Şirin Ebadi: Öcalan serbest bırakılmalı

Şirin Ebadi: Öcalan serbest bırakılmalı

Nobel Barış Ödüllü İranlı insan hakları savunucusu Şirin Ebadi Türk Devleti ile PKK arasındaki barış sürecinin sağlıklı yürütülebilmesi için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması gerektiğini söyledi.

Stockholm’deki Çin Tiyatrosu’nda “Harald Edelstam Vakfı”nın düzenlediği konferansa katılan  Şirin Ebadi, Türkiye’de yürüyen barış sürecine ilişkin ANF’ye açıklamada bulundu. Öcalan’ın çağrısına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın olumlu yanıt vererek barış sürecini başlatmasından büyük memnunluk duyduğu söyleyen Ebadi, bunun barışın sağlanması yolunda atılmış ciddi bir adım olarak gördüğünü ve Kürtlerin haklarının verilmesini ümit ettiğini dile getirdi.

Ebadi sürecin hızlandırılması ve daha sağlıklı yürüyebilmesi için Öcalan’ın serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.

Ebadi konferans çerçevesinde yaptığı konuşmayı daha çok İran’ın nükleer enerji ve Suriye politikası ile insan hakları ihlalleri üzerinde yoğunlaştırdı. İran’da yüzlerce öğrencinin Hükümetin politikasını protesto ettikleri için cezaevlerinde tutulduğunu söyleyen Ebadi, Edelstam Vakfı’na geçtiğimiz yıl, cezaevinde bulunan öğrenci lideri Bahareh Hedayat’e ödül verdiği için teşekkür etti. İran’daki durumu ve tutuklu öğrencileri gündeme getirdiği için Hükümetin Hadayet’e ödül verilmesinden rahatsızlık duyduğunu ifade etti.

İRAN HALKI NÜKLEER SANTRALARA KARŞI

İran’ın nükleer santrallar kurmadaki ısrarcı tutumunun Birleşmiş Milletler’in İran’a yönelik yaptırımları ağırlaştırmasına yol açtığını ancak bundan Hükümetin değil halkın zarar gördüğünü söyledi. İran halknın barışcıl amaçlarla da olsa nükleer enerji istemediğini, Japonya’da ortaya çıkan nükleer santrallerin yol açtığı felaketlerin İran halkını endişelendirdiğini dile getirdi.

Halkın  Hükümetin uyguladığı Suriye politikasından rahatsız olduğunu da söyleyen Ebadi, “İran Hükümeti Suriye’ye para ve silah yardımı yapıyor. Bu daha çok kan dökülmesine neden oluyor. 100 bine yakın insan yaşamını yitirdi, milyonlarcası evlerinden sürüldü”  dedikten sora İran’ın komşu ülkelerin iç işlerine karışmasına karşı oduğunu ifade etti.

İnsan hakları mücadelesinin evrensel olduğunu vurgulayan Ebadi İran’ın Filistin halkının mücadelesini desteklerken kendi ülkesinde özgürlük isteyen halka baskı uygulamasını da çifte standart olarak niteledi. İran’da cinsel ve dinsel ayrımcılık yapıldığını söyledikten sonra “1979 Devriminden sonra haklar ve özgürlükler artırılacağına önemli ölçüde ortadan kaldırıldı. 1979’da ayaklandık. Şahın diktatörlüğünü yıktık ama bu demokrasiye yol açmadı. Arap baharında da şimdi aynı şeyler yaşanıyor. Arap halklarının İran halkının çektiği acıları çekmelerini istemiyorum” şeklinde konuştu.

İDAMLARDA VE GAZETECİLERİ HAPSETMEKTE DÜNYA BİRİNCİSİ

İran’daki öğrencilerin % 60’ını kadınların oluşturduğuna dikkat çeken Ebadi 2500 yıllık bir medeniyeti olan ülkelerinde kadınları dışlalayan ve ikinci sınıf vatandaş yerine koyan pek çok yasanın bulunduğunu söyledi. Erkeklerin 4 kadınla evlenme ve istediği zaman boşanma hakkı olmasına rağmen kadınların neredeyse boşanma hakları olmadığını dile getirdi.

Uluslararası Af Örgütüne göre Çin’den sonra en fazla idam eden ülkenin İran olduğunu ancak nufusuyla kıyaslandığında İran’ın ilk sırada olduğunu, gazeteci ve blogcuları cezaevine atmakta da İran’ın dünya birincisi olduğunu söyledi.

4 yılda bir seçimlerin yapılmasının ülkede demokrasi olduğu anlamına gelmeyeceğini söyleyen Ebadi “Seçimlerde aday olacakları Mollalar belirliyor. İran’da demokrasi değil, siyasi ve dini diktatörlük var” şeklinde konuştu.