Orbay Soydan

Bilindiği üzere Taksim Gezi Parkı'nın AVM'ye dönüştürülmemesi için masum bir eylem türü olan oturma eylemi başlatılmıştı. Başbakan Erdoğan, parktakileri dinleyeceği yerde "ne yaparsanız yapın, Gezi Parkı'nı yıkacağız" dedi. Sabahın dördünde beşinde sert polis müdahaleleriyle olay bütün yurda yayıldı.

Ardından kafa kesip, kalp yiyen ve türlü işkencelerle insanlar öldüren 40 bin kişilik ÖSO'ya "Suriye'nin gerçek evlatları" diyen Erdoğan Milyonları aşan halkına çapulcu dedi.

Rousseau "Emile ya da Eğitim Üzerine" adlı eserinde bugünlerde Erdoğan'ın içinde bulunduğu durumun temeline inerek olayı şöyle yorumluyor:

Çocuğunuzu mutsuz kılmanın en kesin yolunu biliyor musun? Onu her şeyi elde etmeyi alıştırmaktır; çünkü giderilmesi kolay arzular durmadan arttığı için, er ya da geç, olanaksızlık karşısında bu arzuları ister istemez geri çevirmek zorunda kalacaksınız ve bu alışılmamış geri çevirme onu arzu ettiği şeyden yoksun kalmasından daha çok üzecektir. Önce elinizdeki bastonu isteyecek, yakında saatinizi, sonra da uçan kuşu isteyecektir; parladığını gördüğü yıldızı da, göreceği her şeyi de. Elde etmek için istemekten başka çaresi olmayan çocuk kendini evrenin sahibi sanır, tüm insanlara köle gözüyle bakar ve sonunda bir isteği geri çevrilmek zorunda kaldığında, buyurduğu her şeyi olanaklı sandığı için, bu geri çevirmeyi bir başkaldırı olarak kabul eder. Düşünmeyeceği bir yaşta kendisine gösterilen tüm nedenler ona göre yalnızca bahanedir; her yerde kötü niyet görür: Sözde bir haksızlık duygusu onu hırçınlaştırdığı için herkesten nefret eder ve yapılan iyilikten hiç bir zaman minnet duymayacaktır, her karşı koyma karşısında öfkelenir.