“Başbakan; Diktatör, Jinekolog, Vantrologdur"

“Başbakan; Diktatör, Jinekolog, Vantrologdur"

"Şeytanı kıskandıracak kibre sahip.. Benim valim, benim kaymakamım, benim polisim, benim vekilim. Millet yok, devlet yok.”“Diktatörün ‘ben’leri var. Ama o gençler ne yaptılar? Al şu ‘ben’leri başına çal dediler

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Erdoğan'ı çok ağır eleştiren, çeşitli sıfatlar yakıştıran Kılıçdaroğlu, "Komşularla yaptığı kavgayı yurtiçinde yapıyor. Ve öyle bir noktaya geldi ki, kendi ülkesini savaş alanına döndürdü" dedi. 

Bugün partisinin Grup Toplantısında konuşan CHP Genel başkanı  Kılıçdaroğlu sosyal medya da şaşkınlık yarattı. Yorumlardan bir çoğu; "Kılıçdaroğlu beklenen, muhalefet liderine yakışır, özlenen bir konuşma yaptı, sanırım artık oda öğreniyor" şeklindeydi.

İşte O Konuşmadan Bazı Satır Başları: 

“AKP 11 yıldır iktidar, bir diktatörümüz var artık. Bu diktatör, sosyologdur, psikologdur, Jinekologdur, astronottur her şeyi bilir ama bilmediği bir şey var, o da demokrasi. Hatta bu diktatör vantrologdur. Yani karnından konuşur”

“Ülkenin Başbakanı öyle bir noktaya geldi ki, Türkiye’de kadınların kaç çocuk doğuracağına ve hatta nasıl doğuracağına karar verir oldu. Bunun üzerine toplum patladı. Gezi Parkı’yla küçük bir alanda nefes almaya başladılar”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu Başbakan Erdoğan’a “Çocuklu, türbanlı kadına söylediğin gibi saldırı varsa, yapanlar hayvandır, eğer yalan söylediysen sen de insan değilsin” diye seslendi.

“Çıktı televizyonlara dedi ki, Kabataş iskelesinde başörtülü bir kadın altı aylık çocuğuyla dövüldü, bayıldı, uyandığında idrar kokusu vardı üzerinde.Gerçekten söylerken utanıyorum. Eğer bunu yapan varsa insan denmez. Bunu yapan varsa hayvandır. Ama, ğer böyle bir olay yoksa, sen uyduruyorsan, Recep Tayyip Erdoğan sen de insan değilsin.”

“Reyhanlı’da 52 vatandaşımız öldü. O korkusundan gitmedi, önce koşa koşa ABD’ye gitti. Beyzbol sopasından dersini aldı ve geriye geldi. Şu ifadesine bakın, “52 Sünni kardeşim şehit oldu” diyor. İnsanda biraz vicdan, biraz ahlak olur. Ölen bizim insanımız. Ölenin de, insanımızın da inancı mezhebi sorulmaz.”

 “Kendisine oy vermeyenleri milli irade saymıyor. Onlar çapulcu. Benim oyum yüzde 49 diyor. Ama parlamentoda yüzde 49 değilsin, sen, oy hırsızlığından yararlanıyorsun.”

“Bir yalan daha; Kadıköy’de iki kuran kursu varmış, Bostancı’da esnaf alışveriş yaptırtmıyormuş. Belediye başkanı gitti iki kuran kursu yöneticisini buldu konuştu. Yok böyle şey, hatta esnaf bazı şeyleri bedava veriyor dediler. Allah aşkına bunu söyleyen adamın Müslümanlığından kaygı duymaz mısınız?”

“Diktatör, elinde silahla gece ormanda gezen adama benzer. Nerede bir çıtırtı görse, hemen ateş eder. Biri bir laf ediyor, derhal polis. Her şey kibir üzerine. Şeytanı kıskandıracak kibre sahip”

“Konuşuyor ben, ben, ben. Konuşuyor benim, benim, benim.Benim valim, benim kaymakamım, benim polisim, benim vekilim. Millet yok, devlet yok.”

“Diktatörün ‘ben’leri var. Ama o gençler ne yaptılar? Al şu ‘ben’leri başına çal dediler. Ben özgürlük demokrasi istiyorum dediler. Korku duvarlarını yıktılar”

“Polis gücüyle, asker gücüyle, TOMA’larıyla, silahlarıyla, sopalarıyla o gencecik çocukların üzerine gidenler, bu ülkenin korkaklarıdır”

“Polis takviyesi yapıyorlar habire. Asker de indiririz diyorlar. İster polisinle gel, ister askerinle gel. İster yandaşınla gel…”

 “Sen başbakansın. İnsanların ölümüne değil yaşamaları için çaba harcayacaksın. Ölümü için güç takviyesi yapılır mı?”
“Günümüz dünyasında zorbaların, zalimlerin itibarı yoktur. Zulme karşı direnlerin itibarları vardır. O gençler zulme karşı direniyorlar

“ O çocukları zalimlere yedirmeyeceğiz. Diktatörün hırpalamasına izin vermeyeceğiz. Anneler Taksim’e geldiler. Çocuklara sahip çıktılar.O annelerin ellerinden hürmetle öpüyorum”

“O gençlere sesleniyorum. Diktatörlere kulak asmayın. Siz kazandınız diktatör kaybetti. R.T. Erdoğan yenildi. Öyle bir tarih yazdınız ki 21. yüzyılda Türkiye’nin itibarına itibar kattınız.”

“Siz firavun düzenine karşı mücadele ettiniz. Yaşam tarzınız sizin özgürlüğünüzdür. Yaşam tarzınızı özgürlük üzerine inşa ettiğiniz için bütün dünya sizi kucaklıyor.”

“Tayyip Erdoğan halka karşı yürüttüğü savaşı kaybetti. Etrafındakiler gaz veriyorlar. Mitingler düzenliyorlar. Belediye otobüsleriyle adamlar taşıyorlar. Ey diktatör sen yalnız Türkiye’de değil, dünyada da kaybettin.”

“21. Yüzyılın dünyası diktatörlere kapalıdır. Onlar çok iyi biliyorlar, “zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah’ı var”
“Sevgili gençler siz Türkiye’de, Size kulak kabartmayan sizi dinlemeyen siyasetçilere de ders verdiniz. Siz her türlü baskıya aşağılamaya karşın adam gibi mizah ürettiniz. Her mizah diktatörün çöküşü oldu..

“Taksim’de bir genç sadece duruyor. Polisler gelmiş, çantaya bakıyorlar. Bir şey yok. Fakat tedirginler bu adam niye burada duruyor diye. Yahu bu adam seni protesto ediyor arkadaş.O duran adama da diktatörü korkuttuğu için yürekten teşekkür ediyorum. Demek ki sessiz durarak da diktatörler korkabiliyormuş.”

Kemal Kılıçdaroğlu, geçmişte Özal’a ‘uşak, ABD uşağı’ diyen Erdoğan’ın, Özal’ın da, Menderes’in de tırnağı olamayacağını belirtti ve yalanlarını sıraladı.

“Sen ne Menderes’in, ne de Özal’ın tırnağı dahi olamazsın. Dün ağzına gelen her şeyi söyleyeceksin. Bugün onların mirasından devşirme yapmaya çalışacaksın”

“15 Ocak 91’de Almanya’da, “Şu anda Türkiye’nin başında olanlar biz baba değiliz diyor. Özal da öyle ifade etti. Sen bu memlekete baba değilsen bu memleket de seni azledilecektir. Baba değiller ama bunlar uşak, uşak. Neyin uşağı? ABD’nin batının uşağı. Tabi uşaktan baba olmaz” diyor.

“Ne demiştim size? Yalancıdan başbakan olmaz. Gezi Parkı olayı bunun maskesini indirdi. Bir yalanlar zinciri uyguladılar. Bereket versin CHP var ve yalanlarını açığa çıkarıyoruz.”

“Birinci yalan. Taksim’de bayrak yaktılar.Ne bayrak yakması? Orada bayrak yakılmadı. Sen başbakan değil misin? Bayrak yakan varsa niye yakalamadın? Copu TOMA’yı bilirsin, bayrak yakar, sırtını sıvazlarsın. Sen yalancısın.”

İkinci yalan; Camide içki içtiler. Bereket versin, temiz süt emmiş İmam söyledi; Yok diyor kardeşim, ne içkisi, Yaralılar yerlerde yatıyor. Herifin söylediğine bakın, orada içki içtiler diyor. Hiç utanmıyor musun? Gerçekten vicdanım isyan ediyor.
“Ve, bir yalan daha söyledi. Polis silah kullanmamış. Bir kişi öldü, kurşun var. Üstelik internette televizyonlarda öldüren polisin kimliği var. Demiştim, atma recep din kardeşiyiz diye, bu kadar yalanı bir diktatör tarihinde söylememiştir”

“Buradan bütün yurttaşlarıma, AKP’ye oy verenlere de, merkez sağdaki yurttaşlarıma da sesleniyorum. Türkiye’nin huzura ihtiyacı var. Diktatörler her zaman ülkelerini felakete sürüklemişlerdir. Kardeşi kardeşe kırdırmışlardır. Artık Türkiye’nin diktatörden kurtulma zamanı gelmiştir.”