlerden Emekli Tümamiral Aydın Gürül, Emekli Tümamiral Ahmet Türkmen, Kurmay Albaylar Ümit Metin, Önder Çelebi, Aydın Sezenoğlu, Tayfun Duman, Rafet Oktar, Ercan İrençin, Baybars Küçükatay, Aykar Tekin, Levent Tezcan, Derya Ön ve Ahmet Dikmen de katıldı. Bazılarının bıyık sakal bıraktığı da gözlenen emekli ve muvazzaf subaylar, tutuklandıktan sonra değişik cezaevlerinde olduklarından uzun süredir birbirlerini de ilk kez böyle özgür bir ortamda görmelerinden dolayı hasret giderdi.

Bir hafta önceki Sessiz Çığlık buluşmasında, Atatürk fotoğrafı bulunan bayrak açıp 'tutuklu' olarak adlandırdıkları askerlerin hemen salıverilmelerini isteyen eş ve yakınları ise, bugünkü buluşmaya ilk kez yüzleri gülerek katıldı. Sessiz Çığlık'ta ayrıca tahliye olan askerlerin çocuklarının onların yanından bir an önce ayrılmadıkları gözlendi.

BUNDAN SONRA SUSMAYACAĞIZ

Ceazevinde iken 29 Ekim 2011 tarihinde vefat eden annesinin İzmit Yeni Cuma Camii'ndeki cenaze namazına polis eşliğinde katılan Deniz kurmay Albay Tayfun Duman, 41 aydır tutuklu olduğunu hatırlatarak, "O zamanlar muvazzaf subay olduğum için fazla konuşmak istememiştim. Ama artık bundan sonra susmayacağız. Bize bu kumpasları kuranlara ve bu kumpaslar yüzünden şehit verdiğimiz arkadaşlarımızın kanını yerde bırakmayacağız. Artık mücadelemiz yeni başlıyacağız. Yola devam edeceğiz. Bu arkadaşlarımıza kumpas kuranları tek tek çıkarmadan ölmek bize haram olsun" dedi.

16 YIL HAPİS CEZASI ALDI, UÇAĞA BİNİP YURDA GELDİ

Deniz Kurmay Albay Akyar Tekin ise, "Aslında bundan iki yıl önce ne söylediysek aynı şeyleri söylüyoruz. Biz masumduk. Ama bizim masumiyetimize inanmadılar. Biz delilleriyle anlattık. Hareketlerimizle de bunu anlattık. Ben Yurt dışında Hint Denizi'nde görevde iken, 16 yıl ağır hapis cezası aldığım halde uçağa atlayıp Türkiye'de döndüm. Böyle bir insan nasıl kaçma şüphesiyle tutuklanabilir. İşte bunu saygıdeğer Türk yargısının büyüklerinin sorması lazım. Ben Deniz Kuvvetleri'nin bir mensubu olarak denizlerde dolaşmaktan, ülkeme hizmet etmekten hep gurur mutluluk duydum. Bu mutluluğumu ülkem adına herkesin duymasını arzu ederim. Özellikle bizim mağduriyetimizin farkına varıp da bunu halkımıza anlatan insanlara, bize mektup yollayan mesaj yollayan yaşlı teyzelerimize, 17 yaşındaki lise öğrencilerime hepsine teşekkür ederim."

YILMAZ ÖZDİL'E TEŞEKKÜR ETTİ

Deniz Kurmay Albay Aydın Sezenoğlu cezaevinde dışarıyla irtibatlarını sadece gazete ve televizyonlarla sağladıklarını belirterek, gerçekleri korkmadan sadece birkaç yazarın yazdığını, bunların arasında Yılmaz Özdil'in ve Orhan Bursalı'nın bulunduğunu belirtirken, "Ama Yılmaz Özdil'in yaktığı mektup ateşiyle, mektup kampanyasıyla Türk halkının gönlünde beraat ettiğimizi bize gelen milyonlarca mektupta anladık. Ve küllerimizden yeniden doğduk" diyerek teşekkür etti.

Bazı medya mensuplarının ise bir tek duruşmayı bile izlemeden kendilerini haince eleştirdiklerini, iddianameyi okumadan askerleri terörist ilan ettiklerini de söyleyen Aydın Sezenoğlu, "Biz yargılanmadık. Orada bir tiyatro oynandı. Biz o tiyatronun figüranı olarak görev yaptık. Sadece sanık sandalyesine oturduk" diye konuştu.

Diğer konuşmacılar da kendilerine bu yapılanları unutmayacaklarını, affetmeyeceklerini ve barışmayacaklarını vurgulayarak, kendilerine kumpas kuranların tamamı ortaya çıkana kadar mücadele edeceklerini söylediler.

Gölcük'teki 91'inci Sessiz Çığlık buluşması, Atatürk ve silah arkadaşları ile bu süreç içinde hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşu ve okunan İstiklal Marşı ile son buldu.