Maden işçilerinin aileleriyle katıldığı mitingde konuşan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Türkiye genelinde taşeron uygulamalarına son verilmesini istedi.

Geçen 7 Ocak'ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Maden Ocağı'nda meydana gelen göçükte 8 taşeron işçisinin ölmesi ardından GMİS'in düzenlediği miting için, Ankara ve İstanbul'un yanında, çevre il ve ilçelerden çeşitli sendika ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri otobüslerle kente geldi. Kentin çeşitli noktalarından hareket eden gruplar, öğle saatlerinde İstasyon Caddesi'nde polis aramasından geçirilerek toplandı.

"DUL, YETİM KALMAK İSTEMİYORUZ"

TTK'da çalışan maden işçileri ile 7 Ocak'taki göçükte 8 arkadaşlarını kaybeden taşeron firma Star İnşaat ve Ticaret A.Ş. işçileri mitinge aileleriyle katıldı. Kucaklarında çocuklarıyla yürüyen madenci eşlerinin, "Dul, yetim kalmak istemiyoruz" yazılı dövizler taşıdı. Kozlu Maden Ocağı'ndaki göçükte ölen madencilerden Yüksel Koca'nın kızı 19 yaşındaki Gizem Koca eşi, Muharrem Yapıcı'nın kardeşi Özlem Açıkgöz de ağabeyinin fotoğrafı ile yürüdü. Bir maden işçisi kucağındaki ekmekle, başka bir madenci de 'Kader mi?' yazılı baretle yürüdü.

Ellerindeki pankart ve dövizlerle İstasyon Caddesi'ni izleyerek yürüyen grup, Gazipaşa Caddesi'ndeki Madenci Anıtı önünde toplandı. Türkiye Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Mehmet Torun'un yanında birçok sendikanın genel başkanı ve temsilcisi ile CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Ereğli İlçesi Belediye Başkanı CHP'li Halil Posbıyık, bazı CHP'li belediye başkanları da mitingde yer aldı.

"TAŞERON DEMEK ÖLÜM DEMEK"

Taşeron uygulaması ve iş cinayetlerine karşı çeşitli pankartların asıldığı alanda konuşan GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, taşeron cinayetlerinin Türkiye'nin her tarafını sardığını söyledi. Şubat 2011'de Afşin Elistan'da göçük altında kalan 9 madenci ile Adana Gökdere baraj inşaatında kaybolan işçilerin cenazelerine henüz ulaşılamadığını belirten Alabaş, "Taşeron; ölüm demek oldu. Kozlu Maden Ocağı, bardağı taşıran son damla oldu. Biz artık taşeron düzeni istemiyoruz" dedi.

"MADENCİYİ ÜZEN YOK OLUR GİDER"

Son 10 yılda taşeron işçi sayısının 4 kat artarak 1.5 milyonu geçtiğini ifade eden Alabaş, şöyle Türkiye'nin 'Taşeron cumhuriyeti' yapılmak istendiğini, kamuda sendikadalı işçiden çok taşeron işçi bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Artık devlet mumurluğuna bile tahammülleri yok. Onların işini de taşeron elemanlara yaptırıyorlar. Taşeron demek, 12-14 saat çalışmak demek. Mesai kavramı, maaş düzeni, can güvenliği, sendika, toplu sözleşme, gelecek güvencesi yok. Tam bir vahşi düzen var. 200 yıl öncesinin vahşi kapitalizmini yaşatıyorlar. Köle düzenini kurmaya çalışıyorlar. Buna sessiz kalmayacağız. Gerekirse üretimden gelen gücümüzü kullanacağız. Göz göre göre gelen bu taşeron cinayetini ve taşeron bataklığını yaratanlardan hesap soracağız. Emeğe saygı göstermeyenlerin yüzü gülmez. Madenciyi üzenler ise, yok olur gider. Sosyal devlete, demokratik laik hukuk devletine ve demokrasiye kavuşuncuya kadar çok bedeller ödedik. Kimse bizi korkutmaya, bize göz dağı vermeye kalkışmasın. Ölümü her gün yaşayanlardanız." 

Alataş, taşeron düzeninin bataklık olduğunu, işçilerin, emekçilerin, üretimden gelen güçlerini kullanmaktan çekinmeyeceklerini söyledi. Alabaş'ın konuşması ardından kısa süre alanda halay çeken grup, daha sonra dağıldı