SAC AYAĞI; YENİ BİR İMAM MI?

 

Sacayağı

Cumhura yeni başkan mı?

Yeni bir imam mı?

İkinci turda belirleyicilik mi?

 

Tayyip Erdoğan’ın adaylığı üstüne söylenecek laf, hem çok, hem yok. Çünkü ayyuka çıkan yolsuzlukları ve ülkeyi din ve şeriat temelli bir ülke haline getirip yasama-yürütme-yargı güçlerini kendi elinde toplayıp tek söz sahibi,  “padişah” benzeri bir başkan olma sevdasında olduğunu, aklı eren ve onun başkan olmasından kişisel çıkar ve kariyerine yeni zenginlikler katmayı düşünmeyen herkes görebilir.

Peki Ekmelettin ne iş?

Bildiğiniz gibi…

Kendini laiklikle…

Kendini cumhuriyetin kurucu partisi olmakla…

Kendini sosyal devletin teminatı olmakla…

Kendini Mustafa Kemal’in ilkelerine sıkı sıkıya bağlı olmakla açıklayan CHP, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu(üstelik kendini Türk milliyetçisi olarak açıklayan MHP ile anlaşarak) Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterdi.

(NOT: Hâlâ hakkında bilgi edinmemişler için bir bağlantı ekliyorum.

Üstelik Cumhuriyet Gazetesi’nden. http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/83447/Ekmeleddin_ihsanoglu_kimdir_.html )

Peki neden böyle bir aday gösterdi CHP?

Ya da soruyu şöyle soralım:

Böyle bir aday göstererek, kendisine gönül vermiş cumhuriyetçileri, halkçıları, laikleri, milliyetçileri, devletçileri, devrimcileri…

Tayyip Erdoğan yerine, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu seçerek CHP’in ilkelerini, yani AKP iktidarının birer birer kırdığı altı okunu yeniden yerine, yönetim yayına oturtacağına inandıracağını düşündüğünden mi, kendi ilkeleriyle en ufak bir bağdaşıklığı olmayan birini aday gösterdi?

Bende yanıt yok.

Sizler de ben gibi sustunuz mu CHP’liler?

İtiraf edin ki verecek düzgün ve inandırıcı, olumlayacak bir yanıtınız yok.

 

HDP’nin cumhurbaşkanlığı adayı da Selahattin Demirtaş oldu.

Gerek düzgün duruşu, gerek sol söylemleri, gerekse diğer iki adayın özeliklerine tezat oluşturan ilkeleriyle, şahsen benim de gözümü doldurmakta.

Ama gel gör ki…

İmralı ve Kandilli talimatları, İmralı ve Kandilli hesaplarıyla aday edilmişliği, ve ilk turda, Kürt potansiyelinin yanına katacağı sol oylarla, AKP ile yürütülen pazarlık sürecinde rezerv güç olarak görülmesi çok can sıkıcı.

Keşke parlamento ve milletvekilleri onayı olmadan aday olmak mümkün olaydı da gerçekten cumhura, cumhurunun içerisinden bir başkan seçmeyi başarabileydik!

Keşke bu “KEŞKE”, keşke olmaktan çıksın diye sokaklara çıkaydık!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar