Piyanistin Parmaklarını Kesmekle Eş Değerdir !

Piyanistin Parmaklarını Kesmekle Eş Değerdir !

İdeal sanık konuştu !

İDEAL SANIK KONUŞTU

 

 Ergenekon davasına devam ediliyor ve gerginlik had safhada. Daha önce on beş bin kişinin Silivri’yi kuşattığı davanın bugünkü duruşmasında duvarlar dışındaki sessizlik sürüyor. Korkutma işe yaramış görünüyor.

Tuncay Özkan’ın avukatı Ahmet Çörtoğlu, mahkeme başkanı Hüseyin Özese ile on dakika kadar “savunma süreleri” konusunda tartıştı.


FAZIL SAY'I SAVUNUYOR SANIRSINIZ !

Ancak, duruşmanın tutuksuz yargılanan bir sanığı vardı ki, tam da Hüseyin Özese’nin istediği kıvamdaydı.

Söylediklerini satır satır aldığınızda, sanırsınız Fazıl Say’ı savunuyor. Şöyle demiş bu kahraman Ergenekon sanığı: “Verdiğiniz bu karar tabiri caizse bir piyanistin parmaklarını kesmekle eşdeğerdir.”

Fazıl Say’a verilen on aylık hapis cezasından mı bahsediyor dersiniz?

Nerede…


ERDOĞAN İLE YURTDIŞI GEZİLERİNE KATILMA ŞEREFİNE NAİL OLDUM !

Tutuksuz sanık Abdulvahit Özkaya, hayatı boyunca hukuka aykırı bir eylem içinde olmadığını söylüyor (diğer sanıklar da farklı bir şey söylemiyor zaten), ama Özkaya bir adım daha öteye giderek, “Kıymetli Reis Bey benim bu davada yer almam tabiri
caizse bir kazadır.
"Ben ekmek teknemde rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ı ağırlama ve Başbakanımız Recep Tayyip
Erdoğan’ın yurtdışı gezilerine işadamlarıyla birlikte katılma şerefine nail oldum,” şeklinde savunmasını yaptı.

Yurtdışı yasağının kaldırılması talebinde de bulunan Abdulvahit Özkaya, verilen kararın bir piyanistin parmaklarının kesilmesiyle eşdeğer olduğu savunmasını yineledi.

Ergenekon davasına bu duruşmada Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, Tuncay Özkan, İlker Başbuğ, İbrahim Şahin, Alparslan Arslan, Doğu Perinçek gibi tutuklu sanıklar da hazır bulundu.