Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Reyhanlı saldırısının ardından muhalefetin eleştirilerine karşılık verdi, “Muhalefet demek halkı sorumsuzca kışkırtmak demek değildir” iddiasında bulundu.


Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu TRT Haber’de çıktığı programda Reyhanlı’daki patlamaya ilişkin açıklamalarda bulundu.

İşte Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları:

“Ortada bazı kuklalar olabilir ama o kuklaları tutan elleri de devletimiz ortaya çıkarır.
Devletimiz bu işin faillerini de arkasında duran güçleri de tespit edecek noktaya gelmiştir.
Böyle bir eylemin hedefleri ve ne yapılmak istendiği de çok önemlidir.
Bu eylem Türkiye’de eskiden beri terör eylemleri içinde bulunmuş yapılarla ilgisi vardır.
Üzerinde durmamız gereken konu şu: Neden ve neden şimdi?
Hepimizin yüreği yandı. Bazı çevrelerse iki konuya odaklandı: Birincisi, “Suçlular mültecilerdir”… İkincisi ise muhalefet failler üzerinde durmaktansa Türkiye’nin Suriye politikasını gündeme getirdiler.
Hiçbir gerekçe Türkiye’ye sığınmış masum insanları hedef göstermeyi mazur kılmaz. Bu bir insanlık suçudur.
Eylemi yapanlarla Türkiye’ye sığınanları hedef gösterenler aynı odaklar.
Bu insanların başka ülkelere kaçmasından Türkiye mi sorumlu?

“TECAVÜZDEN KAÇAN BİR KADINA KAPINIZI KAPATABİLİR MİSİNİZ?”

Muhalefet demek halkı sorumsuzca kışkırtmak demek değildir.
Tecavüzden kaçan bir kadını düşünün. Mütecaviz arkasından gelirken siz ona kapınızı kapatabilir misiniz?

“TWITTER HESAPLARINI BİLİYORUZ”

Bu eylem kadar tehlikeli olan ve bizi alarma geçiren, daha patlamadan dakikalar sonra, twitter hesaplarını da biliyoruz bunların, bir takım çevrelerin düğmeye basılmış gibi halkımızı mültecilere ve onlar üzerinden hükümetimize karşı kışkırtmaya çalışanlardır.
Bunlar bir network. Bu networke karşı Türkiye’de kendi tedbiri alır…
Bu konunun Suriye Muhalefetiyle bir ilgisi yok. Dün Suriye muhalefet lideri Muaz El hatip bizi arayarak başsağlığı diledi.
Suriye’de Ocak ayından bu yana 250’den fazla scud füzesi kullanıldı. Şam’dan biri düğmeye basıyor ve başka şehirleri scud füzesiyle vuruyor.

“REJİM ETNİK KIYIM YAPIYOR”

Banyas, oradaki Sünnilere yönelik bir etnik kıyım hareketidir. Burada Nusayri kardeşlerimi tenzih ediyorum. Esad’a karşı, bizimle temas halinde olan Nusayriler de var. Ama rejimin amacı burada bir etnik kıyım gerçekleştirmektir.
Banyas katliamını kim yapmışsa dünkü saldırıda da onların ayak izleri var. Biz o ayak izlerini tespit etmeye çalışıyoruz.

“ESAD’A ‘YANINDAYIZ’ MESAJ VERDİLER”

Ben muhalefeti Suriye konusunda bilgilendirmek için iki defa girişimde bulundum. MHP Genel başkanı Bahçeli randevu vermedi.
CHP genel Başkanı Kılıçdaroğlu randevu verdim. Saatlerce anlattım ama daha sonra “bize hiçbir şey söylenmedi” dediler.
Beşar Esad’a gidip fotoğraflar çektiler. Her katliamdan sonra yanına gidip, “Türkiye’de senin yanında olanlar da var” mesajı verdiler.

Bilgilendirmeden biz kaçmayız ama karşı tarafında bunu anlayacağını görmeniz lazım.

Suriye değil de Türkiye’yi suçlamak… İlk defa bu kadar ortak kader bilincini suçlayıcı işler yapılıyor.
Bizim topçu bataryalarımız Türkiye’ye yönelik Suriye’nin mütecaviz topçu bataryalarını susturdu.
Kritik bir aşamadayız. Tam Suriye konusu diplomatik bir ivme kazanmıştı. Bunu da biz sağladık. Sonra bu ivme üzerine bütün bölge, Avrupa ve ABD ile bir çaba içine girilmesini sağladık. Bu ivme üzerine Kerry’nin Rusya gezisi zemin buldu.

“HER ŞEY PUTİN’E ANLATTIĞIMIZ FORMÜLLE ŞEKİLLENİYOR”

Bugün her şey Putin’in Başbakan Erdoğan’la görüşmesinde gündem getirdiğimiz formül üzerinde şekilleniyor.
Hadi Türkiye dışındaki formüllerle birileri çalışıyor, Türkiye’nin onaylamadığı bir plan uygulana bilir mi?

“BM GÜVENLİK KONSEYİ İFLAS ETTİ”

Eğer bir BM Güvenlik Konseyi kararı çıksaydı… Bari insani konularda bir karar çıkarın dedik. Onu da yapmadılar. Bu, Bosna’dan sonra BM güvenlik Konseyi’nin iflası olmuştur.
New York’ta şatafatlı basın açıklamaları yapmak için mi var… Bu durumdan Beşar Esad kendisine bir hayat alanı açtı.
Dün taziye için arayan İran Dışişleri Bakanı’na da ifade ettim, Beşar Esad’a teşvik edici değil caydırıcı bir üslup kullanılması lazım.

DAVUTOĞLU'NUN İLK AÇIKLAMASI

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, temaslarda bulunmak üzere geldiği Almanya'nın başkenti Berlin'de gazetecilere açıklamalarda bulunmuştu.

Davutoğlu, "Sadece ve sadece hayatlarını kurtarmak için ülkemize sığınmış kişilere misafirimiz muamelesi yaparak, ki mezheplerine bakmadık, dinlerine bakmadık, etnisitelerine bakmadık, sadece mazlum olduklarına bakarak onları kabul ettik, kadınları, çocukları, yaşlıları tümden sanki bütün bu olayların müsebbibiymiş gibi gösterip onlara yönelik bir kışkırtma yapanlar, bunu yapan kim olursa olsun ister siyasetçi ister gazete köşe yazarı veya basın mensubu, isterse başka bir kişi olsun, insanlık suçu işlemektedir.”

“SURİYE REJİMİNİ SAVUNANLARIN...”

"Kimse daha sonucu belli olmamış, müsebbibinin kimler olduğu belli olmayan bir aşamada twitter üzerinden, değişik yollarla halkımızı mültecilere karşı kışkırtmak isteyenler belli mihraklara hizmet ediyorlar. Bu dahi Suriye rejimini savunan Türkiye'deki bazı uzantılarının ne kadar temel ahlaki değerlerden yoksun olduğunu ortaya koyuyor. Bu suçu işleyen kimse hesabını verir. Kim olursa olsun, ne gerekçeyle olursa, masum vatandaşlarımızın canına mal olan bir saldırıya karşı tepki gösteririz."

"Halkı mültecilere karşı kışkırtmaya çalışanların tutumlarında iyi niyet aramanın ya da masum bir gerekçe aramak mümkün olmadığını” söyleyen Davutoğlu, "Ülkemize sığınan kim olursa olsun, ülkemizin misafiridir ve her türlü korumaya mazhardır" dedi.

“HİÇBİR ŞEY KARŞILIKSIZ KALMADI”

Bakan Ahmet Davutoğlu, saldırıyla ilgili olarak, birçok unsurun provokatif yaklaşım içinde olabileceğini belirterek, herkesi sağduyulu olmaya çağırdı.

Davutoğlu, Reyhanlı saldırısı hakkında NATO'nun devreye girmesini isteyip istemeyeceklerinin sorulması üzerine "Şu anda böyle bir ihtiyaç yok" dedi.

Davutoğlu, saldırının zamanlamasıyla ilgili bir soruya cevap verirken de şunları söyledi:
"Suriye konusu bir ivme kazandı. O ivmede belli bir çizgi var. Eli kana bulaşmış olmayanların bulunduğu bir siyasi süreci işaret ediyor. Bunun gidebileceği yeri tahmin ediyorsunuz. Yoğun bir diplomasi trafiği var. Bununla irtibat var mı? Tabii tüm bu olaylar irtibatlı olabilir. Mutlaka onunla ilişkilidir demiyorum. Ama bu zamanlama o açıdan anlamlı olabilir. Türkiye'yi birçok kereler taraf haline getirmeye çalışan çabalar oldu."

“SORUMLULAR MUTLAKA YAKALANIR”

Türkiye içinde bir terör faaliyeti olduğunu ileri süren Davutoğlu, “Türkiye bunun araştırmasını yapar, değerlendirmesini yapar. Sonuçta o bulgular belli bir yere geldiğine kanaat getirdiğinde Türkiye sorumlularla ilgili gerekli adımları atar" dedi.

Sorumluların Türkiye içinde veya dışında olsa da yakalanacağını ifade eden Davutoğlu, Cilvegözü saldırısında olduğu gibi olayın faillerinin mutlaka yakalanacağını kaydederek, "Hiçbir şey karşılıksız kalmadı. Bu olayın da sorumluları yakalanır. İçeride de dışarıda da. İçerideyse ve dış irtibatlıysa o da yakalanır" diye konuştu.

ERGİN: BİR YERE SEVKETMEK AMACIYLA...

Adalet Bakanı Sadullah Ergin de Hatay'a gitmeden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Reyhanlı'daki patlamaların, Hatay insanını bir yere sevk etmek amacıyla gerçekleştirildiğini belirterek şöyle dedi:

"Hem Hataylı hem Reyhanlılı kardeşlerim, bu tertip girişimlerini algılayacak olgunlukta, basirette, ferasette. Geçtiğimiz 2 sene bunu çok güzel gösterdiler.

Bundan sonraki bu tür tertiplere karşı da gerekli sağduyuyla hareket edeceklerine inanıyorum."

BAHÇELİ: SINIRLAR TEHDİT ALTINDA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de "Tüm gelişmeler göstermiştir ki Türkiye, sınırlarından kaynaklanan çok ciddi bir tehdidin altındadır" görüşünü savundu.

DEMİRTAŞ: SALDIRILARI KINIYORUZ

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen patlamaları düzenleyenleri kınadı.