Kemal Kılıçdaroğlu'nu Devirme Planı

Kemal Kılıçdaroğlu'nu Devirme Planı

CHP'DE NELER OLUYOR

Yerel seçimlere 5 ay kala siyaset kazanları kaynamaya başladı. Türkiye siyasi tarihihinin belki de en önemli seçimi olacak yerel seçimler yapılmadan, yine tarihinin en gerilimli ve kaotik günlerine yaklaşıyor. AKP döneminde yurttaşlar her türden dezenformasyona alıştı ancak kafa karışıklığı sürüyor.

Türkiye'nin bu kritik yakın geleceğinin en önemli aktörlerinden biri kuşkusuz CHP ve lideri Kemal Kıçdaroğlu. Kim olduğunu araştırdığınızda CHP'yi en çok savunan gazeteci kimliğinden başka çok az ayrıntıya ulaşabileceğiniz Barış Yarkadaş bu gün şok iddilar ile dolu uzun bir yazı kaleme aldı. Sahibi olduğu ve CHP'ye en yakın haber kaynağı olarak bilinen Gerçek Gündem'de ki köşesinde yayınlanan bu yazı gerçekten de çok konuşalacak. Yarkadaş'ın yazdıklarını başka bir gazeteci dillendirse söylenenler bu kadar yankı yaratmayabilirdi. Yorumsuz olarak okurun değerlendirmesine bu yüzden sunuyoruz. Yayın saatine kadar Barış Yarkadaş'a ulaşıp gerekli izini alamadığımızdan, yazıya link eklemek zorunda kaldık. İşte o çok konuşalacak yazı.

CHP LİDERİNİ DEVİRME PLANI

.
Hem bu köşede, hem de katıldığım radyo ve TV programlarında şunu söylüyordum: "Mustafa Sarıgül'ün esas amacı, uzun vadede de olsa Kemal Kılıçdaroğlu'nu koltuktan indirmek ve CHP'nin başına geçmektir.''
 
Ben bu tespiti yaptığımda, birçok arkadaşım, "CHP'nin başına geçme hayali her siyasetçinin hakkı değil midir? Bunda garip olan ne var? Hem bu nasıl olacak, genel başkanlığı almak kolay mı?'' sorusunu yöneltiyordu. 
 
ÖNEMLİ OLAN İLKELERE SAHİP ÇIKMAKTIR
 
Kuşkusuz ki; CHP'li olan, CHP'nin ilkelerini benimseyen, Atatürkçülüğünden şüphe duyulmayan, laikliği özümsemiş, tam bağımsızlık şiarini içselleştirmiş, anti-emperyalist düşünceyi bayrak edinmiş herkes CHP'nin genel başkanı olmak isteyebilir.. Bu en doğal hakkıdır...
 
Peki Mustafa Sarıgül yukarıda saydığım hangi ilkeyi savunuyor? Hangi ilkeye sahip çıkıyor? 29 Ekim'de astırdığı Türk bayraklarını, Taraf Gazetesi'nden fırça yeyince indirten ve Taraf'a "Bir daha olmayacak'' diye beyanat veren Sarıgül mü!
 
Atatürk'ün koltuğunda oturmak isteyenler, onun ilkelerinden bir milim dahi taviz vermeyecek kişi ya da kişiler olmalıdır! Melih Gökçek'e Beyaz TV'de övgüler dizen, Fethullah Gülen'den coşkuyla bahseden, Kadir Topbaş'a ''Abimdir, karşısına aday olarak çıkmam'' diyen ve Taraf'a boyun eğen Sarıgül, Atatürk'ün koltuğunda oturamaz! Oturursa, orası zaten Atatürk'ün koltuğu olmaz! 
 
KILIÇDAROĞLU KUŞATMA ALTINDADIR
 
Yazının girişinde, Sarıgül'ün bu ilkelere sahip çıkmamasına rağmen, uzun vadedeki hedefinin Kılıçdaroğlu'nu devirmek ve o koltuğa oturmak olduğunu hatırlattım. ''Bu nasıl olacak?'' diyenlere son ve somut bir örnekle cevap vereceğim. Kılıçdaroğlu'nun nasıl bir kuşatma altına alındığını, tekellerin, holdinglerin ve Gezi direnişine gözlerini yuman medyanın CHP'yi Sarıgül'e nasıl teslim etmek istediğinin kodlarını yazacağım...
 
Pazartesi gecesi CNN Türk'te yayımlanan Tarafsız Bölge programında konuşan ve Mustafa Sarıgül'ün medyadaki PR'ını yapma misyonunu üstlenen Konsensus Araştırma'nın sahibi Murat Sarı, önemli bir bilgi verdi. 
 
Şişli Belediyesi'ne ait Şişli Eğitim Vakfı'na hatırı sayılır ücretlerle anketler yapan Sarı, "CHP'nin kamuoyu araştırmalarını İPSOS yapıyor. Sarıgül'ün durumu bu araştırmalardan sonra belli olacak'' dedi. 
 
VAY VAY VAY....
 
Sarı'nın verdiği bu bilgi, haber merkezimizi harekete geçirdi. Arkadaşlarımız merceklerini hemen İPSOS adlı firmaya çevirdi. Saat 23.30 sularında google'dan yaptığımız kısa bir araştırma, "Kılıçdaroğlu'na yönelik kuşatma''ın ipuçlarını da ortaya koydu. 
 
Haber merkezindeki arkadaşlarımız, talimatım üzerine yaptıkları araştırma sonucu, üç dakika sonra şu bilgileri verdi: 
 
"CHP'nin 50 ilde belediye başkan adaylarını belirlemek için anket yaptırtacağı firmanın bu konuyla ilgili biriminin başında Tonguç Çoban var.''
 
KİM BU TONGUÇ ÇOBAN?
 
Tonguç Çoban ismini duyunca, birden durakladım... Bu ismi bir yerden hatırlıyordum... Hemen eve döndüm ve arşivime baktım. ''Tonguç Çoban'' adlı dosyada karşıma çıkan bilgiler kafamdaki birçok soru işaretine de yanıt oldu. Sarıgül taraftarlarının "CHP'deki adayları biz belirleyeceğiz. Kılıçdaroğlu'nun ruhu bile duymayacak'' sözlerinin ardında yatan inanılmaz özgüvenin sebebini de anlamış oldum. 
 
Nasıl mı?
 
Tonguç Çoban başlıklı arşivimde, Çoban'ın 10 Aralık Hareketi'nin kurucularından olduğu ve Sarıgül'e yakınlığıyla bilinen DİSK'in o dönemki Başkanı Süleyman Çelebi'nin danışmanı olduğu yazıyor. 
 
Çoban, DİSK'te uzun bir süre Çelebi'ye danışmanlık yapmanın yanı sıra, CHP karşıtı olarak bilinen 10 Aralık Hareketi'nde de aktif rol almış. Çelebi, İPSOS'un Genel Müdürü Tonguç Çoban'ı o dönem birlikte hareket ettiği Sarıgül'le de tanıştırmış. Sarıgül, Çoban'ı Faruk Loğoğlu'nun da uzun süre maaş aldığı KENT YOL adlı belediye şirketinde danışman olarak işe başlatmış. Çoban, maaşını "Beyaz Zarf'' olarak bilinen uygulamayla almış...
 
PAZAR GÜNÜ BİRLİKTEYDİLER
 
Aynı Çoban, daha sonra Türkiye Değişim Hareketi'nin Kurucular Kurulu Üyesi olmuş. Sarıgül ile birçok etkinliğe katılmış. TDH'deki görevini sürdüren Çoban, pazar günü de Sarıgül'ün Şişli'de yaptığı toplantıda baş köşedeydi...
 
Çoban'ın bir diğer özelliği ise Gürbüz Çapan'a yakın olması... 
 
Yolsuzluktan dolayı içeri atılan Çapan'a o dönem en çok Tonguç Çoban destek olmuş. Tonguç Çoban, Esenyurt Belediye Başkanı Çapan'a danışmanlık yaparken, ağabeyi Özgür Çoban da belediyede Fen İşleri Müdürlüğü görevini üstlenmiş. Çobanlar, yolsuzluktan dolayı CHP'den atılan Çapan'ın geri alınması sürecinde de parti içinde aktif rol üstlenmiş... 
 
2011 SEÇİMLERİNDE UMUT ORAN'LA ÇALIŞTI
 
CHP'nin 50 ilde belediye başkanlarını belirleyecek olan anketi yapan firmanın ilgili bölümünün başındaki kişi, Gürbüz Çapan'dan Sarıgül'e, Süleyman Çelebi'den Umut Oran'a, Oğuz Kaan Salıcı'dan Aydın Ayaydın'a uzanan ilişkiler ağında 
yer alıyor. 
 
CHP'NİN PARASINI KİMLER NASIL HARCIYOR?
 
10 Aralık Hareketi Üyesi Oğuz Kaan Salıcı'nın yakın çalışma arkadaşı olan Çoban, CHP'nin 50 ilde adaylarını belirleyecek anketi yapma işini; üstelik de yüksek bir ücret karşılığında alıyor. Çoban'ı anket yapması için Gökhan Günaydın'a Süleyman Çelebi getiriyor. Çelebi, İPSOS'u Gökhan Günaydın'a ''uluslararası firma'' Çoban'ı ise "Boğaziçi mezunu, entelektül bir kişi'' olarak pazarlıyor. 
 
Bitmiyor...
 
Firmanın sahibi Umut Oran'ın yakın arkadaşı olduğu ve 2011 seçimlerinde birlikte çalıştıkları için, İPSOS'a elli ilin kaderi teslim ediliyor. Umut Oran, yakın arkadaşının şirketine kıyak yapıyor... CHP'nin parasını har vurup harman savurmakta kimse sakınca görmüyor...