Ali İsmail Korkmaz'ı Kim Öldürdü Diyenler Okusun

Ali İsmail Korkmaz'ı Kim Öldürdü Diyenler Okusun

Ardından o eli odun tutan goril görünümlü şerefsiz yerde yaralı yatan o eylemci arkadaşın karnına tekmelerini savurmaya başladı.

ALİ İSMAİL KORKMAZ'I KİM ÖLDÜRDÜ 

2 Haziran Pazar gezesi iddiaya göre 5-6 sivil tarafından dövülen Ali İsmail Korkmaz bu gün hayatını kaybetti. 3 Haziran günü ise ünlü paylaşım sitesi EKŞİ SÖZLÜĞÜN YAZARI 
 tarafından yazarı olduğu siteye bunları yazdı.  Peşinden 23 Haziran günü Yazar Mehveş Evin'de ismini açıklamaktan çekinen bir okurunun verdiği bilgileri yazdı. Ali İsmail Bu gün öldü, Direniş'in başladığı günden beri ölenlerin, gözünü kaybedenlerin, ağır yaralananların failleri hep meçhul kaldı. Sadece Ethem Sülüğü vuran polisin kimliği belli. Onun da nasıl yargılandığını biliyoruz. Sizlere yorumlamadan ve farklı harf karekterleri ile verdiğimiz bu yazıları okuyun ve katillerin kim olduğunu bulun. Sizin bulacağınızdan eminiz ama polis bulacak mı, yargıya teslim edecek mi, bulunurlarsa yargı onları cezalandıracak mı göreceğiz. Yıllardır gördüklerimizin benzerleri olarak.

EKŞİ SÖZLÜĞÜN YAZARININ İFADELERİ
yunus emre caddesinde gördüklerimi anlatmaya yüreğim yetmeyecek, küfür etmemek için elimden geleni yapacağım.
 
bugün bir arkadaşımla buluştuk ve espark'ın önündeki gösterilere katıldık. sloganlarımızı gururla, onurla söyledik. o kadar güzeldi ki her şey anlatmaya kelime yetmez. hepinizi o kadar çok seviyorum ki.
pazartesi günü çalışmamız gerektiğinden saat 23.30 gibi espark'ın önünden ayrıldık, arkadaşımı evine bıraktım tek başına bırakmak olmazdı.
 
evinin bulunduğu kısım ise yunus emre caddesine çıkan sokaktaydı, sokağın en ucunda, yunus emre caddesinin başında göstericiler ile çevik kuvvet arasında çatışma vardı. belirli aralıklarla çevik kuvvet biber gazı bombalarını fırlatıyor, göstericiler ise belirli kollara dağılıyordu.
ben de cep telefonumla bunları kayıt altına altım, tam iki adet video çektim. ikinci videoyu çektikten hemen sonra toma aracı barikatı dağıttı ve çevik kuvvet saldırıya geçti.
o esnada hemen kaçmaya başladım. yanımda olaylarla alakasız olan bir grup vatandaş ile sivil polis tedirginliği ile ara sokaklardan yürüyerek yunusemre caddesinin ortalarında bulunan dört yol ağzının tam ortasına geldim. o bölgede de çevik kuvvet vardı ve yunusemre caddesinde bulunan akp il binasını koruma altına almıştı.
 
evime gitmek ve çektiğin videoları internetten paylaşmak için kapalı pazar civarına geldim. yaşlı bir teyzemiz ve zannedersem karı koca bir aile gazdan etkilenmişti, bir müddet sonra ben de o insanlarla birlikte gazdan etkilendim ve kapalı pazar'a çıkan zikzaklı ara sokakta bulunan fırına girdik.
fırının köşesinde eli coplu sivil polisler nöbet tutuyordu, fırın çalışanları da gazdan etkilenmişti.
bir müddet bekledikten sonra gazın etkisi geçmişti ve evime gitmek için tam yol almışken çevik kuvvet saldırıya geçti.
 
o hengamede herhangi bir zarara uğramamak için fırının köşesine geldim ve olayların yatışmasını bekledim.
eylemciler kaçıştıktan sonra maalesef bir kişi benim bulunduğum sokağa geldi ve bir kişiye, sadece ve sadece bir kişiye polis öldürürcesine saldırdı.
dahası fırının önünde bekleyen bir kaç tane vandal fırından aldığı odunlarla o eylemcinin sırtına, beline, bacaklarına tüm gücüyle vurmaya başladı.
dondum, donakaldım. hiç bir şey yapamadım.
ardından o eli odun tutan goril görünümlü şerefsiz yerde yaralı yatan o eylemci arkadaşın karnına tekmelerini savurmaya başladı.
allahtan arkadaş atik bir davranışla ayaklandı da koşarak hemen oradan uzaklaştı.
sonra eli odunlu o şerefsiz o arkadaşın arkasından sayısız küfürler ederek fırının köşesine gelerek yeni kurbanlarını elini ovuşturarak beklemeye başladı.
 
bir 15 dakika hiç bir olay, gaz bombası saldırısı sesi duymayınca gitmeye koyuldum derken yine gaz bombası saldırılarına başlandı.
ve göstericiler yine dağıldı, bu sefer iki kişi fırının bulunduğu sokağa girdi.
o an "sakın buraya gelmeyin" diye avazım çıktığı kadar bağırmak istedim ama yapamadım. eğer yapsaydım beni de öldürürcesine döverlerdi.
o sokağa giren iki kişiyi pusuya yatan çevik kuvvet ve odunlu şerefsiz ani bir hareketle kıstırdı.
arkadaki kişi pusuya yatan polisler tarafından hunharca dövüldü.
öndeki gösterici ise o fırının esnafı tarafından ve o odunlu şerefsiz tarafından (tam 5 kişi) yere düşürüldü.
o çocuk tam önümde düştü, tam önümde sayısız tekme yedi.
kafasına, beline, sırtına sayısız darbe aldı. sonra kafasını kaldırıma çarptı ve mecburiyetten bayılma numarası yaptı.
bir kaç dakika sonra ise yerden hafifçe doğruldu, sırtını gördüm mosmordu.
korkudan gidip yardımcı bile olamadım, korktum. yardım etseydim beni de dövebilirlerdi.
 
o şerefsiz esnaf ve o odunlu piç, yerde yatan çocuğa "daha burada mısın lan orospu çocuğu, siktir git" diyerek hakaret etti. çocuk yerinden kalkarak koşmaya başladı sokağın ucuna doğru.
sokağın ucuna doğru giderken bir de orada pusu kuran sivil polisler tarafından darp edilen gösterici canını zor kurtararak kaçtı.
 
o fırın, o eli odunlu piç, o gözümün önünde ölümüne dövülen göstericiler, o sokak, vurduklarında çıkan acı sesler.
en beteri ise polislerin, esnafın kaçanların arkasından bakıp iğrenç kahkahalar atmaları.
hepinize yemin ederek söylüyorum, yalanım yok. bütün anlattıklarım daha 1-1,5 saat evvel gözlerimle görmüş olduğum olaylardır.
polis adeta öldürmek için vuruyor. önlem almak için değil.
ha bu arada, fırın çalışanlarından birinin "kurban olun siz bu hükümete orospu çocukları" demesi de cabası.
 
bu sözlerim ise o arkadaşlara
.........ğınıza kurban olunur sizin.
yunus emre caddesindekiler, dikkatli olun. ara sokaklara asla tek başınız girmeyin
 
ha son olarak, istesem buradan o fırının yerini herkese ifşa ederim.
ama anti tayyipçiler orayı "yıkarlar"
anladın ?

edit: o gösterici kardeşlerime yardım edemedim, içimden bir şeyler koptu gitti. başka kardeşlerimiz o duruma düşmesin diye o fırının yerini harita üzerinden veriyorum. mümkün olduğunda yunus emre caddesindekiler o sokağa girmesin. biraz sonra sivil polisin abluka aldığı bazı yerleri de göstereceğim
 
http://imageshack.us/…hoto/my-images/837/sssxd.jpg/ "kanlı" fırın
 
edit 2: sivillerin beklediği sokaklar aşağıdaki linktedir. bu sokaklar kapalı pazar civarındadır.
http://imageshack.us/…/sakncalsokaklargirmeyin.jpg/
 
lütfen sabah o sokakları gezin, tek başınıza. yerlerini iyice öğrenin ki herkes öğrensin.
paylaş03.06.2013 02:15 ~ 03:12 eses taraftari porsuk canavari


MEHVEŞ EVİN'İN YAZDIKLARI

Ekşi Sözlük Yazarının 3 haziran günü yazdıklarının ardından, yazar Mehveş Evin 23 Haziran Günü Ali İsmail KORKMAZ ile ilgili bir yazı kaleme alır. Ekşi sözlük yazarı ile neredeyse aynı konuyu anlatan Evin'in köşe yazısından ilgili bölümleri aynen veriyoruz.


Hastane: Yok birşeyin! 
 
Bu satırları, ismi bende saklı bir okurum yazdı… Bahsettiği Ali, Cuma günü TTB’nin yayınladığı listede, gösterilerde ağır yaralanan ve yaşam mücadelesi veren dört gençten biri.
 
Ali’nin başına gelenleri iki hafta önce birkaç gazete haberleştirdi… Okurum vasıtasıyla abisi Gürkan Korkmaz’la Cuma akşamı konuştum: Ali İsmail, Antakyalı. Daha 19 yaşında. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Öğretmenlik bölümü 1. Sınıf öğrencisi. 2 Haziran’da Eskişehir’deki gösterilere katılmış. “Şenlik” havasında geçen eylemin ardından polis, TOMA ve gazla müdahale edince kalabalık dağılmış. Ali, gazdan kaçmak isterken T biçimindeki bir ara sokağa dalınca, iki taraftan kıstıran “kişiler” tarafından hunharca dövülmüş.
 
Ali’nin bilinci kapalı ve solunum cihazına bağlı… Olayı daha da korkunç hale getiren, zamanında müdahale etmeyip ondan “adli sicil kaydı” isteyerek gönderen devlet hastanesi. Görgü tanıkları, nöbetçi doktorun o gece gösterilerde yaralanları tedavi etmediğini iddia ediyor…
 
Ali’nin bugün bu halde olmasının failleri, sokaktaki “kimliği belirsiz” şahıslar değil sadece… Yunus Emre Devlet Hastanesi de bir o kadar sorumlu.
 
Üç gün sonra ameliyat
 
Tesadüf eseri aynı sokakta polislerden saklanırken Ali’nin fırıncıdan alınan odunlarla dövüldüğüne şahit olan biri de var. Korkudan yardım edememiş, sesini çıkaramamış. Ali yığılana kadar dövülmüş.
 
Kilit söz: Korku… Ali, dayaktan sonra ayağa kalkıp oradan uzaklaşıyor. Arkadaşları hastaneye götürmekte ısrar etse de o “beni alırlar” diye korkuyor. Sonunda ikna edip Anadolu Üniversitesi’ne götürüyorlar. Tetkikler için Yunus Emre Devlet Hastanesine gönderiliyor.
 
Tomografiden sonra “kafanda birşey yok, git ifadeni ver sonra gel” deniyor… O haldeyken “adli kayıt” istendiği için karakola gidiyor. Ali, eve döndüğünde 5-6 saat uyuyor. Uyandığında dili zor dönüyor.
 
Aileye haber verilince Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılıyor. 4 Haziran’da teşhis “beyin kanaması, omuz ve kaburga kırıkları”! Ali İsmail, 5 Haziran’da ameliyata alınıyor. Aradan 48 saatten fazla zaman geçmiş…
 
Ameliyattan sonra Ali, solunum ve bilincini yitirmiş şekilde yoğun bakıma alınıyor. Abisiyle konuştuğumda, tüplere bağlı olarak geçirdiği 17’inci gündü. Bugün 19 olacak.
 
Gürkan Korkmaz, sesi titreyerek “Doktorlar, bundan sonraki safha ölüm dedi” diyor telefonda.