Zaten işimi gücümü bırakıp sandık başında bekleyeceğim

NEDEN HAYIR

Taslağın hukuksal boyutunu hukukçulara bırakıp olayın mantığına bakalım:

1-Yeni bir rejime ihtiyacımız var mı?

HAYIR! Kuşku yok ki her ülkede olduğu gibi bizim de rejimle ilgili sorunlarımız var. Daha iyisini arayacağımız için eytişimsel olarak bundan sonra da olacak.

Eğer rehberiniz bilimse, bu sorunları demokrasiyi geliştirerek, hukuk devletini, temel hak ve özgürlükleri içselleştirerek çözersiniz, HAYIRlı olur.

Yok, eğer bilimle barışık değilseniz, o zaman da ortaçağa döner, “Hukuk olmasa bu memleketi ne güzel idare ederiz” dersiniz.

2-Önümüze konulan taslak, Cumhuriyet rejiminden daha mı iyi?

HAYIR! Oylanacak taslağın demokrasiyle uzaktan yakından ilişkisi bulunmadığı gibi, yeryüzünde bir başka örneği de yok. Ad koymakta zorlanmalarının nedeni bu olmalı.

Girişimin özü, “Tek adam yönetimini halka onaylatalım; kuralları zamanla koyarız” düşüncesi. İstim arkadan gelecek yani.

3-Taslak onaylanırsa yaşamımızda olumlu bir değişiklik olacak mı?

HAYIR! Tam tersine, bundan önce yaşadıklarımıza bakarak, evet çıkarsa sorunların artarak can ve mal güvenliğine kadar boyutlanacağını bilmek zorundayız.

4-Halkoylamasına sunulan konuda yeterince bilgimiz var mı?

HAYIR! Demokratik toplumlarda, bir konu halkoylamasına sunuluyorsa, seçmeni aydınlatmak öncelikle devletin görevidir. Oysa devletin bütün yaptığı, HAYIRcıları ötekileştirme ve karalama.

Kampanyada akıl almaz paralar harcanmasına karşın, akıl ve mantıkla bağdaşır bir argüman bulamıyor; konuyu aydınlatmaya yönelen bir tutum göremiyorsunuz.

Evet cephesinin iki argümanı var.

Birincisi “kötü adamlar hayır diyor”,

İkincisi de “evet deyince her şey daha iyi olacak”.

İkisi de yanlış, ben şimdiden söylüyorum; abidik gubidikle evet çıkarmaya kalkışmayın, kabul etmem. Zaten işimi gücümü bırakıp sandığı bekleyeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar