Sermayeni son oyunu Fatih Ormanı’nın içinde bungalov lüks konut projesiyle yeşili tesis görünümlü yeni bir yağma daha ortaya çıktı

Doğa kırımı, İstanbul’un kuzey ormanlarında 3. köprü, 3. havalimanı inşaatlarıyla, yeni mega proje planlarıyla gün be gün yaygınlaşırken, son yasal değişikliklerle birlikte orman varlıklarını özel şirketlerin kullanımına açma girişimleri de hız kazandı.  Varlık nedeni “ormanı korumak” olan Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın özel şirketlerin yatırım maliyetlerini düşürme görevini üstlendiği yaygın orman talanının son örneklerinden biri, Maslak-Sarıyer yolu üzerindeki, Belgrat Ormanları’na bitişik Fatih Ormanı’nda yaşanıyor. Darüşşafaka Mevkii’ndeki Acıbadem Özel Hastanesi’nin karşısında yer alan; 90’lı yıllarda önemli bir parçası “Park Orman” adı altında özel işletmeye dönüştürülen; TOKİ tarafından “Maslak 1453” projesiyle Ağaoğlu’na peşkeş çekilen Fatih Ormanı, bugün yine yıkım tehdidiyle karşı karşıya.

90’lardan günümüze orman yağması

Fatih Ormanları’nda yıkımı yeniden büyüten adımlar, ormanlık alanın, ticari adı “Park Orman” olan bölümü dâhil, geçtiğimiz kasım ayında Doğuş Holding-Bilgili ortaklığına 29 yıllığına kiralanmasıyla başladı.

90’lı yıllarda Şişli Belediye Başkanı olan Gülay Aslıtürk tarafından imar izni ve ruhsat verilen ve içinde sayısız ağaç ve canlıyı barındıran ormanlık alanda, “Park Orman” adı altında 1600 metrekarelik bir yüzme havuzu, yürüyüş ve bisiklet parkuru, piknik alanı, konser alanı, amfi tiyatro ve bir özel hastane kliniği (Memorial) inşa edilmişti. 2001 yılına kadar bir süreliğine kapalı tutulan Park Orman’ın da içinde bulunduğu Fatih Ormanı talanı, TOKİ tarafından Ali Ağaoğlu’na devredilen arazide yapılan “Maslak 1453” projesiyle birlikte yeniden tetiklendi.  Ağaoğlu’nun 17 dönümlük ormanlık alanı mesire yeri olarak işleten tesisi usulsüz biçimde satın alarak gerçekleştirdiği tahsisin iptal edilmesinin ardından, bölge bu kez de Serdar Bilgili’nin sahibi olduğu “Ege Turizm” ve ortağı Doğuş Holding’e 29 yıllığına devredildi. Bilgili ve Doğuş, İstanbul’a yönelik bir başka cinayet projesi olan ve “Galataport” adıyla bilinen Karaköy-Tophane Salıpazarı Liman sahasının 30 yıllığına kiralanmasında da ortaklar.

Park Orman, 2012 Kasım ayında 1/5000 ve 1/1000’lik planları İstanbul Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından askıya çıkartılarak imara açıldı. Son olarak da Haziran ayı içinde, Orman Bölge Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başvurarak, içinde 14 bin ağacın olduğu 175 bin metrekareye daha ihtiyaç duyduğunu bildirerek, 1/5000’lik planlarda değişiklik talebinde bulundu.

Ormanlık alanda “yeşil tesis” görüntülü yağma

Fatih Ormanı’na yönelik yeni saldırı her zaman olduğu gibi büyük bir gizlilik içinde sürdürülüyor. Eğlence sektöründeki yatırımlarıyla dikkat çeken Doğuş Holding-Bilgili ortaklığı tarafından Fatih Ormanı’nda yapılması planlanan “Hyde Park” projesi ile ilgili çok sayıda gazete kupürü Bilgili Holding web sitesi basın odasında yer alırken, herhangi bir onay merciine sunulup sunulmadığı bilinmeyen proje tanıtım katalogu da etrafta dolaşıyor.

İstanbul Çevre ve Şehircilik ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı 1. Bölge Müdürlükleri, konuyla ilgili olarak TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi ve TEMA Vakfı tarafından, 1/1000’lik plan değişikliği yapılan alanda herhangi bir ruhsatlandırma yapılıp yapılmadığına dair yapılan bilgi edinme başvurusuna verdikleri yanıtta, topu Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne attılar. Kısacası hiçbir yanıt vermediler.

Kasım ayında yapılan plan değişikliği ormanın içinde tur güzergâhları, paintball gibi takım oyunu alanları, mola yerleri, çay bahçeleri, gözlem binaları ve bungalovlar halinde kamping tesisleri ile açık-kapalı otoparkların kurulmasına;  çeşitli satış pavyonları kurulmasına ve 6,5 metreye (3 kat) kadar bina yapılmasına imkân tanıyor.

Öte yandan Bilgili Holding tarafından “İstanbul’un Hyde Park’ı” olarak tanıtılan Park Orman tanıtım broşüründe yer alan proje konusunda 20 Şubat 2014 tarihinde, projeyle ilgili olarak Vatan gazetesine bir açıklama yapan Serdar Bilgili “Projeye sosyal sorumlulukları olarak baktıklarını ve ormanı hayatın içine sokmaya çalışacaklarını” söylüyor. “Neden İstanbul’da Hyde Park kalitesinde nefes alınabilecek bir alan yok? Fatih Ormanı 500 dönüm, eskiden Park Orman olarak işletilen bölüm bunun içindeki 70 dönümlük bir alan olarak kalıyor. Ancak bu bölümün dışında çok geniş bir araziden söz ediyoruz” diyerek de iştahının büyüklüğünü ortaya koyuyor.

15 bin kişilik bir arena, arenaya hizmet verecek lüks lokantalar ve markaların yer alacağı 19 birimden oluşan bir “mahalle”, 150 adet bungalov görüntülü lüks villa-konaklama ünitesi ve çeşitli otoparklardan oluşan proje, büyük bir soylulaştırma ve orman yağması anlamına geliyor.

Alanla ilgili kamuoyu tarafından onaylı imar planları, bu projenin uygulanmasına henüz izin vermemekle birlikte, iktidarın ve sermayenin son dönemde yaygınlaşan “arkadan dolaşma” taktikleri düşünüldüğünde, Fatih Ormanı için mevcut olan planların iptal edilerek yeni bir plan hazırlanması mı gündemde sorusu soruluyor. Alanın imara açılması için uygulamanın Milli Parklar Kanunu çerçevesinde bir cambazlıkla çözüleceği ve bu konudaki kararı imzalamaya direnen önceki Milli Parklar Müdürlerinin görevden alındığı söylentileri de mevcut.

Fatih Ormanı ranta kurban edilemez

Fatih Ormanı şehircilik ilke ve esaslarına, kamu yararına, doğal yaşamın korunmasına aykırı bir “Hyde Park” projesiyle ranta kurban edilmek isteniyor. İstanbul’un doğal ormanlarından biri olan ve tabiat parkı olma özelliği taşıyan Fatih Ormanı’nda, bölgenin tamamına yakın bölümü geniş yapraklı, orta ve yer yer yaşlı, iğne yapraklı ve yapraklı karışık meşçerelerden oluşuyor. Bölgede ayrıca saplı meşe, gürgen, kayın, kızılağaç, dişbudak, kestane, karaçam, fıstık çamı, sahil çamı gibi boylu ağaçlar, kızılcık, alıç, fındık gibi ağaççıklar; zengin otsu türler; sarmaşık, funda ve eğreltiler mevcut.  Yaban domuzu, kurt, sincap, çakal, tilki ve köstebek gibi türlerin de yaşadığı orman, tam bir doğal yaşam alanı.

İstanbul’un önemli orman ve kamusal varlıklarından biri olan Fatih Ormanı, üstün estetik değere sahip florası, doğal yaya yolları, spor ve doğa etkinliklerinin yapılabileceği bir arazi yapısına sahip olması ve şehir merkezine yakınlığıyla da İstanbul halkının tercih ettiği ortak varlıklar arasında.

Ancak Fatih Ormanı şimdi tam da bu özellikleri yüzünden ormanı parçalayıp bölerek parça parça özelleştirmeye açan iktidar ve sermayenin iştahını kabartıyor. Kent merkezinde yer alan ve her türlü ulaşım imkanına sahip bu doğal alan, kent merkezinde yağmalanacak bu büyüklükte başka alanın neredeyse kalmaması nedeniyle de rant projelerinin hedefi haline getirilmek isteniyor.