Erdoğan: "önce Gelin Türkiye’nin Ab’de Önünü Açın, Ondan Sonra Biz De İsveç’in Önünü Açalım"

Erdoğan: "önce Gelin Türkiye’nin Ab’de Önünü Açın, Ondan Sonra Biz De İsveç’in Önünü Açalım"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Litvanya ziyareti öncesinde; “Türkiye’yi AB kapısında 50 yılı aşkın zamandır bekleten bu ülkelere burada sesleniyorum ama aynı zamanda Vilnius’ta da sesleneceğim. Önce gelin Türkiye’nin AB’de önünü açın, ondan sonra biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak İsveç’in de önünü açalım. Bu konuda dün akşam sayın Biden’a da bu ifadeleri kullandım. Vilnius’ta da bu açıklamayı yapmak durumundayım. Çünkü ben de şuna inanıyorum. Milletimin bizden beklentisi var. Mille

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Litvanya ziyareti öncesinde; “Türkiye’yi AB kapısında 50 yılı aşkın zamandır bekleten bu ülkelere burada sesleniyorum ama aynı zamanda Vilnius’ta da sesleneceğim. Önce gelin Türkiye’nin AB’de önünü açın, ondan sonra biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak İsveç’in de önünü açalım. Bu konuda dün akşam sayın Biden’a da bu ifadeleri kullandım. Vilnius’ta da bu açıklamayı yapmak durumundayım. Çünkü ben de şuna inanıyorum. Milletimin bizden beklentisi var. Milletimizin bizden beklentisini de artık daha kaldıramayız, 50 yılı aştı. Biz Türkiye’yiz, biz bir çatladıkapıülkesi değiliz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesi’ne katılmak üzere Litvanya’nın başkenti Vilnius’a hareket etmeden önce İstanbul Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Erdoğan burada şöyle konuştu:

“BAZI MÜTTEFİKLERİMİZİN HAKSIZ YERE ÜLKEMİZE UYGULADIKLARI KISITLAMA VE ENGELLEMELER BİZİ SINIRLANDIRIYOR”

“Bu kritik zamanda NATO coğrafyasının savunması ve güvenliği hakkında görüş teatisinde bulunacak, önemli kararlara imza atacağız. İttifakın caydırıcılık ve savunma yapılanmasını tahkim etmek için Ukrayna başta olmak üzere ortakları desteklemek üzere Madrid Zirvesi’nde aldığımız kararları gözden geçireceğiz. NATO’nun ve müttefiklerin Ukrayna’ya desteğinin bir göstergesi olarak ihdas edilen NATO-Ukrayna Konseyi’nin ilk toplantısını da bu vesileyle tertipleyeceğiz. Savaşın en kısa sürede adil ve kalıcı bir barışla sona erdirilmesinin Ukrayna’nın NATO’ya üyelik sürecini daha da kolaylaştıracağına inanıyoruz.

Bu süreçte işi yokuşa sürme çabalarına rağmen her zaman ittifak dayanışmasıyla hareket ettik. Vilnius’ta NATO’nun terörizmle mücadele konusundaki gayretlerinde yeni bir safhaya geçilmesi amacıyla yürütülen çabaları değerlendireceğiz. Zirvenin önemli sonuçlarından bir diğeri ise asgari yüzde 2 savunma harcama taahhüdünün yenilenmesi olacaktır. Tabii bir taraftan savunma harcamalarının arttırılması konuşulurken diğer taraftan kısıtlamalarla frene basıldığını da görüyoruz. Bazı müttefiklerimizin haksız yere ülkemize uyguladıkları kısıtlama ve engellemeler bizi sınırlandırıyor. 2019 savunma harcamalarında neredeyse yüzde 2 seviyesini gören ülkemiz bu alanda şu anda yüzde 1,30’lara geriledi. Zirvede Türkiye’ye yönelik yaptırım ya da kısıtlama uygulayan müttefiklere bu yanlıştan süratle dönmeleri çağrımızı tekrarlayacağız.

“BU AKŞAM SAYIN GENEL SEKRETER VE İSVEÇ BAŞBAKANI İLE ÜÇLÜ BİR TOPLANTI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”

Bir diğer gündem maddemiz NATO'nun genişlemesidir. Türkiye NATO'nun açık kapı politikasını hep desteklemiş bir ülkedir. Kuzey Makedonya sadece isim meselesinden dolayı tam 16 yıl kapıda bekletilirken, bu politikaya verdiğimiz desteği her fırsatta ifade ettik. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvuruları konusunda geçtiğimiz yıl Madrid’de imzaladığımız üçlü mutabakat ile bir yol haritası hazırlandı. Finlandiya taahhütleri gereğince hareket ederek nisan ayında ittifaka resmen üye oldu. İsveç konusunda ise süreç devam ediyor. İlgili kurumlarımız İsveçli muhataplarıyla temaslarınışeffaf ve iyi niyetli bir yaklaşımla sürdürüyor. Ben de bu akşam sayın Genel Sekreter ve İsveç Başbakanı ile üçlü bir toplantı gerçekleştireceğiz. İsveç’in NATO’ya üyelik sürecinin ilerleyebilmesi üçlü mutabakatta kayıtlı hususların yerine getirilmesine bağlıdır. Türkiye olarak terör örgütleriyle ve uzantılarıyla ayrım gözetilmeden mücadele edilmesi gerektiğini söylemekten neredeyse dilimizde tüy bitti. Bu vesileyle dün Pençe-Kilit harekât bölgesinde şehit düşen kahraman Mehmetçiklerimiz Hasan Taş ve Furkan Günergök’e Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Rabbim’den şehitlerimizin yakınlarına ve silah arkadaşlarına baş sağlığı diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Askerimizi, polisimizi, sivil vatandaşlarımızışehit verdiğimiz durumda, kimse bizden taviz ve anlayış göstermemizi beklememelidir. Biz, bize verilen ve altına imza atılan tüm sözlerin tutulmasını istiyoruz. Ve bu konularda kararlılığımız daimdir.

Tehditlerin arttığı bir dönemde müttefiklerimizle birlikte Vilnius’ta ittifaka verdiğimiz önemi teyit edeceğiz. Zirve marjında bazı devlet ve hükümet başkanları ile ikili temaslarda bulunacağım.

“ÖNCE GELİN TÜRKİYE’NİN AB’DE ÖNÜNÜ AÇIN, ONDAN SONRA BİZ DE FİNLANDİYA İLE İLGİLİ NASIL ONUN ÖNÜNÜ AÇTIYSAK İSVEÇ’İN DE ÖNÜNÜ AÇALIM”

Bu vesileyle, bir gerçeğin de altınıçizmek istiyorum. O da şudur: şu an 50 yılı aşkın zamandır Avrupa Birliği (AB) kapısında bekletilen bir Türkiye var. Şu anda NATO üyesi ülkelerin hemen hemen tamamı AB üyesidir. Türkiye’yi AB kapısında 50 yılı aşkın zamandır bekleten bu ülkelere burada sesleniyorum ama aynı zamanda Vilnius’ta da sesleneceğim. Önce gelin Türkiye’nin AB’de önünü açın, ondan sonra biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak İsveç’in de önünü açalım. Bu konuda dün akşam Sayın Biden’a da bu ifadeleri kullandım. Vilnius’ta da bu açıklamayı yapmak durumundayım. Çünkü ben de şuna inanıyorum. Milletimin bizden beklentisi var. Milletimizin bizden beklentisini de artık daha kaldıramayız, 50 yılı aştı. Biz Türkiye’yiz, biz bir çatladıkapıülkesi değiliz. Bunun bilinmesi lazım. Zirve marjında yapacağım görüşmede devlet ve hükümet başkanlarıyla bu temasları yaparken bunları da ifade edeceğim.

Hafta sonu Karadeniz bölgemizde yaşanan şiddetli yağışlardan ve sellerden olumsuz etkilenen vatandaşlarımıza ve yine orada da şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Devletimiz her zaman olduğu gibi vatandaşının yanındadır. Nitekim ilgili bakan arkadaşlarımız süratle sel bölgesine intikal etmişlerdir.”

“SAYIN PUTİN İLE ÖNÜMÜZDEKİ AY BİR ZİYARET BEKLİYORUZ”

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, 17 Temmuz’da süresi dolacak olan Tahıl Anlaşması ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

“Sayın Putin ile önümüzdeki ay bir ziyaret bekliyoruz, eğer Türkiye ziyareti Sayın Putin'in gerçekleşirse, tabi bunu yüzde 100 görüşeceğiz. Yüz yüze yapacağımız görüşmelerle bu konuyu ele alacağız. Ukrayna bu konuda ‘Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız’ diyor. Sayın Putin ile yapacağımız görüşmede de ben sayın Putin’den farklı bir şey beklemiyorum. İnanıyorum ki Sayın Putin de bugüne kadar bu konuda nasıl bir duruş sergilediyse, bundan sonra da aynı duruşu sergileyecektir.”

“ONLARIN KONGRESİ VARSA BİZİM DE TBMM’MİZ VAR”

İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin Erdoğan, “Bu işte nihai karar TBMM’nindir. TBMM bu kararı vermedikten sonra burada herhangi bir adım atmak mümkün değil. F-16’lar konusunda vesaire de hep bizim önümüze neyi getiriyorlar? Diyorlar ki ‘Kongre’den geçmesi lazım’. Onların kongresi varsa bizim de TBMM’miz var. TBMM'den geçmedikten sonra, biz ‘Ben dedim oldu’ diyemeyiz” ifadelerini kullandı.

“F-16’NIN İSVEÇ İLE İLİŞKİLİ HÂLE GETİRİLMESİ BİZİ AYRICA ÜZMEKTEDİR”

Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile dün yaptığı telefon görüşmesi hatırlatılarak, ABD’nin Türkiye’ye F-16 satışına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

“Sayın Biden, ‘Ben elimden gelen bütün imkânı seferber ediyorum’, bizden de aynısını istiyor. Tabi biz de kendisine dedik ki, yani, bizim olayla sizinki çok çok farklı. Siz de biz de teröre karşı, her zaman ne diyoruz, bizim sert bir duruşumuz var. Terörle mücadelede dünya başta DEAŞ olmak üzere bu mücadeleyi sürdürürken, burada da Finlandiya bakın bu konuda teröre bulaşmadığı için biz Finlandiya konusunu parlamentomuza getirdik ve parlamentomuz da bu noktada bu işin önünü açtı ve işi bitirdi. Fakat F-16 meselesi böyle değil. F-16 konusunda, biz sizlerle NATO müttefiki olan iki ülke olarak, burada atacağımız adımlarla tüm NATO düşmanlarına karşı kendimizi güçlü kılacağız. Bizim size yapmış olduğumuz ödemeler var. F-35’te yaptığımız ödeme var, 1 milyar 450 milyon dolar. Biz de daha bu ödemenin karşılığını alamadık. Bunları konuştuk. Tabi şimdi Vilnius’ta bizim bir dar kapsamlı görüşmemiz olacak. Bu dar kapsamlı görüşmemizde kendisiyle bunları görüşeceğiz. Bu görüşme ile birlikte de temenni ederim ki bu sıkıntıyı aşarız. Bunun da İsveç ile ilişkili hâle getirilmesi bizi ayrıca üzmektedir.”

Kaynak: ANKA Haber Ajansı