Kürdistan’ı Türkiye’ye yar etmezler

Kürdistan’ı Türkiye’ye yar etmezler

Bağımsız Dergisinin bu hafta ki sayısında Türkiye’nin yakın zamanda Irak, Suriye ve Kürtlerle yaşadığı ilişkilere dair çarpıcı bir Faik Bulut röportajı var. Faik Bulut: Kürdistan’ı Türkiye’ye yar etmezler

Bağımsız Dergisinin bu hafta ki sayısında Türkiye’nin yakın zamanda Irak, Suriye ve Kürtlerle yaşadığı ilişkilere dair çarpıcı bir Faik Bulut röportajı var.

Çağlar Tekin’in yaptığı röportajda Faik Bulut, Suriye sürecinde Türkiye’nin aldığı role ve bunun hem Irak, hem de Kürtlerle olan ilişkilere dikkat çekici açıklamalarda bulundu:

“Ç.T.: Irak bir süredir ciddi bir iç gerilim yaşıyor. Türkiye bu süreçte Özerk Kürt Yönetimiyle ilişkilerini oldukça geliştirdi ve sanki hamiliğe soyunuyor. ABD Türkiye'nin bu hamlesinde nasıl bir yere sahip?

Türkiye'nin pozisyonu hem bölgedeki Kürtlerle hem de ABD'nin bölge politikalarıyla ilintili. Irak meselesini, Suriye’yi konuşmadan tartışamayız. Türkiye Suriye meselesinde önceleri tereddütteydi. Sonra başta ABD olmak üzere Batı, “bu işi sen çözersin, sen Osmanlısın, buraların sahibisin” diyerek Türkiye'yi öne itti. Sonrasında Batı geri çekildi. Türkiye bu süreçte kendini frenlemek bir yana olayın iyice içine daldı. Amerika'dan çok Amerikancı oldu.



Ç.T.: Irak'ta yaşanan sürecin Suriye ile bağı ve varsa diğer sebepleri neler sizce?

Başka ayakları da var elbette. Hem Kerkük hem de petrol ayakları önemli. Türkiye, Irak seçimleri zamanında ABD ile birlikte Allavi'nin yönetimindeki Sünni bloğu destekleyerek tavrını belli etmişti. Maliki'nin de ciddi hataları oldu. Dicle Özel Kuvvetleri adında bir birlik kurarak Kürtlerle çatışmaya girdi. Türkiye bunu fırsat bilerek değerlendirmeye kalktı. Hükümetin boşa düşmesinin sebebi buradaki dengeleri yanlış okuması. “Buranın sahibi ben olacağım.” diyerek müdahil olmaya çalıştı, petrol hattı çekmeye kalktı. Deyim yerindeyse uyanık tüccar mantığıyla hareket etti. Tabi ABD bunu yemedi. Daha da önemlisi, “yedi kız kardeşler” denen petrol devleri bölgede büyük bir rekabet halindeler. O pastayı Türkiye'ye yedirmezler. Nitekim Maliki yakın zamanda, geçmişte imzalamadığı anlaşmaları tavizler de vererek kendini güçlendirebilmek adına imzaladı. Ayrıca, öncelikle ABD, Irak Hükümetinin İran'a yakınlaşmasını istemiyor. Irak ne kadar tecrit olursa, İran'a o kadar yakınlaşacak. İkinci olarak ABD, Basra petrolleri gibi önemli kaynaklar dururken kendini Kerkük'le sınırlamaz. Türkiye, Osmanlıcılık oynadı ama Osmanlıcılık bir büyük güce sırtını dayamadan, alt-emperyalist bir rol üstlenmeden becerilemiyor.

Röportajın tamamını Bağımsız Dergisinden okuyabilirsiniz: http://www.bagimsiz.com.tr/