Erdoğan: Vasiyetim en az 3 çocuk

Erdoğan: Vasiyetim en az 3 çocuk

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Siirt Atatürk Stadyumu'nda Dünya Kadınlar Günü kutlamasına katıldı. Başbakan Erdoğan'a eşi Emine Erdoğan, bakanlar Egemen Bağış, Mehdi Eker, Muammer Güler, Mehmet Şimşek, Taner Yıldız, Fatma Şahin, Cevdet Yılmaz da eşlik etti. Siirt'in yanı sıra çevre illerden gelen kadınlarında katıldığı etkinlikte sahne alan sanatçı Züleyha, Türkçe ve Kürtçe'nin Kurmanci, Zazaki ve Sorani lehçelerinde söylediği türkülerle kadınları çoşturdu. Türküler eşliğinde halay çeken kadınlar sık sık "Başbakan Erdoğan" sloganları attı.

"KADIN MUTLUYSA TOPLUM MUTLUDUR"

Başbakan Erdoğan, kutlamada yaptığı konuşmada kadınların, ayrımcılığa tabi tutulmadığı, horlanmadığı, istismar edilmediği, özellikle de şiddete hiç bir şekilde maruz kalmadığı bir dünya için kadınlarla birlikte mücadeye devam edeceklerini söyledi. Erdoğan, şöyle dedi: 

"Kadınların hak mücadelesini bir insanlık mücadelesi olarak görüyoruz. Bu mücadelede her zaman onlarla birlikte hareket edeceğiz. Bizim topraklarımızda, bizim medeniyetimizde kadın hem toplumun hemde toplumun çekirdeği olan ailenin temelidir. Bir anne olarak, bir eş olarak ya da bir evlat olarak kadın evini çekip çevirdiği kadar toplumu şekillendiren toplumu dönüştüren, ülkeye istikamet çizen bir varlıktır. Bugüne kadar kadar defaetle söyledim. Siirt'te tekrar ifade ediyorum. Eğer kadın mutluysa toplum mutludur. Eğer huzurluysa ülke huzurludur. Eğer kadın refah içindeyse, umut içindeyse toplumda o kadar toplum refah içinde gelecekle ilgili umut içindedir. Kadınlarını ihmal eden, aşağılayan, öteleyen dışlayan, kadınlarına ikinci sınıf valık muamelesei yapan hiç bir toplumun hiç bir alanda ilerleme kaydetmesi asla söz konusu değil ve mümkünde değildir."

Erdoğan, kadınlardan eş ve çocuklarına bunu tekrar söylemelerini isteyerek, "Biz öyle bir Peygamber'in takipçileriyiz ki, yozlaşmış bir toplumsal yapıyı doğru yola davet için gelinğinde ilk yasakladığı kız çocuklarına yapılan vahşet olmuştur. Kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, kadınların, eşlerin annelerin hor görüldüğü hatta insan dahi sayılmadığı bir toplumda kadınları baş tacı etmiş annelerin ayağının altında cennet olduğunu müjdelemiştir. Biz işte böyle bir medeniyetin mensuplarıyız. Dikkat edin cennet babaların ayağı altında değil, cennet kadının ayağı altında da değil cennet annelerin ayağı altındadır. Yani bizim dinimizde annelik bir yüksek seviyedir. Onun için anneni hor görmek aslında bir zaaftır" dedi.

POLİS, JANDARMA, HAKİM SAVCIYA KADINA ŞİDDET UYARISI

Başbakan Erdoğan, Siirt'te bazı farklılıkların, değerlendirmeler, yönlendirmelerin başka türlü anlaşibalibeceğini belirterek, şöyle konuştu:

"Ama ben biliyorum ki Siirt'in erkekleri kadınına şiddet uygulamaz. Ama eğer yapanlar varsa ,eğer kadına şiddet uygulayan varsa onlara Hz. Peygamberi örnek gösterecek onları uyaracaksınız. Eğer dinlemiyorlarsa, eğer şiddet uyguluyorlarsa hiç bir hanım kardeşim çekinmesin korkmasın gitsin polise, jandarmaya, hakim ve savcılara derdini açık açık anlatsın. Şu anda İçişleri Bakan'ım buruda. Zaman zaman bazı emniyet görevlilerinin hanımlara yönelik şiddet uygulamalarına şohit olduk, takipcisi olduk. Bunların peşini kovalamadan bırakamayız. Geçen yıl 8 Mart'ta şiddete maruz kalan, şiddet tehditi altında olan hanım kardeşlerimiz için hem caydırıcı, hem de ağır şekilde cezalandırıcı bir yasa, kanun çıkardık. Bu yasanın uygulanması konusunda hiç bir mazereti hiç bir aksaklığı kabul etmiyoruz. Polisin, jandarmanın, hakim ve savcılarımızın yasanın harfiyen uygulanması konusunda daha duyarlı dikkatli olmalarını, şahsın milletim ve insanlık adına rica ediyorum."

"HAKLARINIZI ÇEKİNMEDEN SAVUNUN"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, töre adı altında hiç kimsenin kadına yönelik cinayetleri, kadına yönelik şiddeti olağan gösteremeceğini söyleyerek, şöyle konuştu: 

"Bizim medeniyetimizde böyle töreler olamaz. Kız çocuklarını toprağa gömmek, töresini ayaklarının altına almış bir Peygamberinin takipçilerine kız çocuklarına annelere, eşlere böyle insanlık dışı bir muamelenin içinde olamaz. Önce sizden önce kadınlar bu şiddete dur diyeceksiniz. Siz haklarınızı bilecek, haklarınızın farkında olacak ve o hakları korkmadan çekinmeden savunacak, kullanacaksınız. Siz haklarınıza sahip çıkarsanız, bunun mücadelesini samimiyetle verirseniz, inanın tüm engeller ortadan kalkacaktır."

"VASİYETİM EN AZ 3 ÇOCUK"

Erdoğan, son 10 yıl kadınlara çok büyük haklar kazandırdıklarını, tarihte çoğuna cesaret edilemeyen düzenlemeler yaptıklarını ve yapmaya devam ettiklerini anlattı. Erdoğan, şöyle dedi:

"Eğer kadın cahil kalırsa, çocuk cahil kalır. Eğer kadın cahil kalırsa toplum cahil kalır. Her hanım kardeşimizin, her kız çocuğumuzun rahatça özgürce okuyabilmesi için çok önemli adımlar attık. Eşimin Şanlıurfa'da başlattığı 'Haydi kızlar okula' kampanyasıyla, 'Ana kız okuldayız' kampanyasıyla yaygın bir eğitim seferberliğini başlattık, sonuçlarını aldık ve alıyoruz. Eğitimin önündeki maddi engelleri tek tek ortadan kaldırdık. Maddi imkanı olmayan ailelere çocuklarını okutmaları için nakdi yardım yapıyoruz. Eğitmi yardımında kızlara daha fazla ödemeye yapıyoruz. 10 yılda bu şekilde 2 milyar lirayı çocuklarımız için kullandık. Sadece 2012 yılında 2 milyon öğrencimiz bu yardımdan faydalandı.Kadınların iş gücüne katılma oranlarını yüzde 23'den yüzde 29'a yükselttik. İş kanunu ile gelir verigisi kanunu teşvik kanunlarıyla krediler, destekler projelerle iş hayatına kadınların mühürlerini vurmaları için düzenlemeler yapık. Aynı şekilde artık siyasette de kadının adı var. 2002'de kadın milletvekili oranı yüzde 2 iken bugün bu oran yüzde 14'e kadar yükseldi. Yeterli mi? Değil, daha da yükselecek. İl genel ve meclislerinde kadınların sayısı hızla arttı artıyor. 10 yılda hanım kardeşlerimizle birlikte çok iyi işler başardık. Bundan sonrada sorunları o tarihin tozlu raflarına havale edeceğiz. Biz şuna gönülden inanıyoruz. Kadınlar gelişirse, Türkiye gelişir. Anneler gelişirse çocuklar değişir. Başarılı kadınları tek tek tebrik ediyorum, başarılarının devamını diliyorum. Başarılarının Türkiye'nin diğer kadınlarınada ders olmasını istiyorum. Mesela Aynur adlı kardeşimiz henüz çocuklar, tekstil atölyelerinde çalışıyor ama şu anda bir atölyesi deposu satış dükkanı olan işverenimiz. Benimde vasiyetim en az 3 çocuk. Siirt'te en az 5'te kurtarmaz. Burada Türkiye genelinde ismini anamadığım onbinlerce hamım kardeşimiz var. Azmettiler, çalıştılar, hem kendi dünyalarını hemde çevrelerini geliştirdiler. Azmin nelerin getireceğini gördük. Her hanım kardeşimiz bunu yapabilir. Her hanım kardeşim sorunları aşabilir. Kendisine yepyeni bir dünya açabilir. Kadınlarımıza farklı bir dünyayı kurabilmenin mümkün olduğunu gösterebilmenin mücadeylesini sürdüreceğiz. Bu mücadeleyi hep birlikte sürdüreceğiz."

"ENİŞTENİZİ DÜŞÜRDÜLER SİZ AYAĞA KALDIRDINIZ

Başbakan Erdoğan, Siirt'te okuduğu şiir yüzünden cezaevine girmesi ve yine Siirt'te yapılan seçimle kendisine başbakanlığın yolunun açılmasını gündeme getirip, "Enişteniz olarak, içinizden biri olarak Siirt'ten düşürdüler ama Siirt'ten sizler ayağa kaldırdınız. Ben inanıyorumki Siirt 2004'ün Mart ayında yeni bir sürecinde adımını atacaktır. Çünkü az önce arka sokakları şöyle dolaşırken o arka sokakların halini görünce gerçekten üzüldüm. Çünkü daha modern, daha temiz bir Siirt için diyorumki bu anlayışlarla yerel yöneticilik olmaz. Onun için elele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz ve bunu başaracağız" dedi.

"KADINLAR İSTERSENİZ TERÖRÜ BİTİRİRSİNİZ"

Başbakan Erdoğan, Siirt'te PKK'lıların bir otomobile düzenlediği ve 4 kadının öldüğü saldırıda yaralanan Nuran Evin'e gündeme getirirek, şunları söyledi:

"Hanım kardeşlerim, siz isterseniz şu çözüm sürecinde, terörü bitirsiniz. Size inanıyoruz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü bunun miadı olsun istiyorum. Hep beraber bu adımı atalım istiyorus. Sizler aracığılıyla söylemek istiyorum. Aramızda burada çok değerli bir kardeşimiz var. O Türkiye'nin en kahraman kızlarından biri. O Türkiye'nin gurur bir kardeşimiz. Çünkü o Türkiye'nin en genç gazisi. Sevgili kardeşim Nuran Evin. Bu kadar dirayetli o kadar yürekl,i o kadar yiğit ki, inşallah rabbimin lütfuyla iyileyecek ve inanıyoru mki, inşallah ayağa da kalkacak. Umutsuz olmayacağım. İnşallah buda olur. Rabbim her şeye kadirdir. Nuran'ın bir an önce iyileşmesi için dua ettik dua ediyoruz. Tüm hanım kardeşlerim onun ablaları, kardeşleri hep beraber bunu yapacağız. Ve elimizden gelen neyse başta şahsın bakanımız, valimiz hep birlikte en ufak bir aksamaya yer yok sen bizi her zaman haberdar edeceksin. Tabii Nuran kızıma, kardeşime 21 Eylül akşamını hatırlattığımız için bizi bağışlasın. Ama Nuran'daki sabrının dirateyinin tüm kadınlara örnek olmasını ben gönülden arzu ediyorum. O talihsiz akşam Siirt'te teröristler pusu kurdular ve bir arabaya 100'den fazla mermi sıktılar. Arabada 5 kızımız vardı, maalesef 3'ünü şehit verdik. Nuran, Gülcan kardeşimiz ise hamdolsun sağ çıktılar arabadan. Batman'da Mizgin Doruk kardeşiz rahminde bebeğiyle birlikte şehit oldu. Değerli Siirtli hanım kardeşlerim onları yanlız bırakmayacak"

"SİLAH HİÇ BİR SORUNUN ÇÖZÜMÜ DEĞİLDİR, ŞEBEKEYE KARŞI SESİNİZİNİ YÜKSELTİN"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tüm hanım kardeşlerine ve Türkiye'ye seslendiğini belirterek, şunları söyledi: 

"Silah hiç bir sorunun çözümü değildir ve olamaz. Terörün, ve onun ortaya koyduğu şiddet hiç bir şekilde maruz görülemez. Silah arkasında acıdan, gözyaşından, kandan başka hiç bir şey bırakmaz, 30 yıl boyunca terör arkasında sadece yetimleri, öksüzleri bıraktı. Karartılmış hayatlar, söndürülmüş ocaklar bıraktı. Terör Türkiye'nin zamanına olduğu kadar bu toprakların insanlarına çok ağır bedeller ödetti. Sizlere sesleniyorum, Siirt'in bir damadı, enişteniz olarak sizlere sesleniyorum. Tüm kalbimle tüm samimiyetimle sizlere sesleniyorum. Bu yolun bir çıkmaz olduğunu artık sizlerde daha güçlü şekilde dile getirin diyorum. Evlatlarımızı elimizden alan, yavuralarımızın eline silah verip onları robota çeviren, yavuralarını ölmeye ve öldürmeye gönderen bu şebekeye karşı lütfen sizde sesinizi yükseltin. Anneler, değerli anneler biz bu meseleyi birlikte çziceğiz. Ama sizinle çözmek istiyoruz. Biz sizler için özellikle çırpınıyoruz. Bir şeylere rağmen çırpınıyoruz. Aşırılıklara rağmen çırpınıyoruz. Bedeli ne olursa bu bedeli baldıran zehiri de olsa içmeyi göze alarak çırpınıyoruz."

"SİLAHLAR DEĞİL ARTIK GÖNÜLLER, SİYASET KONUŞSUN"

Kadınların acısını, gözyaşını dindirmenin kendileri için çok önemli olduğunu belirten Erdoğan, şöyle dedi:

"Ankara'da bizim önümüze engeller çıkaranlara, çözümü engellemek isteyenlere, gençlerin kanı üzerinde siyaset yapanlara inat biz çözmek için yüreğimizi ortaya koyuyoruz. Sizde yanımızda olun. Anneler, annelik şefkatinizle sizlerde yüreğinizi ortaya koyun. Nuran kardeşimizin yaşadığı acıyı bu topraklarda başkası yaşamasın. Başka anneler kadınlar artık bu acıları yaşamasın. Silahlar değil artık gönüller fikirler siyaset konuşsun. Eğer fikirlerine güveniyorlarsa silahları ayaklarının altına alsınlar. Siirt'in sevgili anneleri. Sizin hayır dualarınız varya işte o hayır dualarınızı bizlerden eksik etmeyin. O hayır duaları tüm kapıları açar. O hayır duaları tüm engelleri aşar. O hayır duaları kanı gözyaşını ve acıyı durdurur. Hem hayır dualarınızı esirgemeyin hem de analık duygunuzla bu sürece dur deyin. Siz dur derseniz bu kan durur. Siz yeter derseniz bu gözyaşı durur. Bu kutlu, hayırlı yolda sizlerden destek bekliyoruz. Muhalefetin uzlaşmaz siyasetine, medyanın sorumsuz tavrına rağmen milletle biz bu yolda yürüyor, bu meseleyi çözeceğimize inanıyoruz. Niyetimiz hayır. İnşallah akıbetinde hayır olacağına gönülden inanıyorum."

KURTALAN'DA TOPLU ALIŞ YAPTI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Siirt'in Kurtalan İlçesi'nde 31 milyon lira değerinde kamu yatırımlarının açılışını gerçekleştirdi. Kurtalanlıları, "Sizler benim aynı zamanda hemşehrimsiniz" diyen Erdoğan, "Çünkü bu şehire, Siirt'e hemşehrilik bağlarıyla bağlı bir kardeşinizim. Bu şehirde yaşayan her bir kardeşimi hemşehrim olarak görüyorum. Bu şehre yaptığım her ziyaret benim için memleket ziyaretidir. Bir enişteniz olarak ve Başbakan olarak bu benim Siirt'e 16'ıncı gelişim. Özellikle biz adalet ve kalkınmayı esas almış bir hükümetiz. Biz hiç bir ilçemize oradan aldığımız oya göre bakmadık. Biz oy eşittir hizmet miktarı demiyoruz. Hizmet bizden takdir sizden. Biz çalışmakla, üretmekle, yatırım yapmakla mükellefiz. Bizim hizmet anlayışımızda ideoloji ve kayırmacılık yok. Bizim terazimizde sadece adalet vardır. Bizim terazimizde sadece insanımızın mutluluğu vardır" dedi.

Türkiye'nin 81 vilayetinin kendileri için aynı önemde olduğunu belirten Erdoğan, "Oy çıktı hizmet götür, oy çıkmadı sırtını dön. Bu anlayış bizde olmaz. Bizim 12 yıl önce bir şey söyledik. Bugün sizin gözlerinizde bunu görüyorum. Dedik ki bizde etnik milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik, dinsel milliyetçilik yok. Ne demek bu? Yani biz sizi Türk'ü ile Kürt'ü ile Laz'ı ile Çerkez'i ile Arap'ı ile hepinizi seviyoruz. Ayrım yok. Çünkü biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik. Onun için kimsenin bu ülkede Arap kardeşim, Kürt kardeşim, Türk kardeşim diyemediği zaman, biz ret, inkar, asimilasyon politikalarını ayaklarımızın altına aldık ve Allah'ın yarattığı her kulu sevdik, kucakladık. Bugün seviyoruz, yarın da seveceğiz. Çünkü biz öyle bir medeniyetin mensuplarıyız. Ne Arap'ın Aceme ne Acemi'n Arap'a üstünlüğü yoktur. Onun için aramıza nifak tohumları atmak isteyenlere artık bu çözüm sürecinde hayır demek zamanıdır" diye konuştu.

Doğu ve Güneydoğu'da 36 katrilyon yatırım yaptıklarını belirten Erdoğan, "Her alanda insanımıza en iyisini kazandırmanın gayreti içinde olduk. Niye bu yerel hizmetlerde de yok. Niye bu belediyeler de çalışmıyor? Niye bunları yerel yönetimler ele alıp yapmıyorlar? Bunu düşünmelisiniz. Bunun hesabını demokratik bir şekilde sormalısınız, sormalıyız. Biz siyasetçiler olarak sizlere efendi olmaya değil hizmektar olmaya geldik" dedi.

"BİZ TEK MİLLETİZ"

Dinsel ayrımcılık da yapmayacaklarını belirten Erdoğan, şöyle dedi:

"Dinsel ayrımcılığı da yapmayacağız. Hangi mezhepten, inançtan olursa olsun hepsine hizmet etmek bizim görevimizdir. Hepsi bizim güvencemiz altındadır. Bir şey daha söyledik. Biz tek milletiz dedik. Türk'üyle KürT'üyle hepimiz tek milletiz. Tek millete tek bayrak yakışır. Tek bayrağımız bu. Şehidimizin kanı, bağımsızlığımızın ifadesi hilal, şehitlerimiz yıldız. Bu bayraktan niye rahatsız oluyor birileri. Bu bayraktan rahatsız olanlara da benim milletim zamanı gelince sandıklarda gereken dersi verir ve vermelidir. Başka bir şey daha söyledik, tek vatan. 780 bin kilometrekare ile tek vatan. Bu vatanı bölmeye kimsenin gücü yetmez. Biz bu toprakların üstünde kimseye operasyon yaptırmayız. Bu yapı bu şekilde korunarak biz geleceğe yürüyeceğiz. Diğer bir söylediğimiz de tek devlet, Türkiye Cumhuriyeti devleti. Bu devletin bir başbakanı olarak Siirt'e 15 kez geldim. Bizde ihmal yok. Ben istiyorum ki burası yerel hizmetleriyle de pırıl pırıl olsun."

Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından yatırımların toplu açılış kurdelalarını kesti. Erdoğan daha sonra eşi Emine Erdoğan ile birlikte kol kola girerek bir süre Kurtalan'da yürüdü. Erdoğan uzun yürüyüşün sırasında bazı vatandaşların sorunlarını dinledi. Erdoğan daha sonra Ak Parti Kurtalan İlçe Başkanlığı'nın açılışını yaptı.