'Ustanın Hikayesine Klipte Çeksin'

'Ustanın Hikayesine Klipte Çeksin'

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın hayat hikayesinin anlatıldığı programına yanlış isim verildiği söyledi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hayat hikayesinin anlatıldığı 'Ustanın Hikayesi' programına yanlış isim verildiğini, 'Tavacı Recep Usta' denilmesi gerektiğini söyledi. Vural, "Bir zamanlar tavalarla tencerelerle uğraşıyordu ya belki başbakanın belgeselinin adını 'Tavacı Recep Usta' koysalardı daha iyi olacaktı" dedi. 
 
MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural, partisinin İzmir İl Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hayat hikayesinin anlatıldığı "Ustanın Hikayesi"ne yanlış isim verildiğini öne sürerek, kendisi "Tavacı Recep usta" denilmesini önerdi. Vural, şu eleştirilerde bulundu: 
 
"Ustanın masallarından başlayalım. Ortadoğu'da akan her kanda mesuliyeti olanlar televizyon ekranlarından döktükleri gözyaşlarıyla merhamet abidesi kesilenler gözyaşı takip merkezi kurmuşçasına başkalarını yargılayanlar bir de ne görelim artistlik yapmakla meşgulmüş. Bir yanda milletin önünde mazlumlara ağlama rolü oynarken öbür yanda ustalarına yağ çekmek yaranmak için klip çeviriyorlarmış. Millet, Bakanlar Kurulu'nu Suriye meselesi ile uğraşıyor sanırken, savaş kapıdayken, sınır kapılarımız kevgire dönmüşken, milletimiz ekonomik sıkıntılar içinde inim inim inlerken, koca koca adamlar memleket yanmış neyime bin giderim ustanın klibine diyerek ustalarına karşı artistliklerini sergileme peşindeler. 11 yıldır o kadar çok rol yaptılar o kadar çok gömlek değiştirdiler ki ustanın klibinde baya bir oyunculuk sergilemişler. Tüm bakanlar kurulu, AKP yönetimi ustanın filminde figüran olmak için sıraya girmiş. Olmadı bu filmi Eylül ayında Altın Koza'ya göndersinler belki orada en iyi yağlama ödülünü kazanabilirler. Körler sağırlar birbirini ağırlar olmuş. Bunun neresi belgesel ? Kendisi anlatıyor, kendisi dinliyor, birbirlerine film çeviriyorlar. Gerçekten bunlar film çevirme derdinde. Millete film çeviriyorlar. Allah akıl fikir versin. Kimse artık ustanın hikayelerini inanmıyor. Bu artistik klipler hiç kimseyi kurtaramayacaktır. Bu belgeselin adı belki yanlış konmuş olabilir. Bir zamanlar tavalarla tencerelerle uğraşıyordu ya belki başbakanın belgeselinin adını "Tavacı Recep Usta' koysalardı daha iyi olacaktı."
 
"ALLAH BİZİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN USTALIĞINDAN KORUSUN"
 
MHP'li Vural, kendisinin anlattığı Usta'nın hikayesine klip çekilmesini isteyerek, şöyle konuştu: 
 
"Size bir usta hikayesi anlatayım. Bence bunun klibi çekilmeli. Öcalan terörist başıydı, ustayla beraber siyasi aktör oldu. PKK terör örgütüydü, ustayla birlikte aktivist oldu. Anadilde eğitim, özerklik bundan 10 yıl önce PKK için hayaldi ustayla birlikte adım adım gerçekleşir oldu. Eskiden şehidimize ağlardık PKK'ya lanet okurduk, ustayla birlikte teröriste ağlar PKK'yı göklere çıkarır olduk. Teröriste ağlamayanı insan yerine koymayan bakanlara sahip olduk. Ustayla birlikte Türk kavramı anayasadan çıkarılmak istendi. Ustayla birlikte Türk bayrağı geçerken ayağa kalkmayan valilere savcılara sahip olduk. Ustayla birlikte 'TC' ifadeleri bakanlık kurumlarından çıkarılır hale geldi. Irak, İran, Suriye komşumuzdu ustayla birlikte düşmanımız oldu PKK, PYD dostumuz oldu. Sınavlar önceden şaibesiz şifresizdi ustayla birlikte şaibeli, şifreli sınavlarımız oldu. Muhafazakarlar, mücahitlerdi ustayla birlikte müteahhit oldu. Dünyanın en pahallı benzinini kullanma şerefine ustayla birlikte nail olduk. Ustayla birlikte cari açık büyürken döviz kurunun arttığı bir ülke haline geldik. Ustayla birlikte müjdeler olsun dolarımız 2 lirayı benzinimiz 5 lirayı aştı. Ustayla birlikte kaynaklarımızın hepsi özelleştirme adıyla yabancıların oldu.Ustayla birlikte Kıbrıs milli davamız olmaktan çıktı Türkiye açılım hurdalığına döndü bismillahlarla kiliseler açıldı. Ustayla birlikte şehide 'kelle', Apo'ya 'sayın' denildi. Ustayla birlikte ihaleye fesat karıştıranların cezai müeyyidesi asgariye indirildi, rantiyeciler beş kat büyüdü. Ustayla birlikte zina suç olmaktan çıktı medya yandaşlar ve candaşlar diye paylaşılır hale geldi. Allah bizi Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ustalığından korusun." 
 
"TÜRKİYE'NİN ELİNE KAN, GÖZYAŞI VE FİTNE BULAŞMIŞTIR"
 
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirerek, müdahalenin bedelinin Türk halkının ödeyeceğini ifade etti. Vural, "Türkiye, AKP eliyle milli devleti içerden yıkıyor, dışarıdan da etnik ve mezhebe dayalı güç odakları oluşturarak Kürdistan'ı inşa ediyor. Bugün Türkiye'nin caydırıcılığı ortadan kalkmıştır. Türkiye Ortadoğu'da sıcak çatışmanın, ayrışmanın, kan ve gözyaşının merkezi haline gelmiştir. Böyle bir yapılanma uzun dönemli istikrarsızlığı bölgemize yerleştirmiştir. 10 yıldan bu yana Irak'ta istikrar yok. Suriye'de 2.5 yıldır rejim sorunu etnik sorun haline dönüşmüştür. Türkiye bölgesel savaş denklemi içine sokulmuştur. Türkiye'nin eline kan gözyaşı ve fitne bulaşmıştır. Fitneyi tetikleyen bir politika bizim tarihimize aykırı bir politikadır. Suriye'de uygulanan yanlış politika riskleri artırmıştır. Geri dönüş ve zikzaklar milli eksenden uzak senaryolara bağımlılığının sonucudur. Hükümet milli menfaatlere göre değil dış merkezlere göre hareket etmektedir. Dış kaynaklar Türkiye'yi araç olarak kullanmıştır" dedi. 
 
"SURİYE MÜDAHALESİNDE TÜRKİYE"NİN MENFAATİ YOKTUR"
 
Vural, ABD'nin Suriye'ye müdahalesinde Türkiye'nin menfaati olmadığını öne sürerek şöyle konuştu:
 
"Bundan sonraki sürecin önemli riskleri ve gelişmeleri bünyesinde barındırdığını görüyoruz. Tansiyonu yükselteceği açıktır. Böyle bir müdahalenin kısa vadede siyasi bir sonuç elde edilmeyecek Suriye'de iç çatışmayı artıracaktır. Türkiye bunun vebalini nasıl üstlenecektir. Diğer bölge aktörlerinin devreye girmesini sağlayacaktır. Bu kriz bölgemizi ateşe sokar. Türkiye'nin menfaati yoktur. Suriyeli mülteciler Konak Meydanı'nda yatıyor. Sınırları kevgire döndüren bir politika, mülteci akını kendi içimizde de önemli sorunlar meydana getirmektedir. Dolar 2 lirayı aşmıştır, piyasalar oynaktır. Böyle bir müdahale hem piyasaları etkileyecek hem döviz hem enerji politikalarını olumsuz etkileyecektir. Bu müdahalenin Türkiye'nin hangi menfaatine olduğunu savunuyor. Ey Başbakan senin hangi menfaatin var? Bu müdahaleyi nasıl meşrulaştırıyorsun. Böyle bir müdahalenin Türkiye'nin hangi milli menfaatini gerçekleştirmek amacına yönelik olduğunu açıklamak zorundasın." 
 
"ERDOĞAN SAVAŞ BARONLANIYLA BİRLİKTE"
 
MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, Türkiye'nin bu müdahale içinde yer almaması gerektiğini vurgulayarak, "PKK'yı Suriye PKK'sı olarak bilinen PYD'yi destekleyen sen değil misin? Beslediğin adamlar kendi menfaatleri için çatışıyor, bedelini ben ödüyorum. ABD müdahale edecek bedelini ben ödeyeceğim. Başbakan, G-20 zirvesinde bu müdahalenin doğuracağı riskleri gündeme getirmeli ve diploması seçeneğine öncelik verilmelidir. Recep Tayyip Erdoğan, savaş baronlarıyla birlikte enerji ve faiz baronlarına hizmet etmektedir. Ey Recep Tayyip Erdoğan, yakın geçmişimize bak. Irak, Mısır ve İran'a bak. ABD'nin bu müdahalesinin doğuracağı sorunları dikkate almadan önce Türkiye böyle bir müdahalenin parçası olmamalıdır. Rusya ve İran'ı içine alan kimyasal silah kullanımı engelleyecek ciddi bir adım atılmalıdır" dedi. 
 
"MİLLİ İRADE YOK SAYILARAK TEZGAH ALTINDAN PEŞKEŞ ÇEKİYOR"
 
Vural, Başbakan'ın Suriye politikası konusunda kamuoyuna, TBMM'ye, muhalefete bilgi vermediğini ileri sürerek, " 
 
"Bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti ne yapıyor sanırsın krallık. Asıyor kesiyor. Kamuoyuna, muhalefete TBMM'ye bilgi vermiyor. AKP meşruiyeti olmayan adımlar atıyor. Suriye'ye para veriyor. Sana kim bu yetkiyi verdi? Başbakan Erdoğan Suriye operasyonunda Türkiye'nin rolünü açıklıyor ve 'her koalisyona yola varım ben' diyor. AKP'nin ilkesi kalmamıştır. Sana kim dedi de 'her koalisyona varız' diyorsun? Sana bu yetkiyi veren mi var? Sana kimse, gönüllüler koalisyonu, tapınak şövalyeliği yap demedi. Milli iradeyi yok saymak suretiyle tezgah altından peşkeş çekiyor. Ey Hükümet bunun getireceği risklerle ilgili kamuoyunu bilgilendirdin mi? Endişelerimizi giderme ihtiyacı içinde olmayan bir hükümet demokrasiyi hazmedememiş demokrasiyi araç olarak kullanan bir hükümettir. Vatandaşın yüzde 71.5'i Suriye konusunda barışçıl girişimin olmasını istiyor. AKP ise savaş baronu olmuş" dedi. 
 
"BAKANLAR REFORM MANYAĞI OLDULAR"
 
MHP Grup Başkanvekili Vural, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın açıkladığı eğitim reformunu da eleştirerek, "AKP döneminde eğitim deneme tahtasına dönüştü. Bakanlar, reform manyağı oldular. Başbakan'ın eğitim sistemi, "oku, düşün, uygula, neticelendir.' Baş harflerini alın, 'odun' sistemi oluyor. Bakan Avcı'nın açıkladığı bu sistem dersaneye olan bağımlılığı azaltmaz. Açık uçlu sınavların şaibeli olması mümkündür. Sınav sayısı ile stres de artacaktır. Bu sınav sistemi de tartışılmadan getirildi. 7 ve 8'inci sınıftakilerin önemli mağduriyeti olacaktır" dedi. 
 
"URLA HACILAR KOYU KİME VERİLDİ ?"
 
Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İzmir'in Urla İlçesi Zeytineli Köyü'ne yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki Hacılar Koyu'nda yaz tatilini yaptığını hatırlatarak, bu koyun Devlet Hava Meydanları İşletmeleri'ne (DHMİ) ait olan tahsisin kaldırılarak başka birine verilmek istendiğini öne sürdü. Vural, şöyle konuştu: 
 
"Başbakan, Urla'da kamp yaptı. Hacılar Koyu. Orada DHMİ'nin de bir tesisi var. Daha önce Başbakan bu koyu ve tesisi görüyor tadilat için ödenek çıkarıyor. Çeşme İnşaat diye bir firmaya veriliyor. DHMİ Koyu birilerinin çok hoşuna gitmiş ve DHMİ oradan çekiliyor ve başkalarına gidiyor. Acaba kime gidiyor? Hacılar Koyu'nda DHMİ tesisinin bulunduğu koy, acaba kim tarafından beğenildi ve Başbakan bu koyu devretmeleri için bir yazı yazılmasını istedi mi istemedi mi? Hazine DHMİ'ye tahsis edilmiş bu koya alternatif yer göstermeden bu tahsisi kaldırdı mı? Tahsis kaldırılmışsa bu koy kime devredilmek isteniyor. Ben biliyorum da biraz teaser (tanıtım) yapalım. Bal tutan parmağını yalar, hamuduyla götürüyorlar. Gazeteciler Cemiyeti'ne değil tabi. Henüz tahsis yapılmadı ama adres belli."