CHP'nin ekonomi politikalarından sorumlu yeni Genel Başkan Yardımcısı Sayek Böke, bugün açıklanan Sanayi Üretim Endeksi rakamlarını değerlendirdi.

2014 BEKLENTİSİ HAYALMİŞ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Böke, yaptığı yazılı açıklamada Türkiye'nin sanayisizleşmeye devam ettiğini savunarak, "Sanayi üretimindeki artışın, 2014 büyüme beklentisinin gerisinde kalması, Türkiye'nin sanayisizleşmeye devam ettiğinin göstergesidir. Türkiye'deki sanayisizleşme süreci durdurulmazsa, kalıcı olarak zenginleşmesi mümkün değildir. Katma değerin, diğer imalat sanayi alt sektörlerine kıyasla daha yüksek olması beklenen bu iki sektördeki üretim azalması Türkiye ekonomisinin geleceğinden kaygı duymamız gerektiğini göstermektedir" dedi.

'SANAYİSİZLEŞME SÜRECİ DURDURULMAZSA KALICI ZENGİNLEŞME MÜMKÜN DEĞİL'

Sanayi üretimindeki artışın, 2014 büyüme beklentisinin gerisinde kalmasının Türkiye'nin sanayisizleşmeye devam ettiğinin göstergesi olduğunu dile getiren Böke, şöyle devam etti:

SADECE MADENCİLİKTE BÜYÜMÜŞ

"Eylül 2014'te, mevsim takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2.1 arttı. Söz konusu artış madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 9,5, imalat sanayinde yüzde 1 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektöründe ise yüzde 6.4 oldu. Sanayi üretimindeki yıllık değişim Eylül ayları baz alınarak hesaplandığında 2005-2013 dönemindeki yıllık ortalama artış yüzde 4.1 olarak hesaplanmaktadır. Eylül 2014'teki yüzde 2,1'lik üretim geçmiş yıl ortalamalarının neredeyse yarısı kadardır. Son açıklanan Orta Vadeli Program'da, 2014 yılı büyüme hızının yüzde 3,3 olacağı açıklanmıştı. Sanayi üretimindeki artışın, 2014 büyüme beklentisinin gerisinde kalması, Türkiye'nin sanayisizleşmeye devam ettiğinin göstergesidir.

TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİNDE GERİLEME

Türkiye'deki sanayisizleşme süreci durdurulmazsa, kalıcı olarak zenginleşmesi mümkün değildir. Sanayi olmadan yenilikçi bir ekonomi olunmaz, sanayi olmadan cari açık problemi çözülmez, sanayi olmadan nitelikli istihdam olanakları sağlanamaz. Eylül 2014 sanayi üretim endeksinin alt bileşenlerine, alt sektörlerdeki üretim gelişmelerine bakıldığında, endişe verici bir durum ortaya çıkmaktadır. Bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatında Eylül - 2013 ve Eylül -2014 arasındaki üretimi yüzde 17 azalmıştır. Kimyasal ürünler imalatı sektöründe aynı dönemdeki azalış yüzde 5 olarak gerçekleşmiştir. Katma değerin, diğer imalat sanayi alt sektörlerine kıyasla daha yüksek olması beklenen bu iki sektördeki üretim azalması Türkiye ekonomisinin geleceğinden kaygı duymamız gerektiğini göstermektedir." '

TÜRKİYE'NİN ÜRETİMİNE İNSAN ODAKLI BAKIŞ AÇISINI YERLEŞTİRECEĞİZ'

Türkiye'nin yeni bir ekonomik modele ihtiyaç duyduğunu savunan Böke'nin açıklaması şöyle devam etti:

"Sanayi üretim endeksi ve tüm diğer reel sektör verilerinin ortak olarak koyduğu net bir tablo vardır; o da artık Türkiye'nin yeni bir ekonomik modele duyduğu acil ihtiyaçtır. Sanayi üretiminin canlanması için öncelikli olarak yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yatırım ikliminin baştan aşağı değiştirilmesi gereklidir. Hukukun üstünlüğünün tekrar ülkemizde işler hale getirilmesi ile sanayide kapasite kullanımının, üretimin ve yatırımın etkinleştirilmesi mümkün olacaktır. İletişim ve bilgi teknolojilerinde yaşanan devrimin hızla parçası olmak için adımlar atılarak sadece sanayide değil, tarım ve hizmetlerde de yüksek katma değerli üretimi mümkün kılacağız.

ALT YAPI YATIRIMLARI

Özellikle katma değeri yüksek üretimin yapılması için iletişim ve bilgi teknolojilerindeki yatırımlar büyük önem taşımaktadır. Türkiye'de mobil abone sayısı 70 milyonu aştı ve her 5 kişiden biri akıllı telefon kullanıyor. Bu akıllı telefonların tarımda, sanayide, hizmet sektöründe birer ara malına dönüşmesine fırsat verecek fiber optik altyapı yatırımlarını yapacağız. Her insanın, olduğu yerden dünya pazarlarına üretici olarak erişimini sağlayacak bu yatırımlarla Türkiye'nin üretimine yeni ve insan odaklı bakış açısını yerleştireceğiz."

'ÖNCELİĞİMİZ GÜVENCELİ ÇALIŞMA ŞARTLARI, YASAL DÜZENLEMELER'

CHP'li Sayek Böke, yaptığı yazılı açıklamasında şunları kaydetti:

"Bütün bunların olması için bu hafta açıklanmaya başlanmış olan 25 dönüşüm programına ihtiyaç yoktur. Tüketici olarak kullandığımız akıllı cep telefonlarını birer üretim aracına dönüştürecek eğitim, yenilikçilik ve hukuksal reformlara ihtiyacımız vardır. Eğitimde müfredatların çocuklarımızın ve gençlerimizin teknolojiyi kullanan değil konuşturan ve üreten bireyler olması yönünde dersler içermesi bu yönde atılacak önemli adımlardan birisi olacaktır. Hele hele var olan ekonomik düzenin devamlılığını garanti eden, dönüşümü ancak adında barındıran temennilere hiç ihtiyacımız yoktur. İthalata bağımlılığın azaltılması yönündeki strateji planının içerisinde sunulan bazı öneriler bu devamlılığın somut göstergesidir. Ülkemizde yer alan madenlerin daha insani ve iyi çalışma şartları sağlanarak kullanılmasına imkan yaratılması yerine MTA'nın yurtdışında madencilik faaliyetlerini yürütebilmesi için yasal düzenlemelerin yapılmasına öncelik veren bir zihniyetin acilen değişmelidir. Biz bunun yerine vahşi kapitalizme teslim olmayan bir ekonomik modeli kuracağız. Önceliğimiz; yurtdışında madencilik faaliyeti yürütülmesine dair düzenlemelere kıyasla, kendi kaynaklarımızın kendi insanımıza onurlu ve güvenceli çalışma şartlarını sağlayarak üretime katacak yasal düzenlemeleri gerçekleştirmek olacaktır."