Zaytung değil Ergenekon tutanakları

Zaytung değil Ergenekon tutanakları

“Yüzyılın Davası” olarak nitelendirilen 275 sanıklı Ergenekon'da sanıkların büyük bir kısmına ağır cezalar verildi. Karar, sadece Türkiye'de değil, dünya kamuoyunda da tartışılmaya devam ediyor. Avukatların, “Hiçbir hukuki dayanağı yok, tamamen sanal ve düzmece delillerle sanıklara ağır cezalar verildi” açıklamalarına üstelik “delilleri” çürütmelerine rağmen savcılar ve hakimler, kararlarından dönmedi.

Birbirini hiç tanımayan “örgüt üyeleri”, habercilik dışında faaliyetleri olmayan gazeteciler, siyasi parti liderleri ve üyeleri; gizli tanıklar ve düzmece deliller nedeniyle demir parmaklıklar arkasına hapsoldu. Peki, yüzyılın davasına “tanıklık” edenler, mahkeme salonunda, sanıkların gözleri önünde nasıl ifadeler verdi? İşte, sanıkların en az 6 yıldan 2 kez ağırlaştırılmış müebbete kadar ceza almalarına neden olan “tanıklıklar...”

TANIK OLMADIĞI SALDIRIYI ANLATTI

Danıştay saldırısına tanıklık eden Aysel Sağlam'ın 6 saatlik konuşması tüm salondakileri gülme krizine soktu.

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese: Danıştay Davası'nda en önemli tanıklardan birisiniz.

Aysel Sağlam: Hiç ilgisi yok sayın hakimim çünkü ben tanık değilim. SESAR Başkanı İsmail Yıldız şifreli bir mesaj gönderdi. Bu, bana gönderilen bir ölüm mesajıydı. '35, 37 gün önce Fethullah Gülen ve Tuncay Güney öldü' yazıyordu. Bu şifreyi çözdüm. Bazı sırları söylemeyeceğim çünkü işine gelmeyenlerin kahkahalarına neden oluyor. Sayın mahkemeye bunları gizli olarak sunmak istiyorum. 2 rakamı topladığınız zaman 72 gün ediyor. 72 gün ayın 2 Aralık’tan itibaren saydığınız zaman 12 Şubat tarihi ki annemin öldürüldüğü tarih. Benim de öldürüleceğimin mesajını verdiler. Beni JİTEM mahvetti.

Savcı Nihat Taşkın: Aysel Hanım konu dağıldı, bu şifreli mesajdan ne anladınız.

Sağlam: Şifreli mesajda; Deniz Baykal çöktü, CHP çöktü, cemaat çöktü, cemaat öldü, sıra şimdi sende. Sen öleceksin diye bana mesaj gönderdiler. Adalete yardımcı olmak için mahkemeye geldim. (Alparslan Aslan'ı kastederek) 11. Ağır Ceza Mahkemesinde Sayın Başkan, kendisini tanımam için teşhis etmek üzere grup olarak bakmamı istediğinde bayağı göz gezdirdim. Bana güldü hem de böyle sevimli bir gülücüktü. 'Bu işte bakın gülüyor' dedim. Bakın yine gülüyor ama kilo almış olarak gülüyor.

"EN SEVDİĞİNİZ YEMEK?"

Ve Ergenekon'da 'Yok artık' dedirtecek soru ve gazeteci Tuncay Özkan'ın yanıtı... Savcı Mehmet Ali Pekgüzel: En çok sevdiğiniz taze fasulye mi? Ekmeğin arasına domates koyup da mı yersiniz? Yirmi yıldır aynı kıyafetleri mi giyiyorsunuz? Bunları kim bilir yani sizden başka kimler bilir? Açık kaynaklarda yer aldı mı bunlar.

Özkan: Yahu, yirmi yıl aynı elbise olur mu Mehmet Ali Bey! Böyle bir şey olur mu, şimdi bunu buradan okuyup buraya geleceğimiz yer neresi, bana soruyu sorun.

"EN GİZLİ ÖRGÜTÜN BAŞKANIYIM"

AKP için de danışmanlık yapan SESAR’ın sahibi, 6 ay Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde, 6 ayını da cezaevinde geçiren İsmail Yıldız...

İsmail Yıldız: Fethullah Gülen, Çin'de öldü. Kendisi öz be öz kardeşimdir. Nüfus kayıtlarımız araştırılsın. Tule diye bir terör organizasyonundan bahsettim size. Dünyanın en eski ve en gizli terör organizasyonudur. İllegal bir istihbarat teşkilatıdır ve bununla ilgili 2 Aralık'tan itibaren size birçok beyanda bulundum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en eski ve en gizli istihbarat teşkilatının başkanıyım. Birleşmiş Milletler'in istihbarat teşkilatının başkanıyım. Lahey Adalet Divanının en eski ve en gizli istihbarat teşkilatının başkanıyım ve diyorum ki yine bu da benim görevimdir. Resmidir, belgeleri vardır. Amerikan Kongresi'nin bir istihbarat teşkilatı vardır. Amerikan Kongresi’yle birlikte kurulmuştur onun da en eski ve en gizli istihbarat teşkilatıdır. Onun da başkanıyım, Amerikan vatandaşıyım. Ve kordiplomatik pasaportum var. AKP ağır silahlı terör örgütü. İngiltere’de Remzi Gür’ün yanında çalışan teröristler Londra Mterosu’na yapılan saldırının da failidir.

‘MAHKEMENİN TARAFSIZLIĞI ORTADAN KALKTI’

Savunma avukatlarında süre kısıtlamasına gidilen ama gayrı ciddi tanıkları büyük bir ciddiyetle dinleyen mahkeme kararını Av. Hüseyin Ersöz'e sorduk. “Avukatlara verilen 15 dakikalık savunma süresi, hiç bir demokratik ülkede görülmemiştir” diyen Ersöz sözlerini şöyle sürdürdü: Birbiriyle çelişen, tutarsız, gerçeklerle örtüşmeyen daha ilk dinlediğiniz anda belli olan tanık gizli beyanlarına itibar edilmesi ve saatlerce konuşma süresi verilmesi adil bir yaklaşım olarak tarafsız ve bağımsız bir mahkemenin sergileyeceği tutum değildir. Kim oldukları dahi bilinmeyen, karanlık bir geçmişe sahip olan, her ifadesine başvurulduğunda çelişkili beyanlar veren gizli tanıklar ve tanıkların ciddiyetle dinlenmesi mahkemenin tarafsızlığını da ortadan kaldırdı.