Gazetelerin köşesinde mini minnacık bir haber vardı, ama kimsenin dikkatini çekmedi. Çekmezdi de, zira haber tamamen otomobil piyasası ile ilgiliydi, ama otomobilden de söz etmiyordu. Bir uyarı haberdi. Zaten onun için köşede bucakta kalmıştı. Medyanın bağımsız olduğu bir dönemde yaşasaydık, haber manşet olurdu.
Haberin kaynağı daha önce Türkiye’de 6 yıl Volvo’nun Türkiye Genel Müdürlüğü’nü yapmış Torben Eckardt adlı İsveçli yönetici.
Eckardt sözlerine Türkiye’deki ekonominin ve piyasaların çok iyi gittiğini belirterek başlıyor. “Bu iyi gitme, diyor, içinde riskleri de barındırıyor. Tüketim ciddi şekilde arttı. Herkes para harcıyor. Hükümet biraz da baskıyla işleri iyi yürütüyor.”
Buraya kadar güzel. Hükümetin biraz da baskıyla işleri yürütmesini görmezden gelebiliriz. Ama Eckardt devam ediyor:
“Ama önünüzde bir Dubai örneği var. Orada da inanılmaz para sokuldu piyasaya. Herkes büyük paralar harcadı. Tüketim rekor seviyeye çıktı. Ama 3 yıl önce bir anda tepetaklak oldular. Türkiye’nin de dikkat etmesi lazım.”
Neymiş? Türkiye’nin de dikkat etmesi lazımmış.
Hazır paralarla tüketim bir yere kadar sürdürülebilir. Dubai, pertol zenginliğine rağmen şimdilerde çırpınıyor. Dünyanın en güzel ve en büyük otellerini yaptı, yeni evlilere kucağını açıyor.
Uyarıyı otomobil sektörümüzden biri yapsa ya da işinden olurdu ya gazetelerde yer almazdı. Ama uyarı İsveç’ten.
Dikkat etmek gerek…