37 Yıldır Türkiye'ye Giremeyenler Sahneye Çıktı

37 Yıldır Türkiye'ye Giremeyenler Sahneye Çıktı

İLK ZİYARET 11 YILDIR GİDİLMEYEN DİYARBAKIR BELEDİYESİNE 
 
Ramazan YAVUZ-Ümit KOZAN-Turaç TOP-Felat BOZARSLAN-Canan ALTINTAŞ-Mücahit YOLCU-Serdar SUNAR-Bayram BULUT/ DİYARBAKIR, 
 
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'da ilk ziyaretini BDP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e yaptı. 
 
Baydemir Erdoğan'ı kapıda karşılarken, görüşme yaklaşık yarım saat sürdü. Baydemir, aralarında hoş bir sohbet geçtiğini belirterek, "Diyarbakır halkımız açısından da önemli bir görüşme oldu. Bu buluşma hepimizin acil ihtiyaç duyduğu eşitlik, özgürlük, kardeşlik hukuku temelinde nihai bir barışa da katkı sunmuş olur. Ben çok teşekkür ediyorum" dedi.

ÖZEL UÇAK İLE GİTTİLER
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, beraberinde eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile özel 'Ana' uçağıyla saat 11.30'da Diyarbakır'a geldi. Erdoğan'ı havalimanında İçişleri Bakanı Muammer Güler, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, yöresel kıyafet giyen Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, BDP milletvekilleri Sırrı Sakık, Altan Tan, Esat Canan ile İl Emniyet Müdürü Recep Güven ve diğer yetkililer karşıladı.
 
YOL BOYUNCA BÜYÜK İLGİ
 
Erdoğan, havalimanından çıkışta yol kenarında bekleyen vatandaşların sevgi gösterileri ile karşılandı. Vatandaşların bazıları Erdoğan'ın bulunduğu otobüsün önüne atlarken, zaman zaman izdiham yaşandı. Osmanlı Ocakları adlı bir grup Erdoğan'ı 3 hilalli bayraklarla karşıladı. Erdoğan, zaman zaman konvoyu dururarak vatandaşları dinledi.
 
Başbakan'ın gelişi nedeniyle Diyarbakır'da sıkı güvenlik önlemleri alındı. Binaların çatılarına keskin nişancılar yerleştirirken, havadan helikopterler keşif uçuşu yaptı.
 
BAŞBAKAN BAYDEMİR'İ ZİYARET ETTİ
 
Başbakan Erdoğan, havalimanından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na geçti. Belediyeye girerken, ziyarette Emine Erdoğan'ın poşu taktığı görüldü. Başbakanlığı döneminde ilk kez Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı ziyaret eden Erdoğan'ı kapıda Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, milletvekilleri Ahmet Türk, Sırrı Sakık, Altan Tan, Leyla Zana, Esat Canan ile diğer yetkililer karşıladı.
 
Başbakan Erdoğan, Baydemir ile makamında yaklaşık 30 dakika görüştü. Görüşmeye gazeteciler alınmadı.
 
'BEN GİDERAYAK SİZ GELDİNİZ BAŞBAKANIM DEDİM'
 
Başbakan Erdoğan'ın ayrılmasının ardından Belediye Başkanı Osman Baydemir, gazetecilere yaptığı açıklamada, aralarında hoş bir sohbet geçtiğini söyledi. Baydemir, "Milletvekillerimiz ile birlikte karşıladık. İçeride son derece verimli hoş, esprili bir sohbetimiz oldu. Diyarbakır halkımız açısından da önemli bir görüşme oldu. Bu buluşma hepimizin acil ihtiyaç duyduğu eşitlik, özgürlük, kardeşlik hukuku temelinde nihai bir barışa da katkı sunmuş olur. Ben çok teşekkür ediyorum. Sayın Başbakan ile aramızda şöyle bir espri de geçti. 'Ben giderayak siz geldiniz sayın Başbakanım' dedim. 'Daha önce gelseydiniz birkaç proje alırdık sizden' dedim. Dicle Vadisi ve raylı sistem projesini görüştük. Bizden sonrakilere kapı açmış olduk" dedi.
 
 
BAŞBAKAN ERDOĞAN, BARZANİ İLE VALİLİKTE BULUŞTU
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, ünlü Kürt sanatçı Şivan Perwer ve İbrahim Tatlıses ile Diyarbakır Valiliği'nde bir araya geldi. Başbakan Recep Erdoğan'ın ardından valiliğe önce Barzani, ardından Şivan Perwer ve İbrahim Tatlises geldi. Perwer'in sabah saatlerinde Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yaparken giydiği takım elbiseyi çıkarıp yerine yöresel kıyafet girdiği görüldü.
 
Valilik binasında yapılan Erdoğan-Barzani görüşmesine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Beşir Atalay da katıldı. Valilikte yaklaşık yarım saat görüşen Başbakan Erdoğan ve Mesut Barzani, daha sonra birlikte çıkarak Başbakanlık otobüsüne bindi. Başbakanlık otobüsüne binen Mesut Barzani, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan tarafından 'Hoşgeldiniz' denilerek karşılandı.
 
ERDOĞAN VE BARZANİ BİRLİKTE SELAMLADI
 
Otobüsün arka tarafına geçen Barzani, daha sonra Başbakan Erdoğan'ın daveti üzerine ön tarafa geldi. Erdoğan ve Barzani Başbakanlık otobüsünden vatandaşları selamlarken, toplanan kalabalık yol boyunca sevgi gösterisinde bulundu. Başbakanlık otosünden yapılan anonsta, "Başbakanımız ve sayın Mesut Barzani Diyarbakır halkını selamlıyor' ifadeleri kullanıldı. Erdoğan ve Barzani'ye sevinç gösterisinde bulunan kalabalık arasında Kuzey Irak'lı vatandaşların da bulunduğu dikkat çekti.
 
Başbakan Erdoğan, Barzani, Perwer ve İbrahim Tatlıses, daha sonra valilikten toplu açılışın yapılacağı Kantar Kavşağı'na geçti.
 
 
AHMET TÜRK: ORTADOĞU VE KÜRT SORUNU İÇİN KRİTİK SÜREÇ
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile yaptığı ziyarete katılan Mardin Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ortadoğu ve Kürt sorunun çözümü için kritik bir sürecin yaşandığına dikkat çekerek şunları söyledi: "Türkiye açısından, Kürt sorunu çözümü açısından, Ortadoğu'daki gelişmeler açısından çok kritik süreç. Bu sürecin aşılması açısından, halkların ve kardeşliğin hukukuyla meseleye bakılması konusundaki düşüncelerimizi Sayın Başkan ifade etmişti. Tabi ki biz Sayın Başkanın misafiri olduğu için, özellikle Sayın Başkan grubumuz adına düşünceleri, hem de Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı olarak çalışmalarını ve taleplerini dile getirdi. Bu dönem diyalog dönemidir, bunun artık müzakereye dönüşmesi lazım. Kürtler'i bir halk olarak gören bir anlayışla artık meseleye yaklaşılması gerektiğini ifade ediyoruz. Eğer köklü değişim, çözüm konusunda Ortadoğu'nun en kadim halklarından biri olan Kürtler'in hak ve hukuku gözününde tutulmasa, sürecin sancılı olacağını ifade etmek istiyorum. Umut ediyorum ki Kürtler'i bir halk, Kürtler'in taleplerini içselleştiren bir yaklaşımla bu kritik süreci aşarız. Beklentimiz budur, Diyarbakır ziyaretini de, Kürt sorunun çözümüne yönelik bir adım olarak görmek istiyoruz, halkımız da bunu böyle görmek istiyor."
 
MİSAFİRPERVERLİK SORUMLULUĞU
 
Başbakan Erdoğan'ın Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile yapacağı görüşmeden nasıl bir mesaj beklentisi içerisinde oldukları sorulan Türk, "Sayın Barzani, sayın Başbakan ile görüşmek üzere geldi. Burası Amed, Kürtler için önemli bir yer, Kürtler'in kalbidir. Amed'te bulunması bakımından sayın Barzani de, bugün kendi toprağına, ülkesine, insanların arasına geliyor. Biz burada misfirperverlik ölçüleri çerçevesinde gereken sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Bizim tartışacağımız elbetteki çok şey var. Ama bugün bütün bunları tartışmanın zemini ve imkanı olmayabilir. Ama biz de biliyoruz ki Kürtler arasındaki diyalogsuzluk, özellikle Rojava'daki sıkıntılar, Kürtler'in gündemindedir. Rojava'dan tutun, Kürtler'in ortak irade, ortak talepler doğrultusunda bütünleşmesi bizim için önemlidir. İnanıyorum ki her zeminde, her yerde Kürtler'in öncelikle birliği, bugün Rojava'da kendi toprağını, kendi köyünü, kendini korumaya çalışan Rojava halkının yanında olma konusundaki kararlılığımızı dile getiriyoruz, getireceğiz" diye yanıtladı.
 
Osman Baydemir'in Başbakan ile esprili bir şekilde konuştuğunu söylemesi üzerine bir gazetecinin, Başbakan nasıl bir cevap verdi?" şeklinde sorusuna, "O da esprili yanıt verdi" diye cevapladı.
 
 
 
BARZANİ: YAŞASIN TÜRK, KÜRT KARDEŞLİĞİ
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Kürt sanatçı Şivan Perwer, İbrahim Tatlıses ve yanındaki bakanlar Diyarbakır Kantar Kavşağı'nda 1121 tesinin toplu açılış törenine katıldı.
 
Sahneye çıkan Başbakan Erdoğan ve Barzani, kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlara yan yana el salladı. Erdoğan ile Barzani, daha sonra protokolde kendileri için ayrılan yere geçip yan yana oturdu. Başbakan Erdoğan’ın oturduğu sandalyeye bel ağrısı nedeniyle yastık konulduğu görüldü. Törene geçilmeden önce de ezan okunması nedeniyle bir süre beklendi. 
 
Daha sonra Başbakan Erdoğan ve Barzani, saygı duruşunda bulundu. İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşan Diyarbakır Valisi Cahit Kıraç, tesislerde emeği geçen herkese teşekkür etti, kente hayırlı olmasını diledi.
 
BAKAN EKER’DEN KÜRTÇE KONUŞMA
 
Vali Kıraç’ın ardından konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ise, kente olan yatırımlara değinip, insana ve barışa en büyük yatırımın Başbakan Erdoğan tarafından yapıldığını söyledi. Bakan Eker, alandakilere Kürtçe de seslenirken, 37 yıl sonra Kürt sanatçı Şivan Perver’in en güzel şarkılarını söyleyeceğini dile getirdi.
 
BARZANİ: BARIŞ SÜRECİNİ DESTEKLİYORUZ
 
Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Barzani, yaptığı konuşmada, "Bu altın değerli fırsatı tanıdığınız için çok teşekkür ederim. Sayın Başbakan’a en içten teşekkürlerimi sunuyorum, bu fırsatı bize tanıdığı için. Benim için bu çok tarihi ve fırsat geliştiği için sizleri ziyaret etmekteyim. Kürdistan halkının selamını Türk halkına taşıyorum. Değerli Diyarbakır halkı için yeni bir tarih oluşturma zamanı gelmiştir. Birbirini kabul etmek, kardeşlikle yaşamak zamanıdır. O günü oluşturma zamanı Başbakanın Erbil’e gelişiyle başlamıştır. Ben o gün sevinçler içinde kaldım. Bugün bir Türk bulunmuştur ki kardeşlik ve doğru yolları olan bir önder. Ortadoğu'da yaşayan insanlar birlikte yaşama günü gelmiştir. Birlikte yaşamak ile birlikte kalmakla halklarımızı mutlu günlerimize götürebiliriz. Savaşlar denendi kimse savaştan bir hayır görmedi. Bir Türk gencin kanı, Kürt gencin eliyle dökülme veya tersi günü kalmamıştır. Barış temeli atılmış, çok teşekkür ederim ki çok cesurca bu temeli attı Sayın Erdoğan. Barış yolu seçimle, barışa başlamasıyla. Benim tüm Kürt kardeşlerimin isteği budur ki Türklerin de aynı. Barış projesini desteklesinler. Barışa verilecek savaş zor bir savaştır. İnanın, cesur bir insan olmazsa barışa savaş veremez. Barış yolu ne kadar uzun ise bir saat savaşmaktan daha iyidir. Tüm Kürt, Türk kardeşlerime söylüyorum ki, tüm gücümüzle barış sürecini destekliyoruz, destekleyeceğiz. Önemli adım bu projeye başlamak ile oldu. Hepimiz biliyoruz ki, 10-15 sene önce böyle karşınıza gelip konuşmak imkansızdı. Bu da kardeşliğin sonucudur, birbirini anlamanın sonucudur. İnanıyoruz ki, barış süreci sonuca varacaktır. Ne kadar zaman gerekiyorsa, bu zamanı vermemiz gerekiyor. Son olarak çok mutluyuz hizmetinizde olduğumuz için. Hepinize mutluluk dolu başarılar diliyorum."
 
BARZANİ TÜRKÇE KONUŞTU
 
Barzani daha sonra Türkçe, "Son olarak Türkçe bir şeylerde söylemek istiyorum. Yaşasın Türk ve Kürtlerin kardeşliği. Yaşasın Barış. Yaşasın Özgürlük. Yaşasın Türk ve Kürt kardeşliği. Yaşasın Barış. Yaşasın Özgürlük. Başarılar ve mutluluklar diliyorum" dedi.
 
PERWER: DOSTLUĞUN KARDEŞLİĞİN GÜNÜNÜ KUTLUYORUZ
 
Toplu açılış töreninde konuşan Kürt sanatçı Şivan Perwer'e alanda bulunanlar büyük sevgi gösterisinde bulundu. Perwer, Türkçe ve Kürtçe yaptığı konuşmada şunları söyledi:
 
"Ben bu kenti, bu halkı seviyorum. Türkiyemizin Başbakanı değerli sayın Recep Tayyip Erdoğan bu barış günün mimarı oldu. Evi şen olsun. Ona, arkadaşlarına ve dostlarına teşekkür ediyorum. Erdoğan gerçekten büyük bir maya temiz süte kattı ve bugün dostluğun kardeşliğin gününü kutluyoruz. Bu sayede varolsunlar sağolsunlar ellerine sağlık. Bunun için emek veren, bunun için yüreği çarpan, bunun için aklı çalışan herkese teşekkür ediyoruz. Umarım bütün Türkiye bunu düşüncektir. Artık farklılıklar yasak edilmeyecek. Biz hep yasaklarla karşılaştık. Yasak olduğu için bu ülkemizden ayrıldık. Kimileri hapishanelerde çürüdü, işkence gördü. Kimileri bizim gibi kaçtı yıllardan sonra yavaş yavaş dönüyorlar ki bugün sayesinde. Çok değerli Kürdistan bölgesinin başkanı Sayın Mesud Barzani bu konuda çok olumlu düşünceleriyle yaklaştı ve bu değerli insanları Diyarbakır'ımızda görmek çok sevindirici bir şey. Kürt, Türk, Arap, Laz, Çerkez her kim varsa bu ülkede dostluğun elini tutsunlar ve birbirlerini sevsinler."
 
TATLISES İLE AYNI SAHNEDE
 
Sonra sahneye gelen İbrahim Tatlıses'e, "Urfalı İbo yanımda. Sen ne söylüyorsun" diye Kürtçe sordu. Tatlıses ise "Ne diyeyim her şeyi sen söyledin zaten" diyerek konuşmasına Kürtçe başladı. İbrahim Tatlıses Kürtçe devam ettiği konuşmasında "Aynıyız aynı. Şivan kardeşime çok teşekkür ederim. 37 yıl sonra kentimize hoşgeldin" dedi.
 
SAHNEDEKİ KONUŞMALAR
 
Pewer ile Tatlıses, sahnede şu konuşmaları yaptı:
 
Perwer: Urfa'ya da, Ankara'ya da, İstanbul'a da, Trabzon'a da gideceğiz.
 
Tatlıses: Fark yoktur. Ha Türk ha Kürt, fark yoktur.
 
Perwer: Kim barış için çalışırsa o iyidir.
 
Tatlıses: Evet aynen öyle. Kim barışa hizmet verirse onun ellerine sağlık. O güzeldir. Barış için kim elini taşın altına koyarsa o benim başımın üstündedir. Biz Şivan kardeşimle buraya ne şöhrete, ne de şana geldik. Şöhrete de doyduk, şana da doyduk. Bizim bir tek ihtiyacımız var oda barıştır.
 
Perwer: Bu ülke ne tarihler gördü ne günler geçirdi biliyorsunuz. Akatlar, Babiller, Persler, Medler daha niceler, Abbasiler, Osmanlılar ve şimdi yeni bir devir. O devirde dostluk, barış demokrasi devridir. Demokrasi ihtiyacı var bu ülkenin. Dünyaya düşen her insanın özgürce yaşama hakkı vardır. Kim olursa olsun hangi dilde kültürde olursa olsun Sayın Başbakan Almanya'da hatırlıyorum 3 yıl önce demişti ki, "Asimilasyon bir insanlık suçudur, bir günahtır. Bundan sonra ülkede asimilasyon da olmayacak. insanlar özüyle, dostça kardeşçe hep birlikte yaşayacak."
 
Bunun üzerine Tatlıses, bir fıkra anlattı: İneği hastaymış, Hayvan da hasta bu karda ne yapayım. Yani biz istersek karı saman ederiz, yaralı hasta olan ineğide kaldırırız ama bazılarımız buna çengel yapıyor. Şimdi muhlalefet olduğu yerde barışın olması mümkün değil. Ama her şeye rağmen her şeyin sahibi sizsiniz. Bu halk her şeyi başarır.
 
Perwer: Sizler çok kez bizden türkü dinlediniz. Bazen insan içinden geçenleri söylemlek ister. Diyarbakır 4 kapılıdır ve bu 4 kapının her biri ülkemizin şahididir. Sizler biliniz ki bu Şivan'ın yüreğinde ne elem ne keder vardır.
 
BİRLİKTE AĞLAMA, AĞLAMA TÜRKÜSÜNÜ SÖYLEDİLER
 
Perwer ile Tatlıses daha sonra Türkçe, 'Ağlama ağlama' anlamına gelen Kürtçe, 'Megri Megri' türküsünü birlikte söyledi.
 
Bu sırada Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile sanatçı İbrahim Tatlıses'in gözyaşlarını tutamadığı görüldü.
 
Tatlıses: Son kez bir şey diyeyim. Samimi bir şekilde söylüyorum. Benim bir oğlum daha olursa son inşallah olacak. Adını Barış koyacağım
 
Perwer: Benim de olursa ismini Aşiti (Barış) koyacağım
 
 
TÜRKÇE, KÜRTÇE PANKARTLAR:
 
Toplu açılışın yapılacağı alana Türkçe ve Kürtçe yazılı pankartlar asıldı. Pankartlarda, 'Bir daha kardeş kanı akmasın diye, anneler ağlamasın diye, zehirse zehir, biz içeriz', 'Dostluk, kardeşlik, barış sevdalısı Büyük usta hoş geldin', 'Biz de bu yola o gömlekten giyerek çıktık', 'Bu topraklar ne krallar ne şahlar ne başkanlar gördü ama sen bambaşkasın', 'Gün birlik günüdür, gün kardeşlik günüdür, kenetlendik ve sana geldik usta', 'Selahaddin'in torunları asrın fatihini selamlıyor, yürek yürek yüreğe omuz omuza yürüyoruz', 'Çözüm sürecinin mimarisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan şehrimize hoş geldiniz', 'Ne bir kelam, ne bir söz izah eder, bir adam sevdik o da sensin usta', 'Göklerin ve yerin yaratılması, dillerimizin ve renklerimizin farklı olması da O'nun ayetlerindedir', 'İtinayla köprüleriniz yapılır' yazıldığı görüldü.
 
Töreni izlemeye gelen çok sayıda vatandaş, yöresel müzikler eşliğinde eğlendi, halaylar çekti, zaman zaman da el ele tutuşarak birlik beraberlik mesajları verdi.
 
BAŞBAKAN, BAYDEMİR GÖRÜŞMESİ
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e yaptığı ve basına kapalı olarak ziyaretin detayları belediye tarafından resmi internet sitesinden açıklandı.
 
Baydemir, Başbakan Erdoğan ve beraberindekilere Belediye Protokol Salonu’nun koridorunda bulunan ve 1939 yılında havadan çekilmiş Diyarbakır fotoğrafı üzerinden kenti anlattı. Daha sonra uluslararası bir mimarlık projesi kapsamında yaptıkları kentsel dönüşüm projesinin maketi üzerinde de bilgi veren Baydemir, Erdoğan ve beraberindekileri protokol salonuna aldı.
 
YEŞİL ALANI ARTIRDIK
 
Baydemir, 8 bin yıldan bu yana yaşamın hiç kesintiye uğramadığı dünyanın nadide kentlerinden biri olan Amed’de, Diyarbakır’da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirip, "İnşallah bu buluşma hepimizin arzu etmiş olduğu, kardeşlik hukukunun, onurlu bir barışın tesis edildiği ve huzurun artık ilelebet devam edeceği yakın bir geleceğe de bizi yakınlaştıracaktır" dedi. Yerel yöneticilikte 10 yılı geride bıraktıklarını belirten Baydemir, "Kardeşlik hukuku, dostluk hukuku, muhabbet hukuku, bu hukuka dayanarak yerel yöneticilikte 10'uncu yılımı geride bıraktım. Müsadeniz olursa, yerel yöneticilikte sizden daha deneyimliyim" dedi. Kişi başına düşen yeşil alanı 0.5 metrekareden planlamayla 18.4’e çıkarttıklarını, belirten Baydemir, "Bizden önceki uygulamalarda fideler dikilir de, o fideler tutmazdı, her yıl yenisi eklenirdi. 2005 yılından bu yana 15 yaşından küçük ağaç dikmiyoruz. Ağaç dikiyoruz ve 3 yıl sonra orman oluyor. Şükürler olsun artık Diyarbakır Türkiye’nin en yeşil kentlerinden birisi oluyor ve dünya ortalamasının üstünde yer alıyor" dedi.
 
AÇILAN DAVALARI HATIRLATTI
 
Baydemir, Kürtçe'nin kullanımından dolayı açılan davaların beraatla sonuçlandığını ancak yürütülen KCK dosyasından dolayı pek çok belediye başkanı, meclis üyesi ve milletvekilinin cezaevinde olduğuna belirterek, salonda bulunan Diyarbakır merkez Sur İlçesi Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş’ı işaret ederek, "Bana ve Abdullah Başkana da 39 yıl isteniyor. Açılan tüm davaların özünde Kürtçe'nin kullanımı ve kültürel çalışmalar var" dedi.
 
BEN GİDERAYAK SİZ GELDİNİZ
 
Başbakan Erdoğan'ı 10 yıllık Belediye Başkanlığı sürecinde ilk kez ağırladığını söyleyen Baydemir, "Sayın Başbakan her geldiğinde Belediyemizde bir araya gelmiş olsaydık, ifade ettiğim projelerden bir tanesini sizden alacağımız sözle hayata geçirseydik, şu anda 10 tane projeyi daha yapmış olacaktık. Ben giderayak siz geldiniz" dedi.
 
SİZDE ÜÇ DÖNEM, BİZDE İKİ DÖNEM
 
Başbakan Erdoğan da "Biz görevden almıyoruz ki" deyince, Baydemir partilerdeki aday gösterme sınırlamasını kastederek, "Sizde üç dönem, bizde iki dönem" diye espriyle yanıtladı. Baydemir, kentteki projeleri anlatıp, "Elbette yaptıklarımızdan sorumluyuz, ama yapabilirken yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. 11 aydan bu yana Diyarbakır’a gerilla cenazesi gelmedi. Ülkenin batı yakasına da asker ve polis cenazesi gitmedi. Barış halkın da hakkın da huzurunda en baki amellerdendir" dedi.
 
ÖCALAN VE SALİH MÜSLİM DE OLMALI
 
Baydemir, bu buluşma ve diyalogun nihai barışa ve derinlikli müzakereye dönüşmesi gerektiğini vurgulayıp, Barzani’nin Diyarbakır’a gelmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Baydemir, "Bu süreç ve bu buluşmaya Sayın Öcalan ve Sayın Salih Müslim’in de dahil olmasıyla sadece Türkiye değil, tüm Ortadoğu’ya kalıcı barış geleceğine inanıyorum. Bu fotoğrafı büyütmemiz gerekiyor" dedi.
 
ERDOĞAN: ZİYARET HAYIRLARA VESİLE OLSUN
 
Başbakan Erdoğan, ziyaretlerinin hayırlara vesile olmasını dileyerek, "Sayın Barzani’nin davetimize icabet etmesi memnun etti. İnşallah köklü değişime katkı sunar" dedi. Parlamento'nun sorunların çözümü için var olduğuna dikkat çeken Erdoğan, çözüm üretmemesi durumunda görevini yerine getirememesi anlamına geldiğini söyledi.
 
Diyarbakır’a yatırım yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini bildiren Baydemir, Dicle Vadisi Projesi’ni süratle hayata geçireceklerini söyledi.
 
Hafif Raylı Sistem konusunda ise Erdoğan, ilgili bakanla görüşeceklerini söyledi. Enerji kayıp ve kaçakları konusunu da gündeme getiren Başbakan Erdoğan, enerji kayıplarının yüzde 70 olduğunu söyledi. Erdoğan, enerji hatlarının yer altına alınması yönünde çalışma yapılabilmesi için kayıp ve kaçakların azaltılması gerektiğine işaret etti.
 
İmanın gerisinde sevgi yattığını belirten Erdoğan, "Birbirimizi yaradandan dolayı sevmemiz lazım. Bugün yeni bir milat olsun yeni bir başlangıç olsun" dedi.
 
BURMA KADAYIF İKRAM EDİLDİ
 
Baydemir, konuklarına burma kadayıf ikram ettikten sonra Başbakan Erdoğan’a Diyarbakır Gezi Rehberi, Amed Tigris ve Yıldız Çakar’ın yazdığı ve Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel yönlerinin anlatıldığı Türkçe ve Kürtçe, 'Amed' adlı kitap, Diyarbakır yemeklerinin anlatıldığı Mehir adlı Kürtçe kitap ile Si u Ronahi (Gölge ve Işık) Sanat Atölyesi’nde üretilen Diyarbakır’la ilgili çini tabak armağan etti. Görüşmenin sonunda Başbakan Erdoğan, Baydemir, bakan ve milletvekilleri birlikte bir hatıra fotoğrafı çektirdi. Çıkış sırasında da Baydemir, Diyarbakır’ın uydudan çekilen fotoğraf üzerinden yaptıkları Mahabad Bulvarı, Kamşlı Bulvarı ve diğer yolları, Dicle Vadisi ile Hafif Raylı Sistem’in geçtiği güzergahları anlattı.
 
ERDOĞAN, BABA BARZANİ'Yİ HATIRLATTI
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şivan Perwer ile İbrahim Tatlises'in sahnede olduğu sırada yanlarına gidip ellerini havaya kaldırdı. Erdoğan, 'Diyarbakır seninle gurur duyuyor' sloganları eşliğinde konuşmasına başladı. Alanda yaklaşık 25 bin kişiye seslenen Erdoğan, şöyle dedi:
 
"Kardeşlik şehri Diyarbakır, sizi yürekten selamlıyorum. Bağlar, Bismil, Çermik sizi kalpten selamlıyorum. Hasretle selamlıyorum. Buradan Urfa, Hakkari, Muş, Bingöl, Bitlis’i, 81 vilayetimizin tamamını selamlıyorum. Diyarbakır’ın kardeşi Erbil, Medine Mekke’yi buradan selamlıyorum. Bundan 81 yıl önceydi. 21 Haziran 1932. Hakkari Şemdinli’den sınırdan çok önemli bir misafirlerimiz gelmişti. Toprakları uçaklarla bombalanmıştı. Köyleri yakılmış, yıkılmıştı. Eşleri dostları akrabaları katledilmişti. Yerlerinden yurtlarından yuvalarından kopmuş. Sürgüne hüküm giymişlerdi. Şemdinli’den kardeşlerinin yurduna, hanesine Türkiye’ye geldiler. Buradaki kardeşleri onları muhabbetle kucakladı. Burası sizin evinizdir dediler. Tarih boyunca yaptıkları gibi sofradaki ekmeklerini paylaştılar. Gelenlerden bir tanesi. 'Biz Türkiye’de asılmayı bekliyorduk. İdam edilmeyi bekliyorduk. Zira Türkiye üzerinde bizi tutuklamak, asmak için ağır baskı vardı. Ama biz Türkiye’ye seve seve geldik. Çünkü ölsekte Türkiye’de ölmek istiyorduk. Türkiye’de beklediğimiz akıbet bizi karşılamadı, çok iyi muamemele gördük' dedi. Bunu söyleyen Molla Mustafa Barzani’ydi. Merhum Kadım Muhammet’in dediği gibi Allah’a inanmış Müslüman milletinde nasıl ki doğruluk dürüstlük ve sadakat varsa bütün bu özellikler Molla Mustafa Barzani'de de vardır. İşte o Barzani, 81 yıl önce kardeşlerinin ülkesine misafir oldu. Bugün de onun oğlunu Mesut Barzani’yi Diyarbakır’da misafir ediyoruz. Ankara’da İstanbul’da ağırladığımız Barzani’yi bugün de Diyarbakır’da ağırlıyoruz. Tıpkı babanız, amcanız gibi kardeşlerinizin toprağı, onların ülkesi Türkiye Cumhuriyetine hoş geldiniz. Sizi sizin şahsınızda Kuzey Irak’taki değerli kardeşlerimizi selamlıyorum. Diyarbakırlı büyük şair Sezai Karakoç diyor ki, Diyarbakır sadece Türklerin değildir, sadece Kürtlerin değildir, Arapların değildir. Diyarbakır hepimizindir. Biz Erbil’de kendimizi kendi şehrimiz de hissettik. Siz de kendinizi şehrinizde hissedin diyorum. Bugün büyük bir hasretle anne baba kardeş hasretine de Diyarbakır da son veriyoruz. Bugün büyük bir buluşmaya bir kucaklaşmaya şahit oluyoruz. Tam 37 yıl süren bu anlamsız, bu acı, bu kederli hüzünlü özleme bugün artık son veriyoruz. Türkiye’nin sesini, bu toprakların sesini bugün artık vatanıyla aşkıyla sevdasıyla buluşturuyoruz. Nihayet hoş geldin Şivan Perwer, evine, vatanına, yuvana, anne baba ocağına hoş geldin diyorum."
 
AHMET KAYA’YI ANDI
 
Başbakan Erdoğan, vefat eden ünlü sanatçı Ahmet Kaya'yı anarak şöyle dedi:
 
"Ah keşke bugün biri daha aramızda olsaydı. Bu toprakların başka sesi, nefesi de burada olaydı. Diyordu ki üzülme sen üzülme. Başını öne eğme. Gün olur kavuşuruz. Dert etme Diyarbakır. Ağlama sen ağlama. Kanlı bezler bağlama. Bu yangın söner bir gün ağlama Diyarbakır. Ey fırtınalı bayır en mazlum Diyarbakır, dağlarında kızıl ateş alnında kızıl bakır çiğdemler solar gibi. Anneler yanar gibi dizlerine döküldüm ağlama Diyarbakır. Ben yandım siz yanmayın Allah aşkına diyordu. Şimdilik hoşça kalın çözüm diyordu. Hoşça kal Türkiye diyordu. Ne var ki vatana dosta kardeşe hasret şekilde Tam 13 yıl önce bugün 16 Kasım’da gurbette hayata veda etti. Ahmet Kaya’yı Malatya’nın evladını Türkiye’nin sesini, nefesini sevgili dostum Ahmet Kaya’yı ölüm yıldönümünde rahmetle yad ediyorum. O da burada olsaydı. Ben Pınarhisar’a giderken o da uğurlamaya gelmişti. O merasimde şarkı, türküleriyle bu kardeşinizi uğurlamaya gelmişti. Öyle bir dostluk vardı. O yaralı yürekti. Perwer ile Tatlıses’i yan yana göreydi. Onlara eşlik edeydi. Mukadderat. Şuna inanıyorum. Bu buluşma, muhabbet, hasret giderme var ya. Aynı gökyüzünün altına kurduğumuz muhabbet ortamı var ya. Yunus Emre’nin, Hacı Bektaşi Veli’nin ruhunu muazzez etmiştir. Bu kardeşlik, inanıyorum ki 13 yıl önce aramızdan ayrılan Ahmet Kaya’nın ruhunu aziz etmiştir. Kardeşlik şehri Diyarbakır. Biz kardeşiz, ezelden. Ebede kadar kardeşiz. Biz sadece yol değil kader arkadaşıyız. Biz pazara kadar değil mezara, mahşere kadar biriz beraberiz. Biz aynı coğrafyanın, medeniyetin mensuplarıyız. Bugün Perwer, 37 yıldan sonra burada. Sağolsun. Bütün sıkıntılarına rağmen Tatlıses Kardeşimiz de burada. Birlikte beraber düet yaptılar. Ben Tatlıses Kardeşimizi de çok daha iyi gördüm. Güzel bir final yaptı. Onu da gördüm. Allah ona sağlığını sıhhatini lütfetsin."
 
"BU CUMHURİYET SENİN CUMHURİYETİNDİR"
 
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Yüzyıl önce bu topraklarda adeta cetvelle sınırlar çizildi ama bizim muhabbetimize sınır çizemezler. Ortak medeniyetimize sınır çizemezler. Bizim gönüllerimizi ayıramazlar. Onun için rahat olacağız geleceğe aynı inançla yürüyeceğiz. Türkü Kürt’ten, Kürt'ü Türk’ten ayıramazlar. Hepsinin sızısı bizim sızımızdır. Kamışlı’nın derdi bizim derdimizdir. Zalim Esed’in akıttığı kan, kardeşimizin hepimizin kanıdır. Bu topraklarda zalime karşı mücadele etmek için bundan sonra zülme karşı tek yürek mücadele edeceğiz. Biz tarih boyunca olduğu gibi mazlumların mağdurların yol arkadaşı olup onlara el uzatacağız. Bugün burada olduğu gibi. Halepçe cayır cayır yanarken Diyarbakır Erzurum’un da yüreği yandı. Musul’da canlar giderken Uşak, Adana, Denizli'nin canı gitti. Bir annenin çocuğuyla kendi ana dilinde konuşamıyor olmasından daha büyük bir azap ne olabilir. Perver’in kasetlerinin nasıl saklandığını gizli gizli dinlendiğini ben de bilirim. Sürgünün vatan hasretinin ne büyük acı olduğunu yaşayanlardan dinledim bilirim. Ne yaşadıysak birlikte yaşadık. Aynı zulmü horlanmayı ötelenmeyi hep bu toplumda birlikte yaşadık. 2005 yılında burada sizin meselesiniz bizim meselemiz dedim. Hamdolsun o günden beri sözümüzün arkasındayız. Sözümüzün takipçisiyiz. Tehdit ettiler, engeller çıkardılar. Engelleri aştık yılmadık. Partimizi kapatmak istediler. Ama biz bir tek geri adım bile atmadık. Bizi yalnız bıraktılar, destek olmadılar, çözüme yanaşmadılar. Ama tek başımıza yürüdük. Ezelden beri nasıl kardeşsek ebediyen kardeş olacağız dedik. Türk’te Kürt’te Arnavut’ta Boşnağı da benim kardeşim. Yaradılanı yaratandan ötürü seveceğiz dedik. Candan, serden geçmek gerekiyorsa geçeceğiz dedik. Bu kader ortaklığını her ne pahasına olursa olsun muhafaza edeceğiz dedik. Anne babaların gözyaşları dindirmeye, gençlerin ölümünü engellemeye aht ettik. Asilimasyona biz son verdik. 23 Nisan 1920 ruhuyla yeni bir Türkiye inşa ediyoruz. Herkesle birlikte her etnik unsurla her mezheple birlikte inşa ediyoruz. İstiklal Savaşı’nı nasıl birlikte verdilerse, yeni Türkiye’yi o ruh, kardeşlik ruhuyla yeniden imar ediyoruz, ayağa kaldırıyoruz. Son haftalarda Türk Kürt kardeşim, bu Cumhuriyet senin Cumhuriyetindir. Bu Cumhuriyet ne kadar İzmirli, İstanbullunun ise o kadar da senin Cumhuriyetindir. Bu devlet senin devletindir. Bu bayrak senin bayrağındır. Sen bu ülkenin öz be öz vatandaşısın. Bu vatanın devletin bayrağın sahibisin. Artık hiç kimse hiç kimseyi hor göremez, ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapamaz. Hiçbir bölge kendi kaderine terk edilemez. Hiçbir kimlik inkar edilemez. Yeni Türkiye’de ayrımcılık, öteleme, horlama olamaz. Yeni Türkiye’de inkar, ret asimilasyon olmayacak. 11 yıldır bunları elimizin tersiyle ittik. Bu topraklarda bundan sonra bunlar olmayacak, yanımıza yaklaştırmayacağız. Başı açıkta, örtülü de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Aralarında ayrım yapılamaz. Okulsa okul. İşse iş. Her yerde eşit haklara sahip olacaklar. Alevi de Sünni de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Bu Cumhuriyeti hep birlikte kurduk, istikbali hep birlikte inşa edeceğiz. Bu yeni süreçte bu yeni Türkiye’de bir şeye dikkat edeceğiz. Tek parti zihniyetinin baskılarına zorlamalarına inkar reddinin oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Doğu Anadolu Güneydoğu da tek partinin hüküm sürmesine izin vermeyeceğiz. Bölgeye barış getiremezler kendileri gibi düşünmeyenlere kastedenler bölgeye barış getiremezler. Vicdanınızın kalbinizin gönlünüzün sesine kulak verin. Her konuda karar verirken gönülle karar verin. Bizim aracılara ihtiyacımız yok. Biz her zaman gönül diliyle konuştum. Bundan sonrada gönül diliyle konuşacağız."
 
DİYARBAKIR'IN HAKEM OLMASINI İSTİYORUM 
 
Başbakan Erdoğan,Diyarbakır’da kendisine 78 yaşındaki Halise Teyzeyi anlattıklarını belirterek, şöyle dedi:
 
"Kendisini görmüş değilim. Burada mı bilemiyorum. Duydum ki, Erdoğan, Diyarbakır’a geliyor diye heyecanlanmış. Allah ömrümün tamamını ona versin diye dua ediyormuş. Bir yıl oldu hiç çocuğumuz ölmedi diye hayır duası ediyormuş. Allah ona hayırlı ömürler versin. Halise Teyze’nin hayır duasını, Mardin Hakkari’deki annelerimiz de ediyor. Onun ettiği duayı 780 bin kilometre vatan topraklarında 76 milyonun tamamı ediyor, 81 vilayet hep bizler için dua ediyor. Bu güzel süreç için dua ediyor. Bir yıldır şehit olmuyor. Bir yıldır gençler bir hiç uğruna ölüp gitmiyor. Nevruz da bu yıl bu bahar kalıcı olsun dedik. Kar yağmur yağsın ama gönüllerde açan bahar çiçeği solmasın. Dağlarımızda köylerde hayat devam ediyor. Batı’daki evlere de Doğu’daki evlere de ateş düşmüyor, ocaklar sönmüyor. Analar babalar çöküp kalmıyor. Artık şehirlerimizde de çiçekler açıyor. Bu bahardan rahatsız olanlarda var, gençlerin yaşamasından rahatsız olanlar var, kanını içemediği için Türkiye’nin büyümesinden rahatsız olanlar var. İçeride de dışarıda da var. Adeta yarasa gibi karanlıkta yaşamayı fırsat bilip heyecandan yaşama sevincinden rahatsız olanlar var. İşte bunlar bu güzel süreci bu baharı sabote etmek için her yolu deniyorlar."
 
"KARDEŞLİĞE, HUZURA KURŞUN SIKTILAR"
 
Başbakan Erdoğan, dün Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde PKK'lıların güvenlik güçlerine yönelik saldırısına değinerek, "Dün, Nusaybin’de bir sabotaj gerçekleştirdiler. Kardeşliğe huzura kurşun sıktılar. Bunlara fırsat vermemeliyiz. Sizden bir ricam var. Siz bu sürece sahip çıkarsanız bu süreç büyüyecektir. Hiç endişeniz olmasın. Bu bahara sahip çıkarsanız, bu bahar daha da kalıcı olacak. Diyarbakır bu umuda sahip çıkarsa fidanlar kök salacak. Söz silahtan etkilidir unutmayın. Siyaset şiddetten çok daha etkilidir. Zalimin değil kendi halkının kardeşlerinin yanında durmak esastır. Ayrılıktan çatışmadan yana değil barış dostluk kardeşlikten yana olmak önemlidir. Onun için Başkan Mesut başarılı oldu. Şiddet hiçbir şeyin çözümü değildir. Kan ve gözyaşından başka bir şey getirmemiştir. Diyarbakır’ın bu sürece sahip çıkmasını istiyorum. Tehditlere kışkırtmalara karşı tek yürek olmasını istiyorum. Çocuklarımızın kanı üzerinden hesap yapanlara Diyarbakır’ın yeter artık demesini istiyorum. Yeter artık demeye varmıyız, Artık hiç kimse yoksul Kürt Türk çocuklarının kanı üzerinden rant hesabı yapmasın. Hiçbir çete lobi bizim çocuklarımızı kullanarak çıkar içine girmesin. Gelecek inşallah çok daha farklı olacak. Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığını 76 milyonun bir olduğunu birlikte yeni Türkiye olduklarını göreceğiz. Diyarbakır bölgenin kutup yıldızı bir şehridir. Sizin sorumluluğunuz büyük. Bu yeni süreçte Diyarbakır’ın hakem olmasını mürşit olmasını sürece yol göstermesini ışık tutmasını istiyorum" dedi.
 
BİN 121 TESİSİN AÇILIŞI YAPILDI
 
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından, 880 milyon TL’lik 1121 tesisin toplu açılışını, kurdele keserek gerçekleştirdi. Barzani, Şivan Perwer ve İbrahim Tatlıses ve Bakanların da katıldığı kurdele kesiminin ardından beyaz balonlar gökyüzüne uçuruldu.
 
BAKANLARDA KATILDI
 
Toplu açılış törenine, Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin yanısıra Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Bekir Bozdağ, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, AK Parti Diyarbakır ve çeşitli kentlerin milletvekilleri, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, il protokolü, işadamları ve vatandaşlar katıldı. 
 
MİTİNG DETAYLARI
 
Toplu açılış töreninin yapıldığı kavşak, sabahın erken saatlerinden itibaren trafiğe kapatılırken, sahnenin sol tarafına Ulu Önder Atatürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın posterleri ve Türk bayrağı asıldı. Başbakan Erdoğan’ın Rabia işareti yaptığı fotoğrafının yer aldığı pankartlarda alanın çeşitli yerlerinde dikkat çekti. AKP amblemli ve Türk bayraklı balonlar da alanın üzerinde asılı durdu. Toplu açılış törenine katılan vatandaşlar, arama noktalarından didik didik aranarak içeri alındı. Ayrıca, kavşak yakınlarına sağlık ekipleri tarafından çadırdan sahra hastanesi kuruldu. Kalabalık ve sıcak nedeniyle bayılanlara burada müdahale edildi. Polis helikopteri de sürekli havadan denetimde bulundu. Törene katılan vatandaşlara Türk bayrakları ve AKP bayrakları dağıtıldı. Tören alanının ön tarafı bayanlara, arka tarafı ise erkeklere ayrıldı.
 
CADDELERDE KÜRT BAYRAKLARIYLA TUR
 
Diyarbakır'da bulunan Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin partisi Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) yanlıları kent sokaklarında araç kanovoyu oluşturdu. Konvoyda bulunanlar, Irak'taki Bölgesel Kürt yönetiminin kullandığı, Kürt bayraklarını salladı. Konvoya bazı kişiler tarafından sevgi gösterisi yapıldı.
 
KÜRDİSTAN KELİMESİNİ KULLANDI
 
Başbakan Erdoğan Diyarbakır'da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada ilk kez Kürdistan kelimesini kullandı. Erdoğan, Barzani'nin babası Molla Mustafa Barzani'den bahsettikten sonra, "Bugün de onun oğlu Mesut Barzani'yi Diyarbakır'da misafir ediyoruz. Ankara'da, İstanbul'da ağırladığımız Bazrani'yi, bugün de Diyarbakır'da ağırlıyoruz. Tıpkı, babanız, amcanız gibi kardeşlerinizin toprağı, onların ülkesi Türkiye Cumhuriyetine hoşgeldiniz. Sizi, sizin şahsınızda Kuzey Irak Kürdistan bölgesindeki değerli kardeşlerimizi selamlıyorum" dedi.