Eğitim sistemi sermaye sınıfının çıkarları doğrultusunda şekilleniyor

Eğitim sistemi sermaye sınıfının çıkarları doğrultusunda şekilleniyor

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın “dershanelerin, devlet eliyle özel eğitim kurumlarına dönüştürülme çalışmalarının süreceği” sözlerini eleştirerek, “Yani, AKP Hükümeti eğitim sistemini sermaye sınıfının çıkarları doğru

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın “dershanelerin, devlet eliyle özel eğitim kurumlarına dönüştürülme çalışmalarının süreceği” sözlerini eleştirerek, “Yani, AKP Hükümeti eğitim sistemini sermaye sınıfının çıkarları doğrultusunda şekillendirmeye devam edecektir” dedi.

Demir, yaptığı açıklamada, dershanelerin devlet eliyle özel eğitim kurumlarına dönüştürülme çalışmalarının süreceğini anımsatarak, bunun, AKP Hükümetinin, eğitim sistemini sermaye sınıfının çıkarları doğrultusunda şekillendirmeye devam edeceği anlamına geldiğini vurguladı. Öncelikle yapılması gerekenin, eğitimin niteliğini olumsuz yönde etkileyen sınavlara endeksli yapının değiştirilmesi olduğunu belirten Demir, şunları ifade etti:

“Sınav başarısının dershanelere endekslendiği bir yapıda dershane sistemi dışında kalan öğrencilerin sınav kazanması neredeyse imkansız hale gelmiştir. İlköğretimden üniversiteye kadar yapılan sınavlarda çocuklarımız ve gençlerimiz resmen yarıştırılmakta, birbirleriyle rekabet etmeleri istenmektedir. Piyasacı eğitim anlayışının örneği olan bu anlayış bir an önce terk edilmeli, öğrencilere çok yönlü bilgi ve beceri kazandıracak nitelikli bir eğitim anlayışı benimsenmelidir.

İlköğretim 8. sınıfta yapılan SBS’nin kalkacağını, son sınıftaki sınavların ortalamasına göre değerlendirme yapılacağını belirten Avcı, bu sınavların nasıl yapılacağı konusuna netlik getirmemiştir. Kendisinin ifadesiyle not konusunda cömert ya da tutumlu davranan öğretmenlerin bu sınavlarda farklı bir tutum izlemesi nasıl sağlanacak? Öğrencilerin alt sınıflarda aldıkları notlar dikkate alınmayacak mı?

Hiçbir boyutu yeterince konuşulup tartışılmadan, eğitime taraf olan yapılar ve bilim kurumları sürece katılmadan, ülkenin geleceğini akıl, bilim ve sanatın değil, dogma, hurafe ve inançların belirleyeceği bir toplumsal yapının oluşumuna zemin oluşturacak 4+4+4 düzenlemesi, yetişecek kuşaklara, ülkemize ve ulusumuza daha fazla zarar vermeden kaldırılmalı; zorunlu ve kesintisiz 13 yıllık (1+8+4) bilimsel, laik ve demokratik bir eğitim yapılması için hızla çalışmalar başlatılmalıdır.”