Twitter ve Facebook üzerinden Gezi Parkı eylemlerine destek verenlere gözaltı kararının tepkileri dinmeden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı şimdiye kadar görülmedik bir işleme imza attı. Başsavcılığın, şüphelilerin telefonlarında arama yapabilmek için mahkemeden karar aldırdığı ortaya çıktı.

Radikal'den Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Gezi Parkı eylemlerine destek amacıyla Ankara'da yapılan protestolarla ilgili olarak başsavcılık iki ayrı soruşturma başlatmıştı. Soruşturmanın birini ‘hükümeti yıkmak’ suçlamasıyla TMK 10. madde ile görevli Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği sürdürürken, 'kamu malına zarar verme', 'Toplantı ve Gösteriler Kanunu'na muhalefet' suçlarına yönelik soruşturmayı ise Basın Suçları Soruşturma Bürosu yapıyordu. Terör Savcılığı'nın soruşturmasında 67 şüpheli bulunuyordu. Terör Savcılığı yaşı küçük dört şüpheliyi Çocuk Suçları Soruşturma Bürosu'na gönderdi.

Darbeci değillermiş 
Savcılık 63 şüpheli için de 'kamu malına zarar verme','Toplantı ve Gösteriler Kanunu'na muhalefet' ve 'polise mukavemet' suçları kapsamında kaldıklarını belirterek görevsizlik kararı verdi.

Böylece savcılık şüphelilere yönelttiği 'hükümeti yıkmak' suçlamasında vazgeçmiş oldu.

Akıllı telefonlara inceleme 
Basın Suçları Soruşturma Bürosu'nca sürdürülen soruşturma da ise 540 vardı. TMK 10. madde ile görevli savcılığın gönderdiği dosya ile şüpheli sayısı 603 oldu. Basın Savcılığı soruşturma kapsamında şimdiye kadar görülmemiş bir işleme imza attı. Savcılık, soruşturma kapsamında 230 şüphelinin telefonlarında 'imaj kopyalaması yapabilmek' için mahkemeye başvurarak arama kararı çıkarttı.

Bilgisayar gibi değerlendirdi 
Sulh Ceza Mahkemesi de telefonları bilgisayar gibi kabul ederek Ceza Muhakemeleri Kanunu'nda düzenlenen 'bilgisayarlara, bilgisayar programlarına ve kütüklerine, kopyalama ve el koyma' hükmü uyarınca, savcılığın talebini yerinde bularak aramaya izin verdi. Arama kararıyla telefonların imaj kopyası alınarak incelemeler yapılacak. TMK 10. madde ile görevli savcılığın da soruşturma dosyasını Basın Suçları Soruşturma Bürosu’na göndermeden önce, kamuoyunda özgürlük hâkimi olarak bilinen hâkimliğe başvurarak, telefonlarda arama yapılmasına ilişkin karar aldırdığı da öğrenildi.